English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Anneni

Anneni traduction Portugais

4,546 traduction parallèle
Anneni buldum. - Doğum günüm değil ki.
- Encontrei a tua mãe.
Anneni, Raymie'yi, seni hiç bırakmamalıydım.
Com a mãe, com o Raymie. Não devia ter partido.
- Anneni özledin mi evlat?
- Tens saudades da tua mamã?
- Anneni özledin mi evlat?
Tens saudades da tua mamã, rapaz?
Gidip anneni görelim.
Vamos lá ver a tua mãe.
Anneni çok korkuttun. Hem de çok.
Deixaste a tua mãe mesmo preocupada, deixa-me que te diga.
Anneni ve kiz kardesini bulup buradan uzaklasin.
Vai ter com a tua mãe e a tua irmã e saiam daqui.
anneni görmen gerek iyi durumda değil.
Devias ir ver a mãe. Ela não está muito bem.
Lisede bu olay olup, anneni aradıkları için ne kadar şanslı olduğunu biliyor musun?
Sabes a sorte que tens por ter acontecido na escola?
Anneni yemeğe çıkaracağım. Bu gece mi?
- Vou sair com a tua mãe.
Anneni tıpkı kendi annemi sevdiğim gibi seveceğim.
Vou amar a tua mãe, como se fosse a minha!
Baban, anneni öldürmekten suçlanıyor.
O teu pai foi acusado de assassinar a Lilya.
Ancak anneni tanıyor ve büyük hayranlık besliyordum.
Vossa mãe, por outro lado, admirava-a.
Howard anneni izledi, ama Howard'ı kim izledi?
Mas quem observava o Howard?
O küçük kızının kalbini kırmakla kalmadın anneni de mahvediyorsun.
Tu não partiste apenas o coração da tua menina, mas estás a matar a tua mãe.
Anneni seviyorsun, çocuğunu seviyorsun.
Amas a tua mãe, amas o teu filho.
Anneni tutabildiğin kadar hayatta tut, yoksa biliyorsun, annen öldüğü anda evi unut.
Mantenha viva a sua mãe, porque mal ela morrer lá se vai a vizinhança.
O yüzden mi bütün o hayvanları vurdu? Yani anneni vurmak zorunda kalmamak için?
Era por isso que matava e empalhava os animais todos, para não matar e empalhar a sua mãe?
Gece boyunca anneni düşünmekten uyuyamadım.
Passei grande parte da noite acordada a pensar na sua mãe.
Neyse, yemeğini bitir, sonra da anneni görmeye git. Senin için endişeleniyor.
Por isso, come e quando acabares, vais visitar a tua mãe, ela está preocupada contigo.
Hayır ben, biyolojik anneni kastediyorum. Jennifer Glick.
Não, estou a referir-me á sua mãe biológica, Jennifer Glick.
Anneni Charles Barlow'un öldürdüğünü söylemişsin
Tu disseste que a tua mãe foi morta por Charles Barlow?
Peki, bana anneni bırakmak istiyorsun gibi geldi - burada tek başına.
Parece que queres deixar a tua mãe sozinha neste lugar.
Sana her baktığımda anneni görüyorum.
Vejo a tua mãe todas as vezes que olho para ti.
Değil mi? Anneni kurtaramayan dokturun yapamadığını yapmak için.
Compensar pelo médico que não conseguiu salvar a tua mãe.
- Şimdi anneni arayayım sonra seni yine ararım.
Vou ligar-lhe e depois ligo-te.
Ölü anneni yiyeceğim. Ölü babanı da yiyeceğim.
Vou comer a tua mãe morta e o teu pai morto.
Tüm bunlar biter bitmez... anneni göreceksin.
Quando tudo isto acabar, Tu vais vê-la.
Evet, anneni göndermeyi planladığımız yerdi.
Sim, foi onde falamos de pôr a tua mãe.
Bu otel aynı zamanda anneni yerleştirmeyi düşündüğümüz otel. Son sözü söylemek zorundasın değil mi.
Aquele hotel é também onde pensamos colocar a tua mãe.
Dikkatli, dikkatli ol, Anneni öğretin,
Cuidado, cuidado. Mostra a tua mãe.
Anneni hep sevmişimdir.
Sempre gostei da tua mãe.
Sen hiç merak etme, tatlım, anneni bulacağız.
Não te preocupes, querida. Vamos encontrar a tua mãe.
Anneni gömdüm.
Enterrei a tua mãe.
Hey, anneni arayabilir misin?
Ouve, podes ligar à tua mãe?
Git anneni bul, birazdan geleceğim.
Vai à procura da mamã. Eu já desço.
Anneni severdim.
Gostava da tua mãe.
Anneni görmeye gitmeden önce kafayı mı çekeceksin?
Vais drogar-te antes de veres a tua mãe?
Anneni görmeye gitmiyoruz, değil mi?
Não vamos ver a tua mãe, pois não?
- Anneni öldürüyorsun.
- Estás a matar a tua mãe.
Annem, ağabeyinin kafasını kesip, anneni de öldürdüklerini söyledi.
A mamã disse-me que mataram a tua mãe e cortaram a cabeça ao teu irmão.
- Anneni çok seviyordu.
- Ele amava a tua mãe. - Não.
Anneni tahmin edemeyeceğin kadar çok sevdim.
Amei a tua mãe mais do que poderás saber.
Anneni ya da geçmişi geri getirmeyecek biliyorum ama geleceğine katkı sağlayacak.
Sei que não vai trazer a tua mãe de volta nem mudar o passado, mas pode ajudar-te no futuro.
- Spencer anneni almaya havaalanına gideceğim.
- Spencer... Vou ao aeroporto buscar a tua mãe.
Rüyanda anneni görmen hayatta demek değildir.
Só porque sonhaste com a tua mãe, - não significa que esteja viva.
Anneni gururlandır.
Deixa tua mãe orgulhosa.
Beyni dağılırsa, kuyu bile anneni geri getiremez.
Nem mesmo o "Poço" pode trazer a tua mãe de volta, se a cabeça dela estiver estourada.
Merak etme, streslenince oluyor böyle 40 saniye sonra düzelir. Eğer gelirse ona söyle, anneni aratırsın ha. Eğer gelirse ona söyle, anneni aratırsın ha.
Se ele aparecer, diga-lhe que a sua mãe o estava a recordar.
Anneni arayacaksındır umarım.
Bem...
Gelme nedenim sadece seni ve anneni kontrol etmek değil.
Emmy não vim só saber de ti e da tua mãe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]