2900 traduction Portugais

Mermileri, saniyede 2900 feete- -

... metros por segundo...

2.900 metre...

2900 metros...

2.900'e NoHo'da çatı katı.

2900 dólares por umas águas-furtadas no Noho.

- Satıldı. 2900.

- Vendido. $ 2900.

2900 zifiri karanlık.

O 2900 está escuro.

2500 km menzilli, füze başlığı ABD kıtasının her yerine gidebilir.

Com um alcance de 2900 km, a ogiva poderá atingir qualquer parte dos EUA.

Diğer takım 2900 dolar bahşiş toplayabilir mi onu söyleyin?

Que equipa conhecem que ganhe 2900 dólares em gorjetas?

- 3000 km kadar.

Cerca de 2900.

Geçen hafta 2,900 civarı e - posta yolladı kimsenin, ne bizim ne de e - posta alıcılarının sormadığı soruları içeren cevaplar.

Na semana passada, enviou cerca de 2900 e-mails. Respostas a perguntas que ninguém fez, nem nós, nem nenhum dos destinatários dos e-mails.

Hedefe 2900 km.

2880 km para o alvo.

2.900.

- 2900.

2.900!

2900?

2900 altın parçası var 19g / cm3 olduğunu düşünürsek toplam

Existem 2.900 peças de ouro. Que multiplicadas pela densidade do ouro, Há oito toneladas!

Perşembe'ye kadar £ 2,900 yatırman yeterli. Böylece gelir hesapların temize çıkacak.

Só precisa de pagar as £ 2900 até quinta-feira e ficará tudo bem com os lucros internos.

2900'den yaklaşıyoruz.

Deve descer 900 pés.

Antik Sümer kentinde kazı çalışması yapılırken, arkeologlar, yaklaşık olarak M.Ö. 2900'e ait olduğunu düşündükleri, tortu özelliği olan ve sel hikayesini destekleyen bir kanıt buldular. "Sümer Kral Listesi" yazıtlarına göre,

Enquanto escavavam nesta antiga cidade Suméria, os arqueólogos encontraram o que se pensa ser uma evidência sedimentar de uma inundação, aproximadamente em 2.900 A.C.

29.00'da kendini imha etti.

Auto destruição iniciada ás 2900 horas.

ÜLKE ÇAPINDA 120 MERKEZDE FAALİYET GÖSTEREN 2.900 SİVİLDEN OLUŞAN BİR ÖRGÜTTÜR

SÃO UMA ORGANIZAÇÃO DE 2900 CIVIS QUE TRABALHAM EM 120 CENTROS ESPALHADOS PELO PAÍS

- Yaklaşık 2900 kilogram.

Cerca de 2900 quilos.

- 2900 kilogram. Ben daha büyük ve güçlü bir uçak uçuruyordum ama silahlar o kadar ağırlık yapıyordu ki bir tankı uçuruyor gibiydim.

Eu pilotava algo muito maior, muito mais potente, mas era tão pesado por causa das armas que parecia que pilotava um tanque.

M.Ö. 2900'de meydana gelen bir tufanı bizlere göstermektedir.

Na cidade de Shuruppak encontramos depósitos sedimentares que parecem revelar a ocorrência de uma grande inundação, cerca de 2.900 A.C.

Nibiru eliptik bir yol üzerindedir, her 3.450 yılda bir bizim yörüngemize geliyor ve bir sonraki ziyaretinin 2900 yılında olacağı tahmin edilmektedir.

Então, a próxima visita deverá ocorrer perto do ano 2900.