Artificial traduction Portugais
1,093 traduction parallèle
Lanet şeyin yapay zekası bile vardı.
O maldito tinha inteligencia artificial também.
Bence ruj çok yapay görünüyor.
Acho que batom dá um ar artificial.
- Tamam, içiyorum. - Hiçbir sey olmayacak Cisco.
Uma humanoide sintética com inteligência artificial.
Bu yüzden, bütün diğer taklitler birkaç gün içinde ölüyor... Benim size tavsiyem, doğal ortam da kendi kendine çoğalabilen bir avcı türü bulmanız ve syphalloidlerin varlığını sürdürebilme olasılığının yaratılabilmesi için finansal desteğin devam ettirmenizdir.
Enquanto isso, como o outro artificial tende a destruir-se depois de uns dias, recomendo que se continue com a busca em ordem natural da existência de outras espécies predadoras auto-reproductoras antes, e depois os syphalloids são as provas mais convincentes.
Ben gerçek gerçeklikten yanayım, bu yapay gerçeklikten değil.
Vivo a realidade, e não essa realidade artificial.
Ortada, birbirlerinden nefret eden ve konuşmak bile istemeyen iki insan var ama telesekreter, sanki onların o değersiz ve ölmüş ilişkilerini hayatta tutmaya yarayan araç gibi.
É o que acontece com duas pessoas que se odeiam, que não estão nada interessadas em falar uma com a outra mas o gravador de chamadas é uma espécie de máquina artificial, que mantém vivas estas relações perfeitamente moribundas.
Yapay çim mi?
Relva artificial!
Eğer bu doğruysa, çevresinde olanların farkında olduğunu ve bu çevreye uyum sağladığını gösterdi.
Mas sua intenção era criar uma forma de vida artificial. Eu criei os Exocomps como ferramentas.
- Yaşam destek ünitesi olmadan ne kadar yaşar?
Quanto tempo pode ela durar sem respiração artificial?
Hayır, takma bir eli vardı.
Não, tinha uma mão artificial.
Evet, yapay uzantıyı icat ettiği için Nobel Ödülü'nü aldı.
Sim, que ganhou o Prémio Nobel por ter inventado o apêndice artificial.
O, yapay ufuk, gerçek ufuk çizgisinden çok daha iyidir.
É o horizonte artificial, que é melhor do que o horizonte real.
Dick bana iyi bir ayak yaptı.
O Dick fez-me um bom pé artificial.
Benim gözümde Glen'in yaşamı çok... Yapay.
Pessoalmente acho a vida de Glenn Gould... muito... muito artificial.
O zaman diliminde yaşam destek ünitesine bağlı halde bilinçsiz şekilde yattı.
Desde esse momento, tem sido assistido por um sistema de suporte artificial de vida... e nunca recuperou a consciência.
"yapay kızarmış-bal parçaları" ezilmiş fıstık parçaları. "
"mel artificial, agentes tostados... amendoim prensado."
Virüs sentetik, Kumandan.
O vírus é artificial, comandante.
Sondamızın ölçümlediği yapay bir uydu sistemi.
É um sistema artificial de satélites que a nossa sonda detetou.
- Senin yapay kalbin.
- É seu coração artificial.
Yavrularınız çekirdekte nasıl hapsoldular?
É artificial.
Yavrularımızı kuluçkaya yatırmak için doğal bir çekim kaynağı kullanmalıyız.
Um poço de gravidade artificial? O núcleo do reator Romulano? Sim.
Güç transferi. Güç transferi durdurulmalı. Zamanı kırıp yavrularımızı yok ediyor.
Capitão, acredito que os alienígenas confundiram a singularidade artificial do reator Romulano com uma natural, um buraco negro.
Yapay zeka hakkında ne biliyorsun?
O que é que sabe sobre inteligência artificial?
Mulder, bu tip bir yapay zekanın, gerçek olması için daha onlarca yıl gerek.
Esse nível de inteligência artificial está a décadas de poder ser realizado.
