Şalem traduction Français
623 traduction parallèle
New Salem, ILLINOIS.
NEW SALEM, ILLINOIS
Dostlarım... Size büyük ve şerefli timsali Whig Partisi adına konuşma yapacak olan... New Salemli hemşerinizi takdim ediyorum.
A présent, je vais passer la parole à un habitant de New Salem qui va aussi s'adresser à vous au nom du puissant et incorruptible parti Whig.
Söyle bana. Eskiden New Salem'de yaşayan Jake Kiilian'la akrabalığın var mı?
Dites-moi, êtes-vous parent avec le Jake Killian qui habitait New Salem autrefois?
Little Salem, Colorado'dan Mary Kane'e ait bir fırın.
Le poêle de la pension Kane, au Colorado.
100 yıl önce Salem'de yaşamış olsaydınız sizi çoktan cadı kazanına atmışlardı.
À Salem, il y a cent ans, vous auriez été brûlée.
Bayan Salem.
Madame Salem!
Haşimilerin Beni Salim kolundan.
Hazimi, de Beni Salem.
Dostun Beni Salim'den bir Haşimi.
Ton "ami"... était un Hazimi de Beni Salem.
Salem, Massachusetts'e kadar sürdüm. İlginç bir yer, Salem.
On ne peut pas faire une série appelée The Addams Family comme ça.
İlk işimiz Boston, Cambridge, Lynn, Lawrence ve Salem'deki ilgili bütün polis departmanlarından bütün cinayet dosyalarına ait kopyaların burada toplanıp bu klasörlerde birleştirilmesi olacak.
Nous centralisons les dossiers des meurtres... qui dépendaient de diverses brigades. Boston, Cambridge, Lynn, Lawrence et Salem. Nous compilons tout en un dossier unique.
Gainsborough Sokağı, Park Bulvarı, Salem.
Gainsborough Street... Park Drive... Salem...
Eugene, Albany, Salem'e söyleyin. Hepsine haber verin
Dis-leur à Albany et Salem, dis-leur!
Salem'e varana dek seni canlı tutmalıyım.
T'as jamais vu personne se raser?
Salem Demoum ile birlikte Arap gerilla kampında.
Cross, dans un camp de guérilla arabe, avec Salem Demoum.
Hava bulutlu ama pist Salem, New Hampshire'da kuru.
Le temps est menaçant mais la piste est rapide à Salem, New Hampshire.
El Hedi ben Salem M'Barek Mohammed Mustapha.
El Hedi ben Salem M'Barek Mohamed Mustafa.
Emanuela ben Salem M'Barek Mohammed Mustapha.
Emmanuela ben Salem M'Barek Mohamed Mustafa.
Massachusetts'in Salem kasabasındandı.
Il venait de Salem, dans le Massachusetts.
Atalarımızın Salem'den gelen cadı avcıları olduğunu söyleyen aptallara inanmıyorum tamam mı?
Je ne crois pas ces idiots qui me disent que nos ancêtres étaient ces maudites sorcières de Salem, Ok?
Bu aptal Salem cadı hikayelerine inanmıyorsun değil mi?
Tu ne vas pas croire toutes ces bêtises sur ces sorcières de Salem, non?
Biliyor musunuz Dunwich eski Salem'in kalıntıları üzerine kurulmuştur. Cadıların ve büyücülerin ve kötülüklerin kasabası.
Vous savez que Dunwich a été construite sur les ruines de Salem, ville des sorcières, de l'hérésie et de Satan...
Bir kadın büyücülük yüzünden Salem'den kovulmuş... Hint yasalarını çiğnemiş. Şu anda eski bir mezarlıkta.
Une femme expulsée de Salem pour sorcellerie a violé les lois des Indiens en construisant sur un ancien cimetière.
Bu film El Hedi ben Salem Barek Mohammed Mustafa ile olan arkadaşlığıma adanmıştır.
" Ce film est dédié à mon amitié... pour El Hedi ben Salem m'Barek Mohammed Mustafa...
Winston, Pall Mall, Salem.
