4h traduction Portugais
257 traduction parallèle
- Telefonunla uyandığımda Louis odamdaydı, öbür yatakta yatıyordu boynu kırılmış halde.
Quando seu telefonema me acordou às 4h... Louis estava no meu quarto, na outra cama... - com o pescoço quebrado.
Saat 4'ten önce Holloway'de olmalıyız yoksa işimizi yetiştiremeyiz.
Temos de estar em Holloway até às 4h. Por outro lado, é difícil obter admissão.
Kira sözleşmesinde haber verilmeden, 10.00-16.00 arasında daireyi gösterme zorunluluğu varken, bir ihlalden söz edilemez.
Näo quando diz no seu contrato que o apartamento pode ser mostrado entre as 10h e as 4h sem aviso.
Bayan Hudson'la saat 16 : 00'da bir randevum vardı.
Tenho entrevista com a Sra. Hudson ás 4h.
Saat 4.
São 4h.
Fort Shafter'daki yeni radar merkezine saat 4'te git.
Apresente-se no novo centro de radar em Fort Shafter, às 4h.
Ben ayrılmış olacağım ama bir sonraki nöbetçi 04 : 30'da gelecek. Tamam efendim. Ona notunuzu iletirim.
Eu acabo o turno às 4h. 30m., e digo para darem o recado.
İstasyonda 4-7 arası çalışmıştık. Aslında bu bir eğitim programıydı.
O problema durou das 4h às 7h da manhã e era um programa de treino.
Bugün ödenecek senetlerim var, saat dörtten önce gönder o zaman.
- Não. Então o envie antes das 4h, pois tenho promissórias a pagar.
Bugün 4'te mi?
Hoje, às 4h?
Sabah 4'te değil.
Mas não ás 4h da manhã!
- Dörde kadar mola yapıyoruz.
- Fizemos uma pausa até às 4h.
4H kulübü kenar çubuğunu olduğu gibi bırakalım, ve "kaldırımdaki yabani otlar" konusunu "Paskalya Yumurtası Avı" konusuyla yer değiştirelim!
Agora poderemos conservar a barra lateral do Clube 4H, e trocamos o assunto das ervas com a caça aos Ovos da Páscoa!
Saat 7'de NBC'de, 4H stüdyosunda buluşalım.
Vai ter comigo ao estúdio "H" Às sete horas.
Şerif? Dört-H kulübün bununla bir ilgisi olabilir mi?
Xerife, o Clube 4H poderia ter alguma coisa a ver com isto?
Dört H kulübü ile birer astroloji sembolü olan dört ve H'yi nasıl karıştırdığına bakar mısın?
O que pensaste ser o Clube 4H, o "4" e o "H" são símbolos astrológicos.
Baban uğrayıp seni dörtte alacak, tamam mı?
- O teu pai vem-te buscar 4h.
Beni sabah saat 4'te...
Telefonaste-me as 4h da manha..
- 4 : 00'de gelin demiştim.
- Eu disse às 4h.
Hayır, saat 4'e kadar altı fikir olsun.
Não! Seis ideias novas até às 4h.
- Saat tam 04 : 00'tü, yerel saatle tabi.
4h exatamente, hora local, é claro.
Pekala millet, Harrison'un 4 saat 28 dakikada yakalanmasını istiyorum.
Quero o Harrison capturado daqui a 4h e 28 minutos.
Dinleyin kas yığınları... Bu kötü çocuğun açılışını bu pazar 4'te Jets-Miami maçıyla yapıyoruz.
Ouçam, esfíncteres, inauguramos esta tv ás 4h, Domingo, Jets contra Miami.
Her gece akşam 9'dan sabah 4'e.
Todas as noites? Das 21 h às 4h.
Ve sesler 4'de başlayacak.
A audiência começa às 4h.
Beni hayatından çıkaran 4'te gideceğimi bildiği için Noel sofrasını saat 3'te terk eden, o.
Foi ele que me cortou da sua vida. Foi ele que abandonou o Natal em família às 3h quando sabia que eu chegava às 4h.
Dört saatte bir yirmi dakika yüzünde tut.
Põe-o na cara de 4h em 4h. 20 minutos.
- Evet, 4'te.
- Sim, às 4h.
4 : 00 ve 5 : 30 arası olduğu sürece. 4 : 00 ve 6 : 00.
Desde que seja entre as 4h e as 5.30h... 4h e 6h...
Tanrım, Lizzie, saat sabahın 4'ü, farkında mısın?
Francamente! São 4h da manhã! Importas-te?
Robert Fairmont'un cesedi 04 : 00'da Desert Haven Morgu'na verilmiştir.
Vejam. Corpo de Robert Fairmont foi entregue às 4h à Funerária Paraíso no Deserto.
Sırf senin için çekimleri durduramayız.
Não posso passar das 4h.
Richard ile sen varsınız sadece. Adam profesyonel.
Provavelmente, às 4h já estás despachado.
Pekala ; Şükran günü, yarın, saat 4'te.
Acção de Graças, 4h.
Accurist sponsorluğunda saat 4,21 4O,
Ao segundo sinal, serão 4h, 21 m e 40s.
Üçüncü sinyalde, Accurist sponsorluğunda saat 4,21 ve 5O olacak,
- É? Ao segundo sinal, serão 4h, 21 m e 40s.
Bir keresinde bu yerlerden birine gittim. Saat sabahın dördüydü.
Estive num local assim às 4h da manhã.
Bu öğleden sonra saat 4 : 00'te bu beş şanslı hanım, Victor Fox Noel Özel Konseri'nde en ön sırada olacaklar.
Às 4h da tarde, estas cinco senhoras sortudas estarão na fila da frente para a gravação do especial Natal de Victor Fox.
Saat daha 4 : 59!
- São 4h 59!
Ben Bronx'tan, ve saat sabahın 4 ü.
Sou do Bronx e são 4h da manhã!
"Saat sabah 4 sularında Başbakan'ın evini korumakla görevlendirilen polisler burası çok komik, Downing Sokak'ta taksilerden çıkan egzotik kostümlü gençleri görünce şaşkınlığa uğradılar."
"Por volta das 4h, os polícias de guarda à residência... do Primeiro-ministro ficaram surpreendidos ao testemunhar..." Isto não é o máximo? "... a chegada de vários táxis à Downing Street, de onde emergiu uma multidão alegre mascarada. "
Saat sabahın dördü ve 30 senedir ilk defa uykuya dalacaktım!
São 4h da manhã e adormeci pela primeira vez em 30 anos!
Saat dörtte Danny'yi alabilir misin?
Podes ir buscar o Danny às 4h?
Sabah dörtte sprey boyayla.
Com tinta de spray às 4h da manhã.
Bu öğleden sonra 4 : 00 ne dersiniz?
Que tal hoje, ás 4h da tarde?
4H Klübü Pazar günü Schoneberg Okul Stadyumu'nda bir spor organizasyonu düzenledi.
O Clube 4H organizou um rodeo no estádio da Escola Schonenberg.
Sabahın dördünde döndüm eve.
Eram 4h.
Dört gibi.
Volto às 4h...
- Robert beni saat dörtte alacak.
- O Robert vem buscar-me à 4h.
Kusura bakma.
O Meu horário de trabalho é das 10h às 4h da tarde.
- Bu arada, unutmadan.
Oh, sabes, a Kelly tem ballet, amanhã às 4h.