Antartika traduction Portugais
120 traduction parallèle
Antartika'da bir araştırma gemisindeymiş ve en yakın limana kadar ulaşım alanı dışında olacakmış.
Ele está no navio de pesquisa Aurora, no Antárctico, e só o poderão contactar na próxima Primavera.
Antartika'daki Ross buz tabakasındaki bir balina Alaska'daki Aleutians'da yüzen bir diğeriyle iletişim kurabilir.
Uma podia estar ao largo do glaciar de Ross, no Antárctico, e comunicar com outra nas Aleútes no Alasca.
Esas altın Antartika'da.
O verdadeiro ouro está a sul do paralelo 60,
Antartika'dan gelen bir fırtınadır. Pasifik'ten kopar gelir ve kuzeyde 2,000 mil boyunca eser geçer.
Sai uma tempestade da Antárctida, irrompendo pelo Pacífico, e envia um enorme swell para norte umas duas mil milhas.
- Antartika'yı özledin mi?
- Olá! Sentes saudades da Antárctica?
Antartika'ya yerleşmek istiyorum.
Quero-me mudar para a Antárctida.
Antartika'ya yerleşmek istiyorum.
- Não tens nenhum sonho? - Tenho.
Diğer bir tanesi son 6 aydır Antartika'da araştırma gezisinde.
Outro está há seis meses a fazer uma pesquisa na Antártida.
Antartika, Dallas'tan çok uzak bir yer, Ajan Scully.
A Antárctica fica longe de Dallas.
Antartika'daki ikinci geçide sıçradı.
Saltou para o segundo portal na Antárctica.
Antartika'dan getirildiğinden beri o kutunun içinde.
Asseguro-lhe que o portal esteve aí desde que foi trazido da Antárctica.
O, Antartika'dan getirilen geçit.
Esse é o portal que foi trazido da Antárctica.
Antartika'ya doğru çıkmayı düşünüyorum!
Estou a pensar em partir para o Antárctico já!
1996 yılında, Mars'dan gelen bir kaya Antartika'da bulundu.
Em 1996, uma rocha de Marte foi encontrada na Antártica.
Albay O'Neill ve ben Antartika geçidine gönderilmiştik çünkü düşmanın ateş hattındaydık.
Quando eu e o Coronel O'Neill fomos para o portal da Antárctica estávamos sob ataque inimigo.
Ortaçağ Avrupası'ndan alınıp Antartika geçidinden... -... kaçırılmış olmalılar.
Foram retirados da Europa medieval através do Portal Antárctico.
Eğer başka bir geçit olsaydı ve onun kullanımı enerji sıçramasına neden olsaydı, sismik bir sallantı olması gerekirdi, geçit Antartika'da bulunduğu zamanki gibi.
Se houvesse outro portal que tivesse provocado o pico de energia, pode acontecer um tremor sísmico, como quando o portal foi descoberto na Antártida.
Yani neden Antartika veya başka bir yer değil?
Porque não na Antártica ou parecido?
Hayır, penguenler Antartika'da yaşar.
Não, os pinguins vivem na Antárctica.
Antartika kapısında bulduğumuz geri döndükten hemen sonra ömrünü doldurdu.
O que foi encontrado com a porta do Antárctico morreu pouco depois de ter sido trazido para a Área 51.
Antartika plakası, o zamanlar buzulla kaplı bile değildi.
A placa Antárctica nao estava coberta por um glaciar na altura. Nem sequer estava no Pólo Sul.
- Antartika'ya hoşgeldiniz, Albay.
Bem-vindo ao Antárctico, Coronel.
Dr. Jackson, 2000 yıl önce Giza'daki Yıldız Geçidi gömülünce Goa'uld'un Antartika kapısını açtığını varsaymıştı.
O Dr. Jackson teorizou que quando a porta de Giza foi enterrada há cerca de 2000 anos, os Goa'uid abriram a porta do Antárctico.
Her kimse, büyük olasılıkla Antartika kapısı ilk kullanıldığı zamanlardanmış.
Bem, quem quer que seja provavelmente esteve cá quando a porta do Antárctico foi usada pela primeira vez.
Antartika Morina balığı çok soğuk sularda yaşayabilir. O kadar ki, diğer balıkların kanlarında buz oluşur.
O bacalhau antárctico vive em águas tao frias que outros peixes criariam cristais de gelo no sangue.
