Şifre traduction Français
2,458 traduction parallèle
Şifre ne?
Quelle est la combinaison?
Natasha... - Şifre ne diyorum, söyle!
C'est quoi le mot de passe?
Başarılı olduysan, kilidi açıp saati durduracak altı hanelik bir şifre vereceğiz sana.
Si tu réussis, tu auras la combinaison qui te permettra de te libérer.
- Dur. Şifre nerede?
- Où est le code?
Şifre falan bilmiyorum.
Je sais pas.
Bende şifre falan yok.
J'ai pas de code.
"Şifre" de bir daha. Bir kere daha söyle, haydi.
Vas-y, dis-le encore une fois.
Bir kez daha "şifre" de. Duymak istedim.
Dis "code" encore une fois.
- Bu da ne? Bir şifre mi?
- Quoi, c'est un code?
Bu bir şifre.
Non, chérie. C'est le code.
Ne tür bir şifre? "KBYK"
- Quel genre de code?
Wendy'nin alarm sisteminde size ait bir şifre vardı, değil mi?
Alors, vous avez votre propre code pour son système d'alarme?
Güvenlik şirketine göre dün alarm sistemine bu şifre girilmiş. Evet.
Selon Postern Security, le code a été utilisé pour armer l'alarme hier.
Birinin mala ihtiyacı olduğunda şifre kelimeler kullanırlardı.
Celui qui cherchait de la came utilisait des noms de code.
Senden bir bilgisayar şifre kırıcısı bulmanı istedim ve bunu getirdin.
J'ai demandé un hacker expert, et tu me ramènes ça.
Amerika'daki en çok kullanılan şifre nedir?
C'est quoi le mot de passe le plus utilisé en Amérique?
Şifre çözücü kod olmadan bir işe yaramaz.
C'est sans valeur sans la clé de décryptage.
Crossen'in Şifre çözücü kodu bilmediğini varsayıyorum.
Je suppose que Crossen ne connaissait pas la clé.
Crossen onu web sitesini henüz göndermedi çünkü ona şifre çözücü kodu vermediler.
Crossen ne l'a pas publié car il n'avait pas la clé de décryptage.
Şu şifre çözücü kodun peşindeki ekip.
Ceux qui veulent le code.
Şifre çözücü koda ihtiyaçları var.
Il leur faut la clé.
Şifre çözücü kod.
La clé de décryptage.
Şifre çözücü kodu istiyorlar.
Ils veulent la clé.
Şifre çözücü kod bende değil.
J'ai pas la clé de décryptage.
Madem isim vermeyeceğiz en azından gizli bir şifre belirlemesi yapabilir miyiz?
Si on ne lui donne pas de nom, on pourrait lui donner un nom de code?
Merkezi internet sitesindeki görüntülere... yalnızca şifre ile ulaşıyorsunuz, Bu da oldukça güvenli.
Pour visualiser les images sur Internet, il vous faut un code, c'est sécurisé.
Bir müşteri için şifre girişi yapmak istiyordum.
J'ai besoin d'entrer un code pour un client.
Peter birkaç şifre tahmininde bulundu.
Il y a deux jours.
Bir şifre çözme ekibi iki gündür diğer Olivia'nın hard diskindeki verileri almaya çalışıyor.
Depuis deux jours, une équipe de décryptage attend les données du disque dur de l'autre Olivia.
Bütün FBI şifre çözme ekipleri ve Massive Dynamic çalışanlarını da.
- Toute l'équipe de décryptage du FBI.
Hemen kalkmak istersem diye bir şifre sözcüğümüz olsun.
Il faut un mot de code si on doit s'échapper rapidement.
3 kişi var, şifre "nihonto".
Trois hommes. Mot de passe... nihonto.
Şifre de "nihonto".
Le mot de passe est nihonto.
"Kripto faslını takip et.", "Şifre kırılsın ve sistemin sahtesi oluşturulsun".
Non, j'ai besoin de te voir "Lancer le décryptage, cracker le code, et falsifier le système."
Bu kişisel bir çanta yani şifre her neyse, kişisel bir anlamı vardır.
- Voici une mallette personnelle. Son contenu doit avoir un sens personnel.
Şifre ne alemde?
Il vient ce mot de passe?
Pekâlâ, dostum al sana şifre. Söylüyorum şimdi.
Voilà le mot de passe.
Şirketten şifre için arıyorlardır.
C'est probablement la société qui appelle pour le mot de passe.
Şifre ne demiştin?
Qu'est ce que tu m'a dit? Quel est le code?
Kahrolası şifre ne?
Donne moi ce putain de code!
Çünkü orada iki şifre var, Kyle.
Parce qu'il y a deux codes Kyle.
Birisi gerçek şifre, diğeri ise gerçek gibi görünüp polisi çağıran şifre.
Un vrai, et Un vrai mais qui apelle la police!
Şifre "elmas."
Heu, C'est "Diamants".
Biraz romantizm için kızlar arasındaki şifre mi bu yoksa?
C'est un code entre fille pour l'amour?
- Ama şifre çözme anahtarınız varsa...
Mais si vous aviez la clé de déchiffrage...
Savunma Bakanlığı, Snyder'in video oyununun içine şifre yerleştirdiğini düşünüyor. - Tamam, bu kadar yeter.
- Le DOD pense que Snyder mettait des secrets cryptés dans les jeux vidéos qui sont distribués en quantité.
Snyder'in tek yapması gereken şifre anahtarını satmaktı. Böylece alıcılar verilere kendileri ulaşacaktı.
Tout ce que Snyder a à faire est de vendre la clé de déchiffrage inoffensive et les acheteurs accèdent aux données par eux-mêmes, exact?
Kapıda şifre isteniyor.
Un clavier numérique à l'entrée.
"Ejder, Kapı, Uçuş, Çember" bir şifre olmalı.
"Porte du Dragon vole cycle" est un mot de passe.
Şifre çözümleme makinesi.
Il faut taper un code.
Şifre çözücü kod.
La clé?