Aramadım traduction Portugais
1,470 traduction parallèle
Lionel, taşlar senin için herhangi bir hobi olabilir ama ben onca yıl boş yere aramadım.
Lionel, as pedras podem ser só um passatempo para ti, mas não pesquisei tantos anos para chegar a um beco sem saída.
Ben aramadım.
Não chamei.
Tek sevdiğim insan Henry amcamdı onu da hayatının son 10 yılında hiç aramadım.
A única pessoa de quem gostei foi o meu tio Henry, e não o contactava há dez anos.
Ben aramadım ve iptal etmedim, Fabrizio!
Eu não telefonei a cancelar, Fabrizio!
Ben aramadım.
Eu não telefonei!
Aramadım.
Não telefonei nada!
- Onu hiç aramadım.
- Nunca lhe liguei!
Ben onu aramadım!
Eu não lhe liguei.
- Ben onu aramadım.
- Não lhe liguei.
Kimse bunu yapmamı sağlamadığı için iş aramadım.
Como já ninguém me deixa fazer isso. Não, não procurei emprego.
Ben kimseyi aramadım.
Não avisei ninguém.
- Geri aramadım.
- Não lhe devolvi a chamada.
Ben kimseyi aramadım.
Não falei com ninguém.
Ben kimseyi aramadım.
Não liguei a ninguém.
Seni bir kere bile aramadım.
Eu não te telefonei uma vez.
- Hey, polisi aramadım.
- Ei, eu não chamei os polícias.
Seni geri aramadım, değil mi?
Não te liguei de volta, pois não?
Gelemedi. Aramadı. Kızdım.
Ela não ligou, e eu fiquei chateado.
Aramadı mı?
Ela nem ligou?
Vali daha aramadı mı?
O Governador já ligou?
Güney sahiline bir taş atsan becerip bir daha aramadığım birkaç tane modeli vurursun.
- Atira uma pedra... e acertas nalguma modelo com quem dormi.
- Seni aradım ; beni geri aramadın.
- Eu liguei-te, mas não ligaste de volta.
- Daha önce aramadığım için üzgünüm.
Desculpa não ter telefonado mais cedo.
Çocuk hizmetlerini aramadınız mı?
Nunca ligou para os Serviços de Menores?
Önce aramadığım için üzgünüm.
Lamento não ter telefonado antes.
Beni bunun için aramadın mı?
Não foi por isso que telefonaste?
Ne? Önceden aramadı mı?
Ela não disse nada?
Birkaç mesaj bıraktım ama beni geri aramadı.
Deixei um monte de mensagens. Ele nunca respondeu.
Anlıyorum. Halen aramadığımız altı ya da sekiz karelik alan var.
Peço desculpa, meu velho... mas não tenho a certeza de ter a mesma vontade que tive outrora.
Seni hiç aramadığım için üzgünüm Abe.
Desculpa nunca ter ligado, Abe.
Aramadığım yer kalmadı.
Procuro em cima e em baixo.
Aramadığım yer kalmadı.
Procuro por todo o lado.
Fache, başka bir şüpheli aramadı bile, tamam mı?
O Fache não está à procura de mais suspeitos, ok?
Mesaj bıraktığım halde beni aramadın.
Então. Nunca me retribuiste as chamadas.
Wichita seni aramadı mı?
Wichita não Ihe ligou?
- Martha Polisi aramadı mı?
- A Martha não chamou a polícia?
Kütüphanedeydim, seni aramadılar mı?
Estava na biblioteca. Não te telefonaram?
Mike seni bunca yıldır neden hiç aramadığımı biliyor musun?
Mike, não desejas saber porque é que eu não te liguei durante estes anos todos?
Beni siz aramadınız mı?
Você não me telefonou?
Hala aramadın mı?
Já?
Larry, seni aramadığım için özür dilerim.
Larry, peço imensa desculpa por não te ter telefonado.
- Yanlış anlamayın. - Kızınız sizi aramadı, anlaşıIdı mı?
Ouça, a sua filha não lhe telefonou, percebe?
4 ay önce değişik firmalara 40 tane demo yolladım ama kimse sikleyip de geri aramadı.
Mandei 40 demos para diferentes editorass à quatro meses, e não recebi uma porra duma ligação.
Kimseyi aramadığına şaşmamak lazım.
Não é de estranhar que ele não tenha chamado ninguém.
Bana kızdı. Seni aramadı mı?
Chateámo-nos, disse que não me queria ver mais.
Seni aramadı mı?
Ele não te ligou?
Rui ile konuşacağım, günlerdir aramadı...
J Vou falar ao Rui há dias que não diz nada.
Bak. Walter, çok tatlı biri ama en başında ona ciddi bir şey aramadığımı söylemiştim.
Olha, o Walter é muito querido e tudo isso, mas eu disse-lhe logo que não pretendia nada sério.
İş aramadın mı?
Não estás à procura de trabalho?
Aramadılar mı daha?
- Já telefonaram?
Hala boşanma avukatını aramadın mı?
- Já ligaste ao teu advogado? - Para quê?