Onu beş yıl önce Antartika'da bulduğumuz geçitle değiştirdik.
Substituímos essa porta por uma que descobrimos na Antárctica há 5 anos.
Antartika'ya gittik.
Fomos à Antártica.
Antartika : Günümüz
ANTÁRCTIDA :
Bir Yıldız Geçidi adresimiz var sanıyorduk uzaydaki koordinatları belirleyen altı sembol Kadimlerin Antartika'dan sonra nereye gittiğini saptamak için.
Julgámos ter um endereço do Stargate, seis símbolos que revelam a direcção que os antigos tomaram quando deixaram a Antárctida.
Antartika için çok fazla alıştırma bu.
É preciso muito treino para a Antárctida.
Belki birşeyler yakalamıştır. Yörüngedeki Anubis filosu ya da Antartika üzerindeki savaş.
e possível que tenha captado algo, imagens da frota de Anubis em órbita ou a batalha sobre a Antártida.
Colson Antartika'daki Goa'uld gemisi parçalarından birkaçına sahip olabilir.
Pensamos que o Colson poderá ter fragmentos de naves Goa'uid recuperadas da Antártida.
Antartika'daki olaydan sonra kalan enkazdan kurtulmak için yörünge ayarlaması yapıyorlar.
Estao a ajustar a órbita para evitarem alguns detritos do nosso pequeno incidente na Antártida.
Antartika.
Antárctica.
"Buzun altı." Aradığımız şehir Antartika buzunun altında.
Debaixo do gelo. A cidade que procuramos está debaixo do gelo da Antárctica.
Aradığımız şehir Antartika buzunun altında.
A cidade que procuramos fica sob o gelo de Antárctida.
Antartika Antlaşması araştırmayı ilerletmek için kurulmuştu.
O Tratado de Antárctida serve para promover a investigaçao científica.
Resmi olarak geçit faaliyetleri durduruldu,... YENİ DÜZEN... Antartika bölgesi kontrolü için anlaşmaya varılıncaya kadar.
Oficialmente, a actividade da porta ficará suspensa ate o acordo pelo controlo da Antárctida ficar resolvido.
Pentagon adına Dünya savunması ile ilgili işlerden sorumlu olacak. SGC, 303 programı, Antartika alanı.
Vai inspeccionar tudo o que se relacione com a defesa da Terra em nome do Pentágono e Washington, o CSG, o programa 303, a investigaçao na Antárctida.
Bildiğimiz kadarıyla Antartika'da olduğu gibi bir ileri karakol buldular.
- Pelo que sabemos, a equipa Atlantis encontrou um posto como o da Antárctida.
Aradığımız şehir, Antartika buzulunun altında.
A cidade que procuramos está debaixo do gelo da Antárctida.
SG-1'in Antartika'da bulduğu silaha güç sağlayan tek şey.
e a única coisa capaz de activar as armas de defesa Ancias que a SG-1 encontrou na Antárctida.
Atlantis'e geri dönmek istiyorum, onlar beni Antartika'ya yollamak istiyorlar.
Querem enviar-me para a Antárctida.
Son 11 aydır evim, Antartika'daki araştırma üssüydü.
A vossa casa há 11 meses que é uma base de pesquisa na Antárctida.
Antartika eskiden tropikal bir bölgeydi sık ormanlar ve hayat ile dolu.
A antárctica já foi um lugar tropical tinha florestas e fervilhava de vida
Onlar mevsimsel yağışları takip eder, ve herbir yıl Antartika'da bu muazzam kayalıkların kenarına gelirler.
Eles seguem as chuvas sazonais, e cada ano na Antártica isto os traz à beira de um grande escarpa.
ANTARTİKA YER ÜSSÜ ANTARTİKA YER ÜSSÜ GÖREV KONTROL ANTARTİKA YER ÜSSÜ GÖREV KONTROL ALBAY McMURDO'DAN
Mensagem do capitão McMurdo da base terrestre Antárctica para a nave espacial Dark Star, sector galáctico EB 290
Antartika hayatı, sürekli bir mücadeledir.
A vida na Antártica é uma luta constante.
ROSS BUZ KÜTLESİ ANTARTİKA
ROSS Ice SHELF ANTARTlDA
Antartika'daki istasyondan gelen bilgiler kimde?
Quem tem a seção da Antártida?
ANTARTİKA BU TARAFTAN
ANTÁRCTIDA POR AQUI