Yapay zekadan geriye bir iz kalmamış.
Não deixou vestígio algum de inteligência artificial.
Selma Hala, bu söyleyeceğim biraz cüretkar olabilir ama yapay döllenmeyi düşündün mü hiç?
- Tia Selma, parece presunçoso... mas já pensou em inseminação artificial?
Bu yüzden suni döllenme için kafes hayvanlarını elle boşaltıyorum.
Por isso é que bato punhetas a animais presos para a inseminação artificial.
Sesini ruhsuz bir virtüözlükle harap edip böylesine kurnazlıklara adadın!
Haveis posto a vossa alma ao serviço de uma virtuosidade sem alma devotada só ao artificial!
Ancak, suni insan olarak gelişmem de içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Todavia, o meu crescimento como forma de vida artificial está num impasse.
Bu yapay.
Isto é artificial.
Bu suni tat çok hoşuma gidiyor.
Adoro este sabor artificial.
Solunum cihazının kapatılması hayatını tamamen sonlandırmak anlamına gelmez.
Desligar a respiração artificial não significa acabar com a vida dela.
Peki klonlamaya, ya da yapay zekaya?
Clonagem? Inteligência artificial?
Bu spektrumun diğer ucunda ise başkaldıran başka bir tür sinemacı bulmak mümkün. Barok stili sinemacılarından Josef von Sternberg gibi.
Mas o seu mundo era voluptuoso, sonhador e totalmente artificial, amorosamente elaborado nos estúdios da Paramount.
Göreve çıkarken "hoşça kal" deme... Bu çok üzücü.
As estrelas são tão bonitas sem a luz artificial.
- Sistem çalışıyor.
- Recuperámos o horizonte artificial.
Çünkü düzmece olan bir şey var.
Há algo de artificial nisto.
Onun sinirsel ağ kişiliğinin... 2006 yılı yapay zeka yasaları uyarınca İsviçre vatandaşlığı var.
A sua identificação na neuro-rede indica cidadania suíça... Sob as leis de inteligência artificial de 2006.
Bir yapay zeka?
uma inteligência artificial?
Ben bir yapay zeka değilim.
Eu não sou uma inteligência artificial.
Vahşilik ve yapaylık, hepsi tek bir kasabada.
Natural e artificial, e tudo em estado perfeito!
Böylece, dostluk ruhu içerisinde sizlere Derin Uzay 9'a hoş geldin diyor ve galaksimizin ilk suni solucan deliğini yaratmada başarılar diliyoruz.
Num espírito de amizade, damos-lhe as boas-vindas à Deep Space Nine e desejamos-lhe sucesso na criação da primeira fenda artificial da galáxia.
Sanal solucan deliği için ön denemeleri yapacağımız koordinatlara ulaştık.
Chegámos às coordenadas para começar os testes preliminares para a fenda espacial artificial.
Aklından çıkarmaman gereken de projenin ve teorilerinin tarihteki ilk suni solucan deliğini yaratmış olduğu.
E não te devias esquecer que o teu projeto e as tuas teorias produziram a primeira fenda espacial artificial da história.
Kaptan, uzun mesafe sensörlerimizde yapay bir yapı tespit ediyoruz.
Capitã, estou detectando uma estrutura artificial nos sensores de longo alcance.
Ve tadı çok acayip- - içine bir miktar toprak kattım.
E a razão de ter um gosto estranho... Pus-lhe uma taça de terra artificial.
Ölüyor muydu? Öyleyse daha ölmemişti? Elbette hayır.
Uma forma de vida artificial serve de hospedeiro para as gravações e testemunha o seu conteúdo.
Tamam.
Andróide Leal Protótipo Humanoide Artificial Um.
Evre-yerçekimi alanı tasarımı için 10 yıl verdim.
... depois levei 10 para criar gravidade artificial!
- Yapay bir şey mi demek istiyorsun? - Keşke bilseydim.
- Refere-se a algo artificial?
Kesinlikle yapay.
Definitivamente artificial.