Winston, Pall Mall... Salem!
Salem.
Salem!
Winston-Salem ile.
Winston-Salem.
Şimdi Salem Buffs takımı için vuruş yapacak olan isim Joe McCorkle.
A la batte maintenant pour les Buffs de Salem... le centre, Joe McCorkle.
Kinston'da dört maçlık bir seri yakaladık Winston-Salem'de iki maç ve üç oyunluk bir sette de Greensboro'nun kıçına tekmeyi vurduk.
On a fait une série de quatrejeux à Kinston... deux jeux à Winston-Salem... et on a sacrement botté le cul de Greensboro en trois jeux.
Ama bu karşılığa çok dikkat etmeliyiz, yoksa tarih Galorndon Core'u... aynı Pearl Harbor ve Salem 1 İstasyonu gibi... kanlı bir savaşın başlangıcı olarak hatırlar.
Mais nous devons peser prudemment notre décision ou l'histoire se souviendra de Galorndon Core comme de Pearl Harbor et Station Salem One, à savoir le symbole du début de nouvelles horreurs.
Salem'den Dr. Thorpe.
Le Dr Thorpe, de Salem.
Winifred, genç kız gibi oldum. Yalancı! Ama Salemdeki bütün çocukları alınca,
Ah Nous serons des éternelles ados, quand nous aurons aspiré l'énergie, de tous les enfants de Salem!
Ve Sanderson kardeşler... Salem halkı tarafından asıldı.
.. et donc, les 3 soeurs Sanderson périrent par la corde, à Salem.
Elbette. Siz Salem halkı sanırım... tüm bu kara kedilere, cadılara ve uydurmacalara inanıyorsunuz. - Uydurmaca mı?
Et bien étant entendu qu'ici à Salem, vous croyiez à toutes ces sornettes... des sornettes?
- Senin için değişik olmalı.
- Salem diffère de la Californie..
Bu nedenle, kitabı bulup, iksiri yapmalıyız... ve güneş doğmadan Salem çocuklarının hayatlarını içmeliyiz.
Nous devons, dans l'ordre.. Retrouver le grimoire, préparer la potion, et sucer la vie des enfants.. Avant l'aurore!
- Burası neresi, Binx? - Eski Salem kanalları.
Où est-on Thackery?
- Kitabı al. - Sokağa çıkıyor.
C'est l'ancienne crypte de Salem qui relie les égoûts, de là on peut rejoindre la rue.
Buraya yeni taşındık....
Je suis nouveau à Salem.. Vous voyez?
Bunlar gerçek cadı, uçabiliyorlar, ve Salem deki tüm çocukları yiyecekler!
Le sorcières vont dévorer tous les gosses de Salem. Fais quelque chose!
Merhaba, Salem! Benim adım Winifred!
" Mon nom est Winifred..
Bırak şimdi safsata yapmayı da bana soğutucudan bir tane içki ver.
Bouge ton cul de salem-shilom et va me chercher une bière.
New York'takiler Salem'e gidip yeni Yulaflı Üzüm Kurabiyelerinde.
Vous devez aller à Salem pour superviser la fabrication des cookies.
Salem var mı?
T'as des Kool?
Salem yok.
- Pas des Kool.
- Salem buldun mu?
- T'as déjà trouvé?
- Salem Street'teki evdeyim.
À la maison de la rue Salem.
"Lanetli Ev".
Les sorcières de Salem.
Beverly Rahibi John Hale'i Salem'a davet ettim.
J'ai invité le Révérend Hale de Beverley à venir à Salem.
Salem'da şeytanın izlerini de bulabilir elbette ve böyle bir durumda, emin olun onu yakalayacaktır.
Mais il se peut qu'à Salem... il repère Lucifer, et dans ce cas... soyez assurés qu'il le terrassera.
Bay Proctor, bilin ki Salem köyünün yarıdan fazlası şu anda...
La moitié de Salem...
Salem'ın yalan dolanlarını hic anlamadım.
Je vomis l'hypocrisie de Salem!