English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Anî

Anî traduction Portugais

3,079 traduction parallèle
İyi bir etki için mi y ani hele de bu kıyafetle
Então aqui estou. A tentar dar uma boa primeira impressão com esta roupa ridicula e uma gravata.
Birbirinizi görmeyi ne zaman bıraktınız? Çok ani oldu.
Quando pararam de se ver?
- Ani, bensa fikir var.
Ani, mim ter uma ideia.
Ani!
Ani!
Ani nerede olmak?
Onde estar o Ani?
sorun yok Ani.
Está tudo bem, Ani.
Ama etmezsen böyle ani bir şekilde ortaya çıkıp durur.
Mas se não o fizeres, é aí que surge sem aviso.
Boynundan vurulmuş, ölümü ani olmuş.
Esta flecha penetrou o pescoço. A morte foi instantânea.
Büyükannenin evine gitmek ani bir karardı.
A ida à casa da avó foi uma decisão de momento.
Peki. Sağlıklı genç kadınların ani bir kap krizi geçirmesi hiç görülmeyen bir şey değil.
Não é sem precedentes, uma mulher jovem e saudável ter um ataque cardíaco repentino.
Talbott ölmüş. - Ani kalp krizi yüzündenmiş.
Aparentemente, paragem cardíaca.
Ani kalp yetmezliği. Otuz beş yaşında.
Enfarte fulminante.
Benim için tüm bunlar öyle ani oldu ki. Yani, buna inanamıyorum.
De repente, tudo se tornou real, nem posso acreditar...
Bu, döngünün, bizim "ani artış" dediğimiz, parçası.
Esta é a parte do ciclo a qual chamamos de "Boom".
Ani ağrı kesici.
O anestésico.
Görgü tanıklarına göre saldırı ani olmuş.
Testemunhas dizem que foi um ataque.
Nick'i ani bir kararla öldürmüş olabilir, diğerleri gibi planlamamıştır.
Pode ter matado impulsivamente, e não ter pensado, como nos outros.
Asıl endişelenmemiz gereken şey mikropatlamalar, yani şiddetli fırtınaların yol açtığı ani hava patlamaları.
O que tens que te preocupar é com o ar descendente, e às mudanças repentinas de ar associadas aos trovões.
Sakın ani bir hareket yapma.
Não faças movimentos repentinos.
Bir Çinli simyacı uzun yaşam için bir iksir araştırıyor. Onun yerine tesadüfen ani ölüm getiren bir kimyasal buluyor.
Um alquimista chinês que procurava o elixir da longevidade, tropeçou na mistura química que pode causar morte instantânea.
- İyi misin? - İyiyim. Sakin, sakin, sakin, bu kadar ani kalkma.
Devagar, devagar, não tão depressa, vai com calma.
Mükemmel şekilde sıcak tutan bir giysi. Ama yine de küçük çocukları ani soğuk ısırmasından korumak için giysileri tamamen kapatmak şart.
Ela produz ótimas roupas calorosas, embora as crianças tenham de ser costuradas dentro das roupas para evitar o congelamento instantâneo.
JSOC istihbaratını ve ekibin yakalandığı bölgenin son termal görüntülerini topladık. Uydular eski sığınak çevresinde ani hareketlenmeler saptamış.
Com base nas informações da JSOC e nas imagens térmicas da área onde a equipa foi presa, os satélites detectaram agitação de recente actividade neste abrigo de guerra coreano.
Jo ani öfkesiyle baş edebilecek mi?
E será que a Jo aprende a lidar com o seu mau feitio?
Bir ani satış ayarlayabiliriz!
Podemos fazer uma venda relâmpago.
Ani satış mı?
- Uma venda relâmpago?
Ani satış ne demek bilmiyor musun?
- Não sabes o que é?
Kadınlar tuvaletinde ani satış var!
Venda relâmpago na casa de banho das senhoras.
Doğru duydunuz, madam! Kadınlar tuvaletinde ani satış olduğunu söyledim.
Isso mesmo, eu disse venda relâmpago na casa de banho.
- Kadınlar tuvaletinde ani satış var. - Kadınlar tuvaletinde ani satış var.
Venda relâmpago na casa de banho das senhoras.
Selam, ani satış için mi buradasınız? Hayır, sadece işemem lazım.
- Olá, veio para a venda relâmpago?
Ani satış için mi buradasınız?
Vieram para a venda relâmpago?
Bir tuvalette ani satış mı? - Çok acınası.
Uma venda relâmpago na casa de banho?
Ani satış ne zaman başlıyor?
Desculpe, quando começa a venda relâmpago?
Siz ikiniz ani satış yapıyorsunuz, değil mi?
- Não vão fazer a venda relâmpago?
Tuvaletteki bu ani satışla hiçbir ilgim yok. - Çok acınası.
Uma venda na casa de banho?
Ani bir hareket yaparsan bu işi burada bitiririm.
Se fizeres algum movimento brusco, acabo com isto agora.
Başı okunmuyor. ... ani caddesi... me sokak.
... ani Rd... me St. \ O resto é ilegível.
Hükümetin sığır eti test cihazı kampanyasını yasaklamasını takiben, Rus Tarım Bakanının ani ölümü neticesinde, tüketiciler artık tamamen sığır etinin tehlikeli olduğuna ikna oldular.
Seguindo o banimento da campanha dos anúncios para o verificador de bifes e a súbita, inexplicável morte do ministro russo da alimentação e agricultura, os consumidores estão agora completamente convencidos que os bifes são mortalmente perigosos.
Gerçekten bu ani geçişi hiç beklemiyordum.
Eu não estava preparado para essa transição.
Ortağının eski işlerine karşı bu ani ilgi neden?
A que se deve este interesse súbito pelos velhos feitos do seu colega?
Çok ani gelişti ve olağanüstüydü.
Foi tudo muito de repente e uma espécie de milagre.
Ani işi çıktı.
Foi chamado subitamente.
Bu kadar ani olduğu için üzgünüm.
Lamento ser tão súbito.
Uyanık olsa bile şişik yüzünden..... akıl karışıklığı, hafıza kaybı ya da ani ruhsal değişiklik gösterebilir.
Mesmo com ela acordada, o inchaço pode provocar confusão. Perda de memória. Mudanças de humor.
Ani dönüşü unutmayın!
Passa largo!
- Ya da "ani ölüm" için zehir
Ou veneno "Morte súbita"
Ani bir hareket yapma.
Não faças movimentos bruscos.
- Ani bir hareket yapma Doris.
- Não faça movimentos bruscos, Doris.
Bu çalan Ani DiFranco mu?
Isto é, isto é Ani DiFranco?
Üniversite kaynakları ayrıca Dr. Matheson'ın uzun süredir muzdarip olduğu ve nadir görülen damar yolu probleminin, beklenmedik hastalığına ve ani ölümüne sebep olabileceğini doğruladı.
Fontes da universidade confirmam que a Dra. Matheson sofria de uma antiga condição vascular rara que poderá explicar a sua repentina e inesperada morte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]