English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Ş ] / Şişko çocuk

Şişko çocuk traduction Français

123 traduction parallèle
- Beni dinle şişko çocuk, cesetlerim nerede?
- Où sont mes pièces, gros lard? - Laissez-le tranquille!
- O geçitten gitti. - Hadi, şişko çocuk.
- Où est l'autre?
Hadi. Şişko çocuk.
Allez, mon gros.
Şu at, şişko çocuk!
Vas-y mon gros.
Şişko çocuk.
Gros pépère!
Ona böyle diyeceğiz. Şişko çocuk.
On va l'appeler Gros pépère!
Şişko Çocuk'u ateşlemeni istiyorum.
C'est toi qui allumeras.
"Şişko Çocuk" yerliler için bir mucize gibiydi.
C'était une espèce de miracle pour les indigènes.
Şişko Çocuk, yemeyi kesemiyor musun?
Arrête un peu de bouffer!
Bu iyiydi, Şişko Çocuk. Harika bir soru.
Excellente question.
Şişko Çocuk, gündüzleri başka hangi tip ışık vardır?
C'est la même chose!
Öf be, Şişko Çocuk osurdu! - Oh, Tanrım.
Il a pété!
Şişko Çocuk, harita bul. Shadowbrook caddesini bul.
Toi, trouve la vieille baraque.
Şişko Çocuk... hanım evladı olma.
T'es qu'une poule mouillée.
Şişko Çocuk, gözlerini kullan. Ona yardım edebilecek misin?
Comment veux-tu l'aider?
- Şişko Çocuk, sus.
Ça suffit.
- Ver şunu bana, şişko çocuk!
- Donne ça, petit pédé.
Hey. Şişko çocuk.
Hé, gros lard!
Sen öldün şişko çocuk.
T'es mort, gros lard.
- Bakın. Bu şişko çocuk.
- Regardez, c'est le gros.
- Merhaba şişko çocuk.
- Ça roule, le gros.
- Koca şişko çocuk. Pislik içinde.
- Un gros, paniqué.
Benimle buraya indiğinde şişko çocuk..... sen de uçacaksın.
Quand tu seras là avec moi, gros lard, toi aussi, tu flotteras.
Şişko çocuk, Yahudi ve hanım evladı.
Le gros, le Juif et la mauviette.
- Sen öldün şişko çocuk.
- T'es mort, gros lard.
Öp beni şişko çocuk!
Embrasse-moi, gros lard!
Çekil yolumdan, şişko çocuk.
Laisse-moi passer, gros tas.
Ne yaparsın, şişko çocuk?
Tu vas faire quoi, bouboule?
Çok geç, şişko çocuk. Bitti, artık!
Trop tard, gros tas, c'est fini!
Vazgeç, şişko çocuk!
Renonce, gros tas!
Şişko çocuk mu? - Evet.
Le petit gros?
Bu yarışmayı, hakkınla kazandığını düşünmüyoruz, şişko çocuk.
T'as pas pu gagner sans tricher, gros lard!
Evet, biz Goonies'iz, Cartman. Neden sen oradaki şişko çocuk olmuyorsun?
Ouais, et toi t'es le petit gros.
Baş makinist, şişko çocuk... makine dairesi personeli. Hepsi öldü. İskele egzoz... borusu patladı.
Le mécanicien en chef, le graisseur, toute l'équipe moteurs.
Şişko çocuk artık bitirmeli.
Le gros devrait avoir fini d'un instant à l'autre.
Haydi şişko çocuk!
Allez, gros tas!
şişko çocuk sosisin kokusunu aldı. Dayanamadı ve içine dalıverdi.
Bouboule l'a senti, il n'a pas pu résister, il est rentré.
Merhaba şişko çocuk! Griffinlere güven olmaz.
On ne peut pas leur faire confiance.
* * * Ateşli anneler, Alışveriş yapan Amigo * * Yeşil elbiseli hatun * * Mini etekli * * Gevşek bluz * * Şişko çocuk fotoları * Annesini alt eden bebek *
Mini-jupe, Décolleté, Fille en robe...
Sana yakışıklı bir çocuk getir demiştim, şişko ve alkolik birini değil!
Je t'avais dit de ramener un jeune, pas cette espèce de saucisse!
Şişko Çocuk nerede?
C'est quoi, ce truc?
Şişko çocuk mu?
Gros Lard?
- Kaçırmışsınız! - Şişko Çocuk!
Eh, les gars!
- Şişko Çocuk.
- Sûr!
Hey! Şişko Çocuk!
Gros Lard?
Ama şu an o sadece küçük, çıplak, şişko bir çocuk.
Mais maintenant, c'est juste un gros petit gars tout nu.
Öncelikle, çok fazla şişko çocuk var.
Il y a trop d'enfants obèses.
Hey sisko bir cocuk bizi kurtardi!
Un petit gros nous a sauvés.
Birak silahini, sisko cocuk.
Lâche le flingue, gros lard.
Ama içimdeki çocuk ilerde olacağı şişko ibneden habersiz.
Le môme en moi mourra en voyant la grosses truffe que je vais être.
Yemeğini isteyen şişko bir çocuk.
Un grand gamin qui veut son dîner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]