Şeri traduction Français
5,012 traduction parallèle
Otur, benimle bir şeri iç.
Assieds-toi, prends une liqueur avec moi.
Evet ama hâlâ tozun seri üretimi için bir tesis bulmamız gerekecek.
On doit trouver une usine quelque part, on pourrait produire la poudre en masse.
Şimdi, yeni seri numaraları çalışan kimlik numaralarıyla eşleştirmem gerek.
Je dois faire correspondre les séries de numéros avec vos employés I.D.s.
Seri ateş etmeyin.
Tirs isolés.
İnsanlar ortalıkta bir seri katil olduğunu söylüyor.
Les gens disent qu'il s'agit d'un tueur en série.
Sen benim gerçekten de insanların göğüslerine şekiller kazıyan şu seri katil olduğumu düşünmüyorsun değil mi?
Tu... Tu penses vraiment que je suis un serial killer en fuite gravant des symboles sur la poitrine des gens?
Yanınızda ben varken böyle bir durumda olunca bunu söylemem rahatlatmayabilir ama bu yüzden size dört alçak kocadan bir seri katil sevgiliden, aşkım Terry'nin intiharından sikik bir vampir barının kirli bodrumunda ölmek için yırtmadığımı söylersem inanın.
que je n'ai pas survécu à quatre maris affreux, à un petit ami tueur en série, et au suicide de mon bien aimé Terry pour mourir dans la cave miteuse d'un bar de vampires.
Konyak, şeri, İskoç viskisi burbon, cin.
Brandy... Sherry... Scotch...
Watson'ı hakim olan sosyal eğilimlerden bir anlam... çıkarmaya çalışırken izliyorum,... bir seri zoraki eşleşme ritüeline katlanıyor.
J'observe Watson, avide d'extraire un sens des usages sociaux prédominants, subissant une succession de rituels d'accouplement.
Peki FBI neden bir seri katili yakalayan kişiyi polis teşkilatının her gün savaşıp canını verdiği adaleti sağlamadan alıkoyuyor?
Alors pourquoi le FBI empêche un tueur en série, qu'il a arrêté, d'être confronté à la justice, au nom de laquelle tous les policiers combattent et meurent chaque jour.
- Seri kundakçının, evet.
Celle d'un pyromane.
Seri katillerde olduğu gibi yakacağı binaları seçmesinin bir nedeni var.
Et comme un tueur en série, il y a une raison à sa liste d'immeubles.
Bildiğimiz şey Dedektif Ryan ve Esposito'nun seri kundaklamalarla ilgili o binayı araştırdıkları.
Ce que l'on sait c'est que les agents Ryan et Esposito enquêtaient dans ce bâtiment pour une affaire incluant un pyromane.
Duruşma olur ama seri bir idam mı?
Un procès, oui, mais une exécution sommaire?
Bir seri katil Grissom'un lateksle parmak izi kalıbını çıkarıp, bir olay yerine yerleştirmişti.
Un tueur en série à réalisé un moule des empreintes de Grissom en latex, et les a placées sur une scène de crime.
Pekala, seri numarasından bunu kimin aldığnı bulabilecek miyiz diye araştırın.
Ok, regarde si tu peux obtenir une numéro de série. Essayons de trouver qui a acheté ce micro
Seri numaradan bir şey çıkmadı. Ama olay yerinde ki araştırmadan bir görgü tanığı bulduk.
Mais on a eu un résultat avec les témoins de la scène de crime.
Evet, seri numaradan Queens'teki Alternate Intelligence isimli bir dağıtıcıya ulaştık.
Le numéro de série nous a mené a un distributeur nommé Intelligence Alternative dans le Queens.
Intel ya da AMD tüm seri üretim hattını saptırır mı sanıyorsun? Bizim için, Cardiff Electric için...
Tu crois qu'Intel ou AMD vont réorganiser leurs chaînes de montage pour Cardiff Electric?
Seri katillerle?
Les tueurs en série?
Evet, sağ bacağındaki protezdeki bir seri numara sayesinde kimliğini tespit ettim.
Oui, je l'ai identifié grâce au numéro de série de la prothèse de son genou droit.
Adamlardan birinin peşinde olduğum seri katil olduğunu düşünüyorum.
Je crois qu'un de ces gars est le tueur du cartel que je cherchais.
Gerçek sahiplerini bulmak için senetlerin seri numarasını takip ediyoruz ama biraz zaman alacak.
On recherche les propriétaires à partir des numéros de série, mais ça prendra du temps.
Richard Gecko olduğunu sandığım bir seri katilin peşindeydim.
