Aruba traduction Portugais
125 traduction parallèle
- Aruba'da olduğunu söyle.
- Diz que estiveste em Aruba.
Balayım için Aruba'ya gidiyor olacaktım. Yani artık boşum.
Era para estar a caminho de Aruba, em lua-de-mel... por isso, nada!
Hem de Aruba'ymış. Yılın bu zamanında mı? Aruba demişken dev kertenkelelere ne demeli.
Mas Aruba nesta altura do ano... nem imaginas... os lagartos enormes!
Aruba'ya gittim.
Fui a Aruba.
- Hayır, Aruba'ya gidebiliriz.
- Não, podemos ir para Aruba.
Aruba'ya geri döneriz.
Recomecamos de novo.
Aruba'ya olan aşkın ne böyle?
Voltamos a Aruba. O que há entre você e Aruba?
Ben de umarım ki, Barry seni Aruba'da öldürüp yemez.
E eu espero que o Barry não te mate e te coma em Aruba.
Mesela Aruba?
Aruba, por exemplo...?
Ve geçen 2 ay burada vakit geçirdikten sonra Springfield ile Aruba arasında bir süper tren hattı kurmanın mümkün olmadığı kanısına vardım.
HUMILHAçÕES E depois de ter visitados a zona nos últimos dois meses, decidi que não é possível construir um super-comboio entre Springfield e Aruba.
- Aslında Aruba çok hoş... bir yer değil.
- Aruba. - Aruba não é tão legal.
O paranın izini Aruba'daki bir offshore hesabına kadar sürdüm.
Investiguei esse dinheiro e notei que foi parar a uma conta offshore account em Aruba.
Aruba'da olsaydın, yerliler sırtındaki kılları yakardı.
Se fosses a Aruba, os nativos penduravam-te contas nas costas.
Baksana, üniversiteden en iyi arkadaşım yurtta oda arkadaşımdı. Aruba'ya iki kişilik seyahat kazandı. Ve bu geceki oyun için aldığı biletleri kullanamayacak.
Um amigo e companheiro de quarto da universidade ganhou uma viagem a Aruba e não vai poder utilizar estes bilhetes de teatro.
Birşeyler almakla ilgili değil, gene de iyi olurdu, Yardımı olurdu.
Não é sobre comprar coisas, embora Aruba fosse simpático. É sobre contribuir.
Fotoğraf çekimi için Aruba'ya gidiyor.
Vai para Aruba para uma sessão fotográfica.
Belki de ben Aruba'ya giderim.
Talvez vá até Aruba.
- Aruba mı?
- Aruba?
Auroba'nın güneyinde Kristol'un göründüğünü telefonla bildir.
Liga a dizer que avistaste o Kristol a sul de Aruba.
Oraya gidelim, kızı alalım, ben paramı alayım ve Aruba'ya sıvışayım.
Entramos lá trazemos a rapariga, eu sou pago, e vou a caminho de Aruba.
Aruba'yı bulunca sana kartpostal göndereceğim.
Quando eu encontrar Aruba, eu mando-te um postal!
Haftaya Moe ile Aruba'daki meyhane ve restorant sahipleri kongresine gidiyoruz.
Eu e o Moe vamos à Convenção dos donos de Restaurantes e Tabernas em Aruba, este fim de semana.
Hepiniz No Frills Hava alanının Aruba uçuşuna hoşgeldiniz.
Pessoal, bem-vindos ao voo da Sem Mordomias Airlines'para Aruba.
Aruba'da shuba-duba yapma zamanı.
Está na hora de shuba-duba em Aruba.
Söyle bakalım nasıldı? Aruba!
Então, que tal foi Aruba?
- Henüz bilmiyoruz. Ama bu akşam LeGuardia'dan kalkacak Aruba uçağına 2 bileti nakit satın almış.
Ainda não, mas sabemos que ele pagou em dinheiro dois bilhetes de avião para Aruba para esta noite.
"Parayı Aruba'ya gönderir misin?" diye soracaksın.
"Pode fazer-me uma transferência bancária para Arruba"?
Sanırım Aruba ya da Anguilla'ya gönderilecekti,... Karayipler'deki para deliklerine.
Se calhar ia para Aruba ou Anguila, um dos paraísos fiscais das Caraíbas.
Bilmiyorum, belki Aruba.
Não sei, Aruba.
- Aruba'ya gideriz. Cozumel'a.
- Podemos ir a Aruba.
O panikle, birisi Aruba'yı bir ararsa, senin para uçar.
Um telefonema em pânico para Aruba, o teu dinheiro desaparece.
Dostum eğer Aruba'ya bir gezi yapmak istiyorsan başka uçak bul çünkü bu doldu.
Meu, olha, se estás à procura de uma viagenzinha para Arruba, vais ter de arranjar outro avião, pois este está lotado.
Şu anda Aruba'da bir otel odasında olabilirdim.
Neste momento, podia estar numa cabana em Aruba.
Aruba'da bir tane beyaz, eski ponpon kız kayıp.
Uma antiga líder de claque desaparecida em Aruba.
Ama ne yazık ki burası Aruba değil.
O problema é que isto não é Aruba, sacana.
- Sen bu işi çözene kadar, Aruba'ya gidiyorum.
Vou para Aruba, até que trates disto.
Aruba!
Aruba!
Aruba'ya gelmiyor diye çok bozuluyorum.
Estou chateada por ele não ir a Aruba.
Gelecek hafta Aruba'da olacağız.
Vamos para Aruba para a semana.
Mezuniyet balosu, Aruba, aynı şey.
Baile de finalistas, Aruba, é igualzinho.
- Aruba'yı şimdiden sevdim.
- Já estou a adorar Aruba.
Ne demişler, "Aruba'da olanlar Aruba'da kalır."
Não costumam dizer : "O que acontece em Aruba, fica em Aruba?"
Aruba için olmalıydı.
Devia ser em Aruba.
Diana Peterson, Oranjestad Aruba 10 Haberleri'nden.
Chamo-me Diana Peterson, sou da Aruba 10 News em Oranjestad.
Bugün Aruba hükümeti, tüm hükümet çalışanlarının yarım gün erken işten çıkarak Natalee'nin aranmasına katkıda bulunmalarına izin verdi.
Hoje, o governo de Aruba permitiu a todos os seus empregados que tirassem meio-dia para se juntarem às buscas de Natalee.
Bugün erken saatlerde Aruba yetkilileri üç şüpheliyi tutukladı...
Hoje, as autoridades de Aruba prenderam três suspeitos...
ARUBA POLİSİ İKİ KARDEŞİ TUTUKLADI
DOIS IRMÃOS DETIDOS PELA POLÍCIA DE ARUBA
Ben Aruba hakkında asla kötü konuşmadım.
Eu nunca digo mal de Aruba.
Şu anda Aruba'dalar.
Moram em Aruba.
Aruba mı?
Aruba?
- Aruba için.
- Para Aruba?