Alçak traduction Portugais
2,723 traduction parallèle
Bekleme odasındaki sandalyeler çok alçak.
As cadeiras na sala de espera são muito baixas.
Alçak, kızlarıma ne yaptın?
Palerma, o que fizeste com as minhas raparigas?
Alçak, kimsin sen?
Palerma, quem pensas que és?
Alçak herif.
Maldito.
Kımıldama, alçak herif!
Fica quieto, idiota.
Vurgun yapan sensin, alçak.
És tu quem tem ganho muito dinheiro, idiota.
Bana o alçak müdür verdi bunu.
Aquele gerente da treta é que mo deu.
Elbette, alçak seviyeler var ama yüksekler... yüksekler harika
Claro, existem momentos maus, mas os bons... os bons são magníficos.
Alçak herif, şimdi de bir polisi öldürmüş.
O filho da mãe matou um polícia.
Alçak ucube.
Anormal desprezível.
- Peki senin alçak sesle konuşma ihtimalin var mı?
Tens alguma voz interior?
Gölün kuzeyindeki alçak bölge.
As Terras Baixas. A sul do lago.
Deniz seviyesinin 150 metre aşağısında kalan göl yatağı dünyadaki en alçak ikinci yerdir.
O leito do lago é o segundo mais baixo na terra a 150 metros abaixo do nível do mar.
Yüksek tepelerden alçak kesimlere inerken argali sürüsü güvenlik için bir arada hareket ediyor.
Descendo do topo das colinas para as altitudes mais baixas, o rebanho do argali se mantém junto para sua segurança.
Sarah, karavanın en alçak penceresi yaklaşık 180 santimetre.
Sarah, a altura da janela mais baixa desta caravana é de 1.8 metros.
Bu alçak gazeteyi eve getirmişler.
Eles trouxeram esse tablóide infame para aqui.
Bayım sorularınızı alçak seste sorun.
Senhor, tenho que lhe pedir para falar mais baixo.
O alçak beni arkadaşlarımın yanında küçük düşürüp bunun yanına kar kalabileceğini sanıyor. Başına geleceklerden haberi yok. - Onu yok edeceğim.
Se aquele filho da mãe pensa que me humilha em frente aos meus colegas e se safa com isso, vou destruí-lo.
- Yani siz de, ben buradayken birini kiralayıp yaptıracak kadar alçak biri olduğumu düşündünüz.
- Então achas que seria tão idiota como para contratar alguém que o fizesse enquanto estou aqui?
Sen bittin, alçak herif!
És um homem morto, sacana!
- Yani, alçak bir yönün olduğunu biliyordum, ama bu?
Sabia que eras mazinha, mas isto?
Gitsen iyi olur, seni alçak tavşan besleyicisi seni. Yürü.
É melhor saíres daqui, seu alimentador de meia tigela.
Biraz daha alçak sesli olabilir misin?
És capaz de baixar a voz?
Seni alçak.
Sacana!
Alçak sesle konuş, olur mu? Adrianna, tanıştığımıza çok müteşekkir oldum!
Adrianna, é um prazer conhecer-te!
Alçak!
Idiota!
- Özgürlük Heykeli 335 metre daha alçak.
Ela está, 335 metros abaixo de nós.
Alçak değerli solucan Gunray'i elimizden kaçırdığımız için üzgünüm.
Peço desculpa por aquele verme do Gunray ter fugido.
Alçak!
Quieto!
O zaman düşüş nedenini öğrenmek için ganimeti arayalım, alçak.
Vamos lá procurar para podemos confirmar essa morte para ti.
Alçak herif.
Ele é um canalha.
Ve vurduğun zaman, alçak ve sert vur çünkü bu önemli koçum.
E quando a apanhares, apanha baixo e forte, porque é importante.
Seni adi, alçak pislik!
Filho da puta!
Ona, binicisinin bir alçak olduğunu söyledim.
Eu disse-lhe que o seu cavaleiro... é um patife!
Alçak gönüllü olma.
Não sejas humilde.
- Bu alçak kamışımı tutmaya çalıştı!
Este cabrão tentou pegar na minha moca!
Sıradan vatandaşlarla aynı sırada. Ama alçak gönüllüdür.
Ele mistura-se com os restantes, mas isto é ir longe de mais.
Alçak-teknoloji uzmanlık alanımdır.
As soluções de baixa tecnologia são a minha especialidade.
Alçak!
Filho da Puta
Alçak ve cani.
Um criminoso cobarde.
Küre eğer ellerine geçtiyse, şu an hangi alçak emel için kullanacaklarını kim bilebilir?
Se a esfera tiver caído nas mãos deles, sabe-se lá com que fim nefasto podem estar a usá-la, neste preciso momento.
Alçak Aralık met-ceziri bize tek giriş ve tek çıkış yolunu gösterdi.
A maré baixa de Dezembro nos mostrou o único caminho para entrar e sair.
- Alçak Aralık met ceziri...
- A maré de Dezembro baixa tanto...
Suyun en alçak olduğu zamanlar, hava deliğinin ağzı ortaya çıkıyor. Demek ki normalde 5-6 metre aşağıda.
a maré mais baixa do ano, expõe a entrada da gruta, que se encontra, normalmente, a 5 ou 6 metros debaixo da água.
Alçak.
Malditos.
- Alçak sesle konuş.
- Fala baixo.
Eğilin. 2 numara! Alçak durmalısın.
Número dois, tens de ficar mais em baixo.
-... alçak bir kat... - Sen nerden biliyorsun?
Como é que sabe isso?
Alçak herif, beni takip etmek için tutulmuş.
Malandro, foi pago para me seguir.
Seni alçak.
- Seu lixo.
Lanet olası alçak herif!
Escumalha nojenta.