Je suivais un tueur en série que je pensais être Richard Gecko.
Seri katili bulmamda bana yardım etmedi, seni sinsi orospu çocuğu.
Cela ne m'a pas aidé à trouver le serial killer, fils de pute.
Gonzalez adında bir korucuya danışmanlık yapıyordum. Amerika Meksika sınırı boyunca olan kanlı seri cinayetler hakkında.
J'ai travaillé avec un ranger, Gonzalez sur des séries de meurtres sanglants le long de la frontière des États-Unis / Mexique.
Bu söylentiye göre Fareli Köyün Kavalcısı adındaki seri katil oymuş.
Selon cette rumeur, il était le tueur en série appelé le Joueur de flûte.
Böylece seri ameliyatlara gerek duyulması önlenebilecek.
Évitant ainsi la nécessité d'une série d'opération.
Diğer seri ise, en karlı işleri yapan iki oğuldan birinde tutuluyor
L'autre jeu de clés est détenu par les deux fils avec les activités les plus rentables.
Bir T-6 sınıfı mekik seri numarası 775519.
C'est une navette T-6, le numéro de série est 775519.
Seri katil olayı falan.
C'est un truc de tueur en série.
Madem öyle, sen bir seri katilsin.
Eh bien, alors tu es un tueur en série.
Önceki haftalarda gerçekleşen seri cinayetlerde kullanılan garip teknolojik silahın izine bugün de rastlandı.
D'après la police, la même arme a servi dans une série qui dure depuis plusieurs semaines.
Çünkü seri imalatta mutlaka ucuz GDO'lu safran kullanırlardı.
Car une production de masse aurait certainement utilisé un safran à base d'OGM bon marché.
On yıl önce Michael Costa isimli bir seri katil yakalanmıştı.
Il y a 10 ans, un tueur en série nommé Michael Costa a été arrêté.
Cesedin bulunduğu durum seri katil Michael Costa, nam-ı diğer Çöp Adam'ı işaret ediyor.
La disposition du corps indique le tueur en série Michael Costa, dit "l'homme de paille".
Seri katil ritüeli değil bu. Bu şekilde bedenlerin yazdırıldığını saklıyor.
Ce n'était pas le rite d'un tueur en série, c'était une manière de cacher le fait que les corps soient des copies bio-imprimés.
Bu şey bir seri katilden çok daha fazlası.
Écoute, c'est plus gros qu'un tueur en série.
Her seri katilin av alanı vardır.
Tout tueur en série a un terrain de chasse...
Seri katillik intihar etmenin, kendini derinden yok etmenin daha yavaş bir halidir.
Être tueur en série est une forme de lent suicide, profondément auto-destructeur.
Tüm yapmam gereken... tüm kilitlerin seri numaralarını almak... ve fabrikayı arayıp kapıcı taklidi yapmaktı. Onlar da bana okulun tüm kilitlerini yolladılar.
Tout ce que j'ai eu à faire c'était d'obtenir les numéros de série de tous les verrous, appeler le constructeur, prétendre être le concierge, et ils m'ont envoyé toutes les clés de l'école.
Peki ne o zaman,... seri ahlaksızlık öneren mi?
Alors qu'est-il, un amateur de propositions indécentes en série? Voyez le bon côté.
Seri katiller de işe evlerine en yakın yerden başlamazlar mı?
Les séries ne commencent pas près de chez soi?
Seri numaraları ile polis raporu numaralarını karşılaştırırız. Sonra bir kutuya 3100 derecede erimeleri için dökümhaneye göndeririz.
On a croisé les numéros de série et les numéros des rapports de police, ils sont mis dans une caisse et amenés jusqu'à notre four.
Sivastopol'deki seri tecavüzcü.
Ce gars à Sebastopol, un violeur en série.
- Seri katilin tekine mi çattık dersin?
On serait tombés sur un meurtrier en série? Oui.
"Bölge Polisi şehrin genç ve güzellerini hedefleyen olası seri katilin peşinde."
"La police de Metro chasse un potentiel tueur en série qui vise les gens jeunes et beaux de la ville."
Ama soruşturmaya yakın kaynaklar olası bir seri katile yoğunlaşıldığını söylüyor.
Mais selon des sources proches de l'enquête, la poursuite d'un possible tueur en série est en cours et s'intensifie.
Şimdi, bir seri ses duyacaksınız.
Vous allez entendre une série de tonalités.
Seri Gatil mi?
Seins-Geries?
" Seri Gatil 2 :
Serial Ape-ist 2 :