English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Andes

Andes traduction Portugais

575 traduction parallèle
Sedyeyle taşınman daha hızlı olur.
Não andes. Demorará o mesmo tempo levar-te de maca.
Geceleyin sokaklarda yalnız dolaşmanı istemiyorum.
Não quero que andes na rua sozinho, à noite.
Burnunu hiçbir şeye sokma.
Não andes para aí a meter o nariz.
Çeki cebinde taşımanı istemiyorum.
Não quero que andes por aí com esse cheque no bolso.
Konuşma.
Não andes.
Haydi And Dağlarının öbür tarafına geçelim.
Agora, vamos até aos Andes.
Uh... Andes üzerindeki ay.
Uh... uma lua em cima dos Andes.
Diyelim ki... Andes'in üzerindeki ay hakkında biraz daha bahsetmeni dinleyecek kadar.
Bem, digamos, uh... agradecida o bastante para querer ouvir mais da lua sobre os Andes.
Şık görünmeni istiyorum.
Só quero que andes bem vestido.
Uyuşukluk etme çabuk ol!
Não andes como um caracol!
Andes ( Dağ Kuşağı )
Os Andes.
- İstihbarat raporlarına göre 1 ve 3 Numara Afrika'ya 5 Kuzey Kutubu'na, 9 ve 10 Numara Ant Dağları'na düşmüş.
- E relatórios do S. I. Dizem-nos que a Um e a Três caíram em Àfrica a número Cinco perto do Pólo Norte, e a Nove e a Dez nos Andes.
Onu izlediğimizi biliyorsa, üstesinden gelemeyecek kadar endişeli olmayabilir.
Se souber que andamos a investigá-la, pensará andes de agir.
Kızmamıştım. Sadece eşyalarımı karıştırmanı istemiyorum, hepsi bu.
Não me zanguei, só não gosto que andes a mexer nas minhas coisas.
Hızlı gitme. Lütfen tatlım uslu dur.
Não andes depressa.
Etrafında dolaşmalarını istemiyorum.
Não quero que andes com eles.
Kıskanıyorum seni.
Começa a incomodar-me que andes também com os outros. Fico com ciúmes.
Yürüme.
Não andes.
Düzgün yürümeye bak sen
É melhor que andes direitinho
Kavga etmemeye bak sen
E é melhor que não andes à luta
- Sadece yürümeni istiyorum.
- Quero que andes pelo chão.
Onları gösterip, ne ateşli olduğumu söylemeni istemiyorum.
Não quero que andes a mostrà-las e a dizer como eu sou boa.
İspanyol serüvencilerin, Gonzalo Pizarro önderliğindeki büyük seferi Peru'nun dağlık kesimlerinde 1560 yılında başladı.
No final de 1560, a primeira grande expedição de aventureiros... liderada por Gonzalo Pizarro, partiu dos Andes peruanos.
1560'ın Noel gününde, Andes'in son geçidine ulaştık ve efsanevi ormanı hayatımızda ilk kez gördük.
No dia de Natal do ano de 1560 alcançámos o último desfiladeiro dos Andes e, pela primeira vez, avistámos a selva.
And Dağları, pampalar öyle değil mi?
Os Andes, as pampas...
Her ne kadar hiç görmesem de, hislerim bana... Andes'in basit bir tepe, Alpler'inse çocukların tırmanabileceği bir yer olduğunu söylüyor.
Eu nunca as vi, mas o meu senso comum me diz-me... que os Andes são barrancos e os Alpes são para crianças escalar!
Bakın, siz 1 kilometre yürürken Togo 20 kilometre yol kat eder.
Por cada quilómetro que andes, De Toro pode cavalgar 30.
Gişelerin orada takılma. 11.30'a kadar odaya tıkalı kal.
Não andes pelo bar. Fica lá até às 11 : 30, na retrete.
Kapıyı kilitle, yalnız başına dolaşmaya çıkma.
Fecha-te bem dentro de casa. Não andes por aí sozinho. - Até à vista.
Gelmeden önce ilanlarıma baktım. Ve sizi tutuklayacak bir şey bulamadım.
Fui ver os meus boletins andes de vir aqui e não encontrei nada por que o possa prender.
Etrafta dolanıp enerjini harcamanı istemiyorum.
Não quero que andes por ai, a gastar as tuas energias.
Ve şey sakın Max ile kavga etme.
E... não andes à pancada com o Max.
Buralarda yakma. Devam et.
Não andes com ele à mostra por aqui.
Keşfedilmemiş denizleri aşıp, bilinmeyen diyarları keşfetmek için can atıyorlar. And Dağlarındaki saklı altını bulmak istiyorlar.
Quem nunca sonhou com esses mundos subterrâneos, desses mares remotos populados de lendas ou das fortunas súbitas conquistadas nas cordilheiras dos Andes?
Dr. Brandon, kadın önemli bir beyin ameliyatı geçirdi.
Não admira que andes tenso. Dr. Brandon, a mulher teve uma cirurgia ao cérebro.
Bu Pedro Quinn... And Şeker Şirketi'nin genel müdürü.
Este é o Pedro Quinn, presidente da Companhia de Açúcar dos Andes.
Ama bu adam, And dağlarının ötesine uzanan... bir imparatorluğun başı ve bütün bu şebekenin beyni.
É o senhor absoluto da droga e o cérebro... de um império que se estende através dos Andes.
Kızın alfa göstergeleri lanet And Dağları gibi.
Os seus padrões Alfa parecem o raio dos Andes.
Bunu göstermeye kalkma, çünkü kimse seni sevmez.
Näo andes por aí a exibir-te, porque ninguém gostará de ti.
Yeğenim 16 yaşında ve San Martin'in And Dağlarını geçtiğine inanmıyor.
Tenho um sobrinho de 16 anos que nem acredita... que San Martin cruzou os Andes.
Eyalet onları bizden alana kadar.
Não andes a dizer isso por ai.
Her zaman sığınacak bir yer bulacağına ne şüphe!
Não admira que andes sempre por aqui.
Kimse arabanın etrafında takılmasın.
Não andes com gente no carro.
"O çorapları çok uzun süre giymesin."
Não andes com essas meias muito tempo.
Ve başa çıkamayacağın büyük çocuklardan uzak dur.
E não andes com os miúdos maiores até que possas com eles.
O da Ateş Bataklığı'nın insanın tetikte olmasını sağladığı.
O pântano de fogo faz com que andes em bicos de pés.
Her zaman gittiğin yerlere gitme, eve bile.
Não andes pelos sitios habituais. Nem vás a casa.
Tavsiyeme uy, bela açma başına.
Ouve o que te digo, e não andes à procura de sarilhos.
Daha bu sabah yeni yerine taşındı.
Não sejas tonto nem tolo Nem andes num transe Foi posta num lugar novo esta manhã.
Hadi yavaşla biraz.
Vamos, não andes tão rápido.
Çizgilere basma, yoksa düşüp belini kırarsın.
Não andes na fenda, ou vais cair e partir as tuas costas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]