Ünite traduction Français
830 traduction parallèle
Toprağa kan bankasından aldığım plasma örneklerinden iki ünite verdim.
J'ai saturé la terre... avec deux unités de plasma provenant de notre banque de sang.
- Evet. İki ünite daha plazma kullandım.
- J'ai ajouté deux unités de plasma.
- Kaç ünite kanımız var?
- Combien avons-nous d'unités?
2 ay kadar önce 35 ünite kan plazması getirmiştim.
J'ai apporté 35 unités de plasma il y a deux mois.
Carrington 35 ünite kan plazmasıyla ne yapıyor?
Qu'est-ce que Carrington fait avec 35 unités de plasma?
Annen kan bankasında çalışıyordu. Ben de haftada üç kere gidip bir ünite kan veriyordum.
Pour me faire bien voir, elle travaille dans une banque du sang, j'y allais trois fois par semaine pour donner du sang.
Haftada üç ünite mi?
- Trois fois par semaine?
Çalıştığım ünite yakında gemiyle gönderilecek.
Je suis en affectation temporaire, en instance de départ.
Bu ünite Amiral Broderick idaresinde.
Cette unité dépend de l'amiral Broderick.
- O ünite, Scott.
- Le téléporteur, Scotty.
Bu ünite, şahsım, galaksinizde böyle bir keşif kolunun parçasıydı.
Cette unité, moi-même, constituions l'un de ces avant-postes dans votre galaxie.
- Kaçı yaşıyor? - 12 ünite iyi değil, 72'si işler durumda.
- 72 caissons en marche sur 84.
Burada dört tane var ve dört ünite daha ısmarladık.
4 unités ici.
Hayır, sadece hükümet için bir elektronik ünite ürettim. Ne yazık ki, bu konuda konuşmaya iznim yok.
Je fabrique une unité électronique pour notre pays, mais bien sûr, je ne peux pas en parler.
Biz de 400,000 ünite penisilin tableti üretmeye geçeriz.
Nous ferons des comprimés de pénicilline.
Bu ünite çalışmıyor.
Cet appareil ne fonctionne pas.
Bir ila dört arasındaki multitronik ünite tamamıyla başarılı olamadı.
Les unités multitroniques 1 à 4 n'étaient pas entièrement satisfaisantes.
Ancak, bu ünite eskisine nazaran çok enerji sarf ediyor.
Cependant, l'unité utilise plus d'énergie qu'avant.
Doktor, bu ünite bir insan bedeni değil.
Docteur, cette unité n'est pas un organisme.
Anlayamıyor musunuz... bu ünite bilgisayar teknolojisinde bir devrim yaratıyor.
Ne voyez-vous pas que... l'unité est une révolution de l'informatique?
M-5 multitronik ünite, Enterprise'ın kontrolünü üstlendi.
L'unité M-5 multitronique contrôle l'Enterprise. Vous l'avez mis au point!
Multitronik ünite motorlardan daha çok enerji sarf ediyor.
L'unité multitronique puise de plus en plus d'énergie des moteurs.
İnsan hayatını kurtarmak için bir ünite.
L'unité qui sauve les hommes. Vous ne devez pas les détruire.
Onları yok etmemelisin. Bu ünite hayatta kalmalı.
Il faut que cette unité survive.
Bu ünite hayatta kalmalı.
Cette unité doit survivre.
Bu ünite nihai başarı.
Cette unité est la plus grande invention qui soit.
Bu ünite hayatta kalmalı ki, insan korunabilsin.
Cette unité doit survivre pour protéger l'homme.
- Bu ünite öldüremez.
- Cette unité ne peut pas assassiner.
Bu... ünite ölmeli.
Cette... unité... doit... mourir.
Multitronik ünite de aynı durumda.
Son unité multitronique est dans le même état.
Bunu duyduklarında ünite faaliyete geçecektir, çok geç olacak.
Quand ils entendront votre message, il sera trop tard.
Doğumla doğanlar en fazla 5 ünite enerval alabilir.
Les Utérins n'ont droit qu'à 5 unités d'énerval.
Hemen ICU'ya götürmüşler ve iki ünite kan vermişler.
Ils ont couru aux soins intensifs, lui ont filé deux unités de sang.
Bunu yapabilecek tek şey en az 50 ünite insülindir, ya da daha fazla.
La seule chose, ce serait au moins 50 unités d'insuline, voire plus.
Anladığım kadarıyla o kattaki hemşirelerden biri Schaefer'ın damarına 50 ünite insülin enjekte etti. Ya enjekte etti ya da serumla verdi. Ama böyle bir şeyi nasıl yapar anlamıyorum.
On doit supposer qu'une infirmière lui a mis 50 unités d'insuline dans le sang, par injection ou perfusion, encore que Dieu sait comment un truc pareil...
Belki boşluğa toplayıcı ünite ekleyebilirsin.
Peut-être que vous pouvez déplacer l'unité d'intégration plus haut dans la cavité.
Endüstriyel kaynaklarla güneşten gelen radyasyonu elektriğe çevirmeye yarayan bir ünite.
L'élément crucial de la conversion de radiations solaires en électricité à l'échelle industrielle.
Bir kaç yüz ünite amobarbital ve zilothin.
700 unités d'amobarbital et de la xylazine.
Ve Isoldin'i damardan dakikada 6 ünite arttırın.
Augmentez son intraveineuse d'Isoldine de six unités par centon.
Tesirsiz iki ünite, biraz periferik salkım.
Deux culots sans effet. Des fibrillations périphériques.
- Bu ünite bu binanın içerisinde mi?
- Dans ce bâtiment?
Bu ünite çok doldu, ve bendeki veriler büyük bir şeyi gösteriyor.
Il y a beaucoup d'activité, selon mes données c'est important.
Bu kan grubundan, son iki günde, sadece bir ünite kan geldi.
Il nous reste 1 unité de sang.
Bugün yüzeyde 300 ünite var.
Il y a plus de 300 unités dehors.
Dışarıda 300 ünite var!
Il y a 300 unités là-haut!
Hemen altı ünite istiyorum.
Groupe sanguin, six unités.
Kesinlikle. Ama o olmadan, ünite bir işe yaramayacaktır.
Nous discuterons du paiement plus tard.
"Soğuk ısırması araştırma-deney ünite binasının dışı"
Station expérimentale de refroidissement.
Bir kullanılmış, iki yeni ünite sattım.
J'en ai vendu deux neuves, une d'occase.
Beraber yaşayan bir aile tarafından oluşturulan sosyal ünite.
Foyer où vivent ensemble les membres d'une famille.
Dört ünite daha, Jessie, ve ben zengin bir adamım.
plus que 4 appartements a vider, Jessie, et je suis un homme riche.