000 pound traduction Portugais
255 traduction parallèle
Güzel bir fikir için, 1,000 Pound veririm.
Dou 1.000 libras por uma ideia prática.
Polis, ilk mantıklı çözüme, 2.000 Pound verecek.
A polícia já ofereceu 2.000 libras pelo primeiro meio eficaz.
İkiniz için fidye olarak 20,000 pound.
O resgate por vocês os dois é de 20.000 moedas de prata.
Bilirsiniz, size karşı hep alçakgönüllü oldum. Ama eğer 20,000 pound dediysem 20,000 pound demektir.
Sabe, fui muito modesto consigo, mas como disse 20.000 moedas de prata, eh bien, está dito.
Ne için, 20,000 pound diyorsun?
Pelo que é que pediste 20.000 moedas de prata?
- Ayrıca 20,000 pound?
- E as 20.000 moedas de prata?
Fiyatı 20,000 pound.
Pelo preço de 20.000 libras.
20,000 pound?
20.000 libras.
Bildiğim kadarıyla, tarihte hiçbir casusa hiçbir bilgi için 20,000 pound ödenmemiştir.
Nenhum espião, alguma vez recebeu 20.000 libras por uma informação.
Sen, Alman hükümetinin, sözde gizli bir takım belgeler için ne idüğü belirsiz bir amatöre 20.000 pound vermesini makul bulur musun?
Consideraria isso um bom negócio para o Governo Alemão pagar 20.000 libras a um amador desconhecido por alguns proclamados documentos secretos?
Ben de sizden 20.000 pound'u alacağım küçük miktarlarda İngiliz banknotları.
Eu, receberei de si a soma de 20.000 libras em notas de banco de pequenos valores.
Sonraki her film rulosu için fiyat 15,000 pound olacak.
Para cada rolo de filme seguinte, o preço será de 15.000 libras.
20,000 pound.
20.000 libras.
Onlara fiyattan bahsettiğini varsayıyorum. 15,000 pound her film rulosu için.
Informou-os do preço? 15.000 libras por cada rolo adicional de filme.
Hükümetim rulo başına 10.000 pound ödemeye hazır, fazlası olmaz.
O meu governo está pronto a pagar 10.000 libras por rolo, nada mais.
Bu sizin. 5,000 pound.
São suas. 5.000 libras.
Her şey yolunda giderse, 12 hafta içinde 200.000 pound kazanmış olacağım.
Se tudo correr bem, deverei ter umas 200.000 libras dentro de 12 semanas.
5,000 pound karşılığında çok az şey istiyor gibisin.
Parece muito pouco para pedir 5.000 libras.
Takip eden 5 hafta boyunca Çiçero Almanlara servetini 155.000 pound'a çıkaracak olan 35 çok gizli belge sattı.
Durante as seguintes 5 semanas Cícero vendeu aos Alemães 35 documentos altamente secretos o que elevou a sua crescente fortuna a 155.000 libras esterlinas.
Böyle bir haberin 20,000 pound etmesi zor.
Mas tal informação difícilmente vale 20.000 libras.
Bunun için sana iki misli öderim. 40,000 pound.
Pagar-lhe-ei o dobro por isso.
40,000 pound mu demiştiniz?
Você disse 40.000 libras?
- 5.000 pound.
- 5.000 libras.
Yanında gereken kağıtlara da 1000 pound doğum ve evlilik sertifikaları, ve benzeri şeyler ve bir binlik de bizi unutması için.
Mais 1.000 para os papéis que os acompanham certificados de nascimento e casamento e outras 1.000 para a ajudar a esquecer-nos.
Bu durumda geriye 130,000 pound kalıyor.
Restam cerca de 130.000 libras.
Yanında 130,000 pound götürmüş.
Levou 130.000 libras com ela.
Geri kalanını Moyzisch bana 100,000 pound ödediğinde teslim edeceğim.
Entregarei o resto quando Moyzisch... -... me pague 100.000 libras.
100.000 pound.
100.000?
-... 25,000 pound.
-... 25.000 libras esterlinas.
Barrymorelar için 1,000 pound bıraktı bence fazla cömertçeydi ve bana da bir şey kaldı.
Ele deixou 1000 libras aos Barrymore, o que eu considerei excessivamente generoso. - E eu recebi algum dinheiro.
Bana 40,000 pound bırakmış.
Ele deixou-me 40 000 libras.
İsviçre'de zengin çocukların gittiği bir okul, metresi olmayan... yılda 2000 pound kazanan Anglosakson bir koca ve Kensington'da bir ev.
Uma escola privada na Suíça, uma casa em Kensington... e um marido anglo-saxão com 2.000 libras por ano e sem outra mulher.
1.000 pound. Bin.
Mil libras.
Herif öldü ve kör olasıca vasiyetinde bana yılda 4.000 pound bıraktı.
O velho morreu e deixou-me 4000 libras no seu maldito testamento.
Daily Post 10.000 pound ödül veriyor.
Daily Post dá prémio de 10.000 libras. "
10.000 Pound.
Dez mil libras.
Erkekliği tamamen kaybetmekten sakınmak için muhasebecileri, parasının önemli bir kısmını, 250.000 pound kadarını, mücevhere yatırmasını önerdiler.
Tal como os seus contabilistas aconselharam, empregou uma boa parte do seu dinheiro, 250.000 Libras, em jóias.
Tabiki mücevherlerin değerince para almayacaksın, ama 170.000 pound civarını, yani üçte ikisini falan,
Claro que não receberá o valor exacto das jóias, mas receberá dois terços. Digamos, 170.000 Libras. Em dinheiro.
Birisinin Andrew Wyke kılığına girip mücevherleri 170.000 pound'a sattığını keşfederler, ama bana yine de ödeme yapmak zorunda kalırlar.
Que alguém usando o nome de Andrew Whyke vendeu as jóias por 170.000 libras em dinheiro. Mesmo assim, terão de me pagar.
170,000 pound.
170.000 Libras...
- " 60,000 pound değerindeki villasındaki stüdyosunda...
- "sentado num estúdio ensolarado" - Fantástico!
100. 000 pound size.
100 mil Libras para si.
30. 000 pound, yeterince ciddidir.
Estás a falar a sério? 30 mil libras. Que tal isso como seriedade?
7,000 pound değerindeymiş.
Custou 7 mil libras.
- 25 bin pound.
- 25.000 libras.
100,000 pound?
- 100.000!
Cebinde 100,000 İngiliz pound'uyla bunu yapmaz.
Nunca, com 100.000 libras esterlinas nas algibeiras.
Fonlarda tutulan yaklaşık 130 bin pound parası var, hepsi bu. Hoşçakalın Lady Bracknell.
Oh, cerca de £ 130,000 em bens, é tudo.
130 bin pound... ve fonda tutuluyor?
£ 130,000? E em bens?
Hayır, 1.000 pound.
Não. Mil libras agora.
1.000 pound.
Mil libras.