Alligator traduction Portugais

Alligator 1'den 209'a.

Alligator 1 chama 209.

Burası Alligator 1.

Aqui Alligator 1.

Alligator 1, burası Zero Zero.

Alligator 1, aqui Zero Zero.

* Görüşmek üzere güzellik!

See you later, alligator!

Timsah 4, burası Kırmızı Başlık 6.

Alligator 4, aqui fala Red Cap 6.

Timsah 4, dört cepheden ateş altındayız.

Alligator 4, estamos a ser atacados por todos os quadrantes.

- Sonra görüşürüz, timsah.

- "See you later, Alligator".

Alligator Alley'deyim.

Estou no Beco dos Crocodilos.

Dün gece Timsah Yolu'na çıkan giriş yolunda bulunmanın herhangi bir sebebi var mı?

Tinha motivos para estar na estrada de acesso a Alligator Alley ontem à noite?

Chasmatosaurs'lar timsah ve Alligator'lerin erken atalarıdırlar.

Sua grande boca significa que uma vez que seus dentes estão na vítima, não há chance de escapar.

- Alligator Lounge'a gidelim.

- Sabes, Juliet, não é mau.

Evet, mükemmel.

Vamos ao Alligator Lounge.

Otoban devriye memuru onu çıplak halde yolda başı boş dolaşırken bulmuş.

Um agente encontrou-a nua, a passear na Alligator Alley.

Alligator tişörtler, sweatşörtler, bunun gibi şeyler?

Camisola com crocodilos, sapatinhos, tudo à maneira...

İyi, bekar, zengin, mizah anlayışı ve şeyi Avustralya timsahı gibi olan bir erkek.

Um homem heterosexual, solteiro e rico com sentido de humor que se pendura como um alligator Australiano.

Alligator... 3... tamam, bakabilirsiniz.

Alligator 3. Ok, já podem olhar.

Everglades'de başka her yerde. Ama timsah mesafesiyle konuşacak olursak, Timsah Sokağı'nın 29.

Noutros locais dos Everglades, mas, perto dos jacarés, há um lugar em que elas crescem, 3 km a sul de Alligator Alley.

Timsah Sokağı olmuyor mu orası?

Essa não é Alligator Alley?

Florida'ya gitmediğinden emin misin? Yoksa Timsah Sokağı'na uğrayıp iz kalmış mı diye bakacak mıydın?

Para parar em Alligator Alley e ver se não deixou algum vestígio?

Alligator Alley, geriye bir şey kalmayacağını düşünerek cesedi atmak için mükemmel bir yer tabii.

Alligator Alley, o local perfeito para deixar um corpo. Sabendo que não duraria muito.

Trafik kamerası kayıtlarında Alligator Alley'e giderkenki görüntüleri vardı.

Temos o vídeo da câmara da portagem que mostra ele a ir em direcção a Alligator Alley.

Bilirsin, polarize lenslerde bir çift timsah bulursun, ama onlar sadece... ama onlar koklayamıyorlar.

Sabe, encontrei uns polarizados em "Alligator Alley", mas... não eram nada de especial.

Timsah krepi?

Panquecas "Alligator"?

Alo.

- Está lá? -... de Alligator Lights...

Görüşürüz, alligator.

vai-te embora.