Adora traduction Portugais
6,350 traduction parallèle
Violet Hala, seni seviyorum.
Tia Violet, eu realmente adora-a.
Sen başkalarının sırlarına bayılırsın.
Mas adora os segredos dos outros.
Atticus babasını seviyor, ben de Atticus'u seviyorum.
O Atticus adora-o e eu adoro o Atticus.
Ama Atticus'ı seviyor.
Mas ele adora o Atticus.
En azından Hotch daha önce tanıştığımız biriyle görüşüyor.
Ela adora-nos. Porque não vale a pena. O Hotch está entrevistando
- Katilin de hoşuna gidiyordur.
Tenho certeza que ele adora isso.
Olabilir, orayı çok sever.
Ela adora aquele lugar.
Ortaçağ edebiyatına bayılır. Chaucer en sevdiği.
Ela adora literatura medieval, Chaucer é o seu favorito.
Tırnak cilam çizik çünkü Ralph yapıyor.
As minhas unhas são assim porque ele adora pintar.
- Hepimiz bayılmaz mıyız?
Quem não adora? O quê?
Kızım Jenna, iki n ile, kitaplarınıza bayılıyor.
A minha filha Jenna, com dois N, adora a sua obra.
Basın böyle şeylere bayılır.
A imprensa adora coisas assim.
Seviyor.
Ele adora.
Okulu seviyor.
Adora a escola.
- Sen Mick'ten uzak dur yeter.
- Mantém-te longe do Mick. - Ele adora-nos.
Öyle mi? Evet, seni seviy..
- Adora-te tanto que...
Ne de olsa Fury bu tarz çağrılara bayılır.
Porque o Fury adora receber dessas chamadas.
- Gizemi sever.
- De facto, ele adora um mistério.
Washington kahramanları çok sever.
Washington adora heróis.
Evet, ama insanları yönetmeyi çok sever.
Sim, mas adora organizar as pessoas.
- Evet. Karım çok seviyor.
- Sim, a minha esposa adora-as.
Elodie, Josephine Baker'ı sever.
A Elodie adora Josephine Baker.
Heinrich Himmler bile beni bu telefondan daha çok seviyordur.
Acho que o Heinrich Himmler me adora mais que este intercomunicador.
Herkesin seni sevdiğini mi sanıyorsun?
Acha que toda a gente o adora?
Annem sürprizleri çok sever ya.
Porque tu sabes quanto a mãe adora surpresas.
Onu seviyor musun?
Também o adora?
O seni seviyor ve sen zaten yeterince özelsin.
Ela adora-te. E tu já és especial o suficiente.
Avi de seni sever.
O Avi adora-te.
Bu kasabayı çok sever.
Ela adora esta cidade.
Hayır Ralph'i önemsiyor, Ralph de onun için çıldırıyor.
Não, ele importa-se com o Ralph, e o Ralph adora-o.
Eğer yardım etmezsek polisleri arar.
O Vegard adora aquela ovelha e vai chamar a Polícia se não resolvermos isto. Santo Deus.
- Evet, o bebekleri severdi.
- Sim. Ela adora essas bonecas.
Bir kadının randevu için saçına çekidüzen vermesi hoşuna gitmez mi?
- Não adora quando... uma mulher se arranja para um encontro?
Rıhtımdaki botları seyretmeyi seviyor. Büyükannenin yerinde yemeği seviyor. - Bir de dondurmayı...
Adora ver os barcos no porto, e comer na "Casa da Avozinha"...
Annem bayılır buna.
A minha mãe adora.
Don sever atları.
O Don adora cavalos.
Celia mesaj atmaya bayılır.
Desculpa, a Célia adora enviar mensagens.
Arabaları, dondurmayı, hayvanları sever.
Ele adora carros, gelados, animais...
Jeebus Tebow'u sever.
NÃO PRESTO NO FUTEBOL VIRTUAL Jeebus adora o Tebow.
- At çiftliğine bayıldı.
E o Martin? - Adora o rancho.
- Annem bebeklere bayılır.
Deus me ajude. A Minha mãe adora bebés.
Vodkanızı ne kadar sevdiğinizi biliyorum.
Eu sei o quanto o teu povo adora vodka.
Paige bu sanatçıya bayılır.
Ela adora este artista.
Skye'ın babasının onu ne kadar sevdiğini ondan nasıl zorla alındığını ve tüm hayatını Skye'ı arayarak geçirdiğini bilmesi gerek.
A Skye tem de saber que o pai dela a adora muito. Que ela lhe foi tirada contra a vontade dele. Que ele passou a vida inteira à procura dela.
Özel detaylarımızla insanları baymayı çok sever.
Adora aborrecer as pessoas com os detalhes pessoais.
Onu seversin.
Vai adorá-la.
Onları seveceksin.
Tu vais adorá-las.
Büyükannem kitaplarını sever.
A minha avó adora aqueles livros.
Tabii ki öyle.
É claro que adora.
Kadın olduğumu ve onları sevmem gerektiğini biliyorum ama çiçeklerden hiç anlamıyorum.
Sei que sou mulher e devia adorá-las, mas não sei nada acerca de flores.
İzin verirsen seni sonsuza kadar sever.
Se a deixar, vai adorá-lo para sempre.