Abdomen traduction Portugais
79 traduction parallèle
Karnında birşey var mı?
Tem alguma coisa no abdomen?
Karnınızda?
No abdomen?
Ve sonra karın bölgesinden kesiyorlardı.
E depois... fizeram um pequeno corte acima do abdomen.
Liston vuruyor, Vücuduna vuruyor.
Liston se agacha, acertando o abdomen.
Mumyacılar mideyi ve diğer organları karın bölgesini keserek çıkardılar. Onu yaptık.
Está certo, os embalsamadores removeram o estomâgo e outros orgãos através de um corte no abdomen.
Hastam kliniğe geldiğinde karın ağrım var diyecek, apandisit teşhisi koyacaktım.
Os pacientes vêm à minha clinica : eu tinha uma dor no abdomen, é apendicite
Zachary Cope'un "Akut Karın Erken Tanısı"'nı oku.
Lê Zachary Cope, Early Diagnosis of the Acute Abdomen.
Elektro şoku tavsiye edebilirim sana karın ve kalça kasları için.
Eu posso recomendar bio-estimulação para o abdomen e músculos da bacia.
Çekilir misin Frank?
após a bala ter saído do abdomen do Billy.
Hızlıca karnına karnına saplar gebertirsin adamı.
Podes atingir-lhe o abdomen e esventrar o cabrão.
Ben bir süredir... karnımda bir basınç hissediyordum.
Eu tenho sentido uma... pressão no meu abdomen ultimamente.
Bagirsaklarimin oldugu yer, üst abdomen.
No intestino. Abdómen superior.
Bu arada, karın kaslarına çalış!
Até lá, fortalece o abdomen. Não me deixe aqui!
Hepsini yuttular.
Pensa só em ficares bonita... e em mostrar o abdomen sarado na Revista People. Eles engoliram.
Akut karın yaklaşımı nerede?
Onde está o "Approach to the Acute Abdomen"?
Akut karın yaklaşımı.
"Approach to the Acute Abdomen."
Abdomen sertleşti, sistolik kan basıncı 75, son nabız 147.
Abdómen rígido, sistólica nos 75, último pulso 147.
Herkes "Kaslı Adam" ın kim olduğunu merak ediyor. Şirkette seni yeni bir kampanya ile senin yüzünü göstermek istiyor.
Há muito burburinho sobre quem é o "Homem Abdomen", e a empresa quer revelar o rosto dele, como parte da nova campanha.
Şuraya bak, Kaslı Adam geliyor.
Homem-abdomen a chegar.
Başarısız olması halinde, karnını yararak, kendini öldürecek.
Pela desonra, rasgará o próprio abdômen. Matar-se-á.
Mideye, sol taraftan.
abdômen, lado esquerdo.
Enerjiyi karın kaslarınızda hissedin ve görselleştirin
Visualizem a energia irradiando do abdomen...
Öyle mi?
- Traumatismo grave no abdomen.
Dirsekten doksan derece bükülmüş, karnın üstünde duruyor.
Antebraço em ângulo reto, repousando sobre o abdômen.
Kesinlikle, peki karnında büyüyen 3 kiloluk larvanın dışarı çıkarken neler olacağını biliyor musun?
- Não sei. - Exactamente. E sentes o desejo de ter uma larva de 8 kg, a gritar, e a rasgar o teu abdômen?
Doktorlar karnındaki mermi yüzünden, iltihap tehlikesinden çekiniyorlar.
Os médicos temem uma infecção causada pela bala ainda alojada em seu abdômen.
Daha sonra suratına ve karnına katlanabilir bir sandalyeyle vurmuşlar.
Depois a golpearam com uma cadeira dobradiça na cara e o abdômen. - No programa?
Dr. Weaver. Karnından bıçaklanan biri getiriliyor.
Ferida de arma branca no abdômen.
Karın yumuşak.Şişkinlik ya da hassasiyet yok.
- Abdômen brando. Sem defesa nem rebote.
- Karnına bir şey olmamış.
Abdômen brando. Não há dor.
Karnı yumuşak.
Abdômen brando.
Kafa, boyun ve karın.
Crânio, cervicais, e abdômen.
Ayaklarıma ve alnıma botoks yaptırdım, yanaklarımı gerdirdim ve karnımdan yağ aldırdım.
i gt ; Assim Botox leva, aplique a mim nesses pés e defronta e eu reafirmei meu queixo e abdômen.
- İki kez. Biri karnında, diğeri boynunda.
Uma no abdômen e uma no pescoço.
Kurşun karnına isabet etmiş ve içeride kalmış.
- Fale. A bala atingiu o abdômen e está alojada.
Karındaki kanamayı kontrol altında tutamıyorum.
Abdômen sangrando, fluxo fora de controle.
Cherry silahı direk o piçe doğrultmuştu, tereddüt ediyordu ve ne yapacağını bilmiyordu, silahı ondan almalıydım o anda, ama onun yerine, adamı midesinden vurdu.
Cherry estava com a arma apontada para o canalha. Estava hesitante sobre o que deveria fazer... e escolheu atirar no abdômen dele.
İç kanaması varsa karnı sert olurdu, ama normal görünüyor.
O abdômen estaria mais duro se estivesse com derrame interno, mas parece bem...
İhtiyaçlarını karşıladıktan sonra, kızı karnından bıçaklayıp kız ölene kadar kasaturalarını kızın karnında döndürüyorlardı.
Quando se fartavam, apunhalavam a moça no abdômen e moviam a baioneta ao redor do ventre até que finalmente morria.
Karın bölgesinde bıçak yarası var.
Ele tem uma ferida de facada no abdômen.
Karnında görürdük.
- Veríamos no abdômen.
Benim karnım rahmin sıcaklığını, ve istekliliğini hoş karşılar.
Meu abdômen é um ventre... que dá boas-vindas com calor e desejo.
Karın kaslarıyla kendini kesebilirsin.
Dá para te cortares no abdômen dele.
Bir erkek clavisetae meyve sineği yukarıya kalkmış karnından seks fenomenleri yayar.
Uma mosca da fruta macho "clavisetae" sopra feromônios sexuais de seu abdômen elevado.
Göğsümün aşağısı acayip ağrıyor şu an.
Oh! Agora eu tenho uma dor no abdômen.
- Karnınızı kontrol etmek istiyordum?
- Quero sentir o abdômen, certo?
- Karın bölgesini mi kontrol ediyordun?
- Foste examinar o abdômen? - Sim. - E então?
Kral Hippo 88'de geri döndüğünden beri karın boşluğuna böyle bir saldırı görmemiştim.
Eu não via um ataque ao abdômen desde o Rei Hippo em 1988.
Abdomen tomografisi çek.
Bem, faz-lhe um exame ao abdómen.
Kırık kemik yok, karnın gayet iyi durumda.
Sem fraturas nos ossos, seu abdômen está intacto.
Bu çocukça mazeretinin Şükran Günü yemeğinde işe yarayacağını sanmam Kaslı Adam. Kaslarımla alay etme.
Sim, eu acho que é uma desculpa para tirar a camisa durante o grande jantar de Acção de Graças, "Rapaz do abdômen".