Arsenal traduction Portugais
1,142 traduction parallèle
Çünkü eğer Arsenal için havaya zıplamazsan sana ne kalacak?
Porque se não te importasses com o Arsenal, o que é que restava?
Hatırlayamazsın ama hayat bok gibi çünkü Arsenal bok gibi.
Não nos lembramos se a vida é uma merda porque o Arsenal é uma merda ou se é ao contrário.
Arsenal Menajeri.
O treinador do Arsenal.
Arsenal'in şimdiye kadar ki en iyi oyuncusu hem güzel bir isim.
Se for um rapaz. Talvez seja o nome do maior jogador do Arsenal de sempre mas é um nome bonito, não é?
Eğer devam edecek bir şeyin yoksa, Arsenal tüm açıkları kapatır.
Quando não tens mais nada, o Arsenal preenche todo o espaço.
Arsenal bugünden sonra oldukça rahat.
O Arsenal encontra-se bem encaminhado a partir de hoje.
Arsenal beş-Norwich City sıfır. Maçın adamı iki golle
Arsenal 5, Norwich City 0.
Arsenal sıfır...
Arsenal zero...
Çocukken, eğer Arsenal oynuyorsa Kupa finali döneminde olanlarla ilgili bir hikaye okumuştum.
Quando eu era miúdo, li num... programa, ou livro ou parecido, uma pequena história acerca do que costumava acontecer por aqui em dias de final da taça se o Arsenal estivesse a jogar.
"Tamamıyla kontrol onlarda, Arsenal..."
Apesar de todo o controlo, o Arsenal...
"Arsenal favori..." "Her iki taraf da kazanmak istiyor."
O Arsenal é o favorito, o seu avanço de 5 pontos dá-lhes a vantagem.
"Bu öğlen Liverpool için Wimbledon'da bir yenilgi " ve Derby karşısında Arsenal'in kazanması... "
Por exemplo, a derrota do Liverpool em Wimbledon esta tarde e uma vitória do Arsenal contra o Derby...
Arsenal'in ligi kazanmasını isteğim her şeyden daha uzun zamandır bekliyorum.
A porra de 18 anos! Tenho desejado que o Arsenal vença o campeonato durante mais tempo do que tenho desejado outra coisa qualquer.
Sağlam bir evlilik ve ebeveynlik için temelin Arsenal'in iç saha performansı olduğunu sanmıyorum.
Não acho que a forma caseira do Arsenal seja uma base forte o suficiente para o casamento e a paternidade, achas?
Arsenal dün gece nasıldı?
Qual foi o resultado do Arsenal ontem à noite?
Yani Arsenal'in hiç şansı yok?
Então o Arsenal não tem hipóteses?
Bu öğlen kazanmak... ve Arsenal'in yarın akşam kazanması... - Gidecek misin?
Se tivesses de escolher entre vencer esta tarde ou o Arsenal vencer amanhã à noite...
Anfield'de 2-0 yeneceğini mi söylemek istiyorsun?
Está a dizer-me que o Arsenal vai vencer 2-0 em Anfield?
"Arsenal ellerinde çiçeklerle sahaya çıkıyor."
O Arsenal no relvado... com ramos de flores.
Arsenal'e dayanamama sebebim bu.
Sim, sou. Só não posso com o Arsenal.
- Futboldan ve Arsenal'den nefret ediyorum.
- Não. Odeio futebol.
Ne yaptıklarını bilmek istemiyor musun?
E o Arsenal. Sim, mas não queres saber como se estão a portar?
"Arsenal'de bazı büyük çatlaklar var..."
"... tem gente muito alta na equipa... " - Estás a brincar?
" Arsenal maçın ilk anlarında istediği golü kıl payı kaçırdı.
Foi por muito pouco que o Arsenal não marcou o golo que queria desesperadamente cedo no jogo.
"Arsenal'in kısa sürede bir gol attığını düşünsene."
Desculpa. Imaginem só a tensão se o Arsenal conseguir marcar um golo.
Arsenal sahasından sonraki köşe.
Junto ao estádio do Arsenal.
"Hatırlarsanız, Arsenal'in iki gole ihtiyacı var. " Şu anda bir tane attılar.
Lembrem-se, o Arsenal precisa de dois golos.
"Arsenal ikinci golü bulmak için " forvetlerini güçlendiriyor.
... na segunda parte pelo Arsenal subindo no terreno em busca do segundo golo.
" Arsenal'ın hala iki değişiklik hakkı var.
E lembrem-se, o Arsenal tem ambos os substitutos preparados
" Eğer Arsenal şampiyonluğu bu kadar lider olmuş olarak kaybederse, kazanamayacak olmalarına rağmen sonuca öyle böyle ulaşmaları biraz şiirsel bir adalet olur.
Acho que de uma certa forma, se o Arsenal perder o campeonato depois de ter tamanha vantagem a dada altura, é de uma espécie de justiça poética estarem a vencer no último dia embora não seja suficiente para vencerem.
" Arsenal, Şampiyon.
O Arsenal é o campeão.
Arsenal! Arsenal!
Arsenal!
Ama şunu biliyorum - Arsenal'le olan ilişkim o gece değişti.
Mas sei isto, a minha relação com o Arsenal mudou naquela noite.
Arsenal'in ofsayt tuzağı değil mi bu? - Ne?
É o truque do fora-de-jogo do Arsenal.
- Arsenal'in ofsayt tuzağı.
- Quê? - O truque do fora-de-jogo do Arsenal.
Harry bize cephaneliğinin son parçasını gösterecekti.
O Harry ia mostrar-nos a mais recente aquisição do seu arsenal.
Ordunun cephaneliğinden silahları kaçırman iyi bir işti.
A remoção de armas do arsenal do exército foi difícil de esconder.
Ben de silahlarla ilgileneyim.
Parece que vou tratar do arsenal.
Hiç silah yığınakları var mı?
Alguém anda a acumular um arsenal?
İyi silahlanmış bir savaş gemisi.
É uma nave de guerra carregada com um arsenal.
Güverte 6'da ki silah deposuna giriyor.
Está entrando no arsenal do Deck 6.
Kullanmadığımız bütün bölümleri mühürle ve hassas bölgelerin etrafında güç alanı oluştur- - warp çekirdeği, silahlık, Torpido Ambarı gibi.
Sele quaisquer partes da nave que não estivermos usando e coloque campos de força cercando áreas sensíveis... núcleo de Warp, arsenal, áreas de torpedo.
Çabucak kalenin içerisine, silah deposuna girmek zorundayız.
Temos que entrar no castelo, no arsenal, rapidamente.
Verdiğin bilgi altın kadar değerliydi ama Şehir Muhafızları'ndaki aptallar cephanelikle ilgili önerine kulak asmadı.
Javert, a vossa informação vale ouro. Mas os idiotas da Guarda Municipal ignoraram o seu aviso sobre o arsenal.
Çok fazla maç izledim, çok fazla para harcadım.
Preocupei-me com o Arsenal quando devia estar a preocupar-me com outras coisas.
Bir şeyler için moralim bozulsa Arsenal için de moralim bozuluyor.
Exigi demasiado às pessoas que amo.
Arsenal.
Arsenal.
Bana Arsenal'in
Quê?
Arsenal gibi değiller mi?
Não é mesmo à Arsenal?
" Arsenal'den iyi hamle,
Inauguração do marcador pelo Arsenal.
O zaman bir Arsenal fanısın?
Então é um fã do Arsenal?