Astro traduction Portugais
352 traduction parallèle
Kendisi, astro ve nükleer fizikte en üst kişi.
É o mais entendido em astrofísica e física nuclear.
" 13 ay önce Birleşik Devletler içindeki bir üsten uzaya fırlatılan...
" era um foguetão monofásico e astro-propelido, lançado há 13 meses...
İnsanlar babamın kendi yeteneğiyle star olabileceğini söylerdi.
O meu pai podia ter sido um astro.
"Sol", papatyalı bir yol
Sol, o nosso astro-rei
Sol, papatyalı bir yol
Sol, o nosso astro-rei
- Papatyalı bir yol - La
- O nosso astro-rei
Sol Papatyalı bir yol
Sol O nosso astro-rei
- Dik, dikiş iğnesinden geçen iplikle
- Sol, o nosso astro-rei
- Dikiş iğnesinden geçen iplikle
- O nosso astro-rei
- Bir film yıldızı.
- Um astro de cinema.
Sonuçta bir film yıldızı.
É um astro de cinema.
Sen bir yıldızsın.
Você é um astro.
Günaydın, star.
Bom dia, astro.
Ah hanımefendi, hangi uğursuz yıldız altında böyle tatlı bir aşkın bahtsız nesnesini getirdiniz dünyaya?
Enfim. Sob que astro cruel colocou o infeliz objecto de um amor tão terno?
Artı, sen üstün bir Uzay Seyir Subayısın.
Além disso, és uma astro-navegadora de 5 estrelas e classificação dupla.
İzm salgınıyla beraber, sosyalizm, anarşizm, emperyalizm veya komünizm gibi, altın küre üzerinde güneş lekeleri çoğalmaya başladı.
Com a aparição dos sistemas dos "ismos"... Socialismo, Anarquismo... Imperialismo ou Comunismo, etc... multiplicaram-se as manchas solares na superfície do astro-rei.
Herhangi bir süperstardan isteyeceğimi istiyorum
Só te peço O que pediria a qualquer astro
Astro 7 görevi. Hatırlıyor musun?
Lembras-te da Missão Astro-7?
Bu tabloları kendi çektiğim bazı astro resimlerine dayanarak yaptım.
Fiz este diagrama a partir de umas fotografias que tirei.
- Ben bir yıldızım. - George.
Ouça, sou um astro.
Ama avukatları ona benimle barışmasını tembih etmiş çünkü Bebe kimsenin nazını çekemez özellikle eski süperstarların nazını.
Mas seus advogados disseram que veio pedir desculpas a Baby Jesus... porque Baby não tá a fim de aturar gracinha... de nenhum astro arruinado.
Bu astro-droidler oldukça eskidiler.
Estes astro-droids estão a sair um pouco da linha.
Belki önemli bir yönetmendi?
Até pode ser um astro, quem sabe.
- Ne önemlisi?
- Mas qual astro?
Hollywood'a gitse film yıldızı olur.
Quer ir à Hollywood tornar-se astro de cinema.
O Borellian Noman'lar lazer çiftini kopardığında ben Astro Salonu'ndaydım.
Eu estava no salão Astro quando aquele Não-homem Borelliano activou um par de bolas-laser.
Moonraker 6 astro-teknikerler, binmeye hazır olun.
Técnicos de astronáutica do Moonraker 6, preparar para embarcar.
Tekrar ediyorum, Moonraker 6 astro-teknikerler, binmeye hazır olun.
Repito, técnicos de astronáutica do Moonraker 6, preparar para embarcar.
Ama bilirsiniz, yıldızlara da dürbünle bakarlar, ben sizin de bir yıldız olduğunuza inanıyorum ve sizin de bir yıldız olduğunuza yemin edebilirim. Hem de bütün yıldızlar ülkesindeki en güzel yıldızsınız.
Mas é com óculos que se observam os astros, e asseguro-vos que sois um astro, o mais belo astro de entre os astros.
- Bir rodeo yıldızı kaçırmak istemeyiz.
Quem sabe não achamos algum astro do rodeio.
Senin büyük rodeo yıldızın Graham, dördü geçemedi hiç.
O seu grande astro... que nasceu com estrume na orelha, nunca passou do nível 4.
Müzik göğündeki en parlak yıldızsınız.
É o astro do firmamento musical.
Şovumun yazarı ve yıldızı kayıp ve 2 hafta sonra açıyor muyuz?
O autor e astro do show sumiu e estreamos em duas semanas?
Sen her zaman büyük bir film yıldızı olacaksın.
Sempre será um grande astro de cinema.
Oh, bunu söylemen çok hoş. Ama teknik olarak henüz yıldız değilim.
É muita gentileza sua mas, analisando friamente... ainda não sou um astro.
Elimden geleni yaparım ama..... "yıldız" çok iddialı bir sözcük olur.
Faço o que posso, mas não sou um astro... É uma palavra e tanto : "astro".
Yıldız değilim.
Astro, não. Ainda não sou.
Büyük bir yıldız öyle önemsiz rollerde oynamaz.
O papel insignificante não atrairia um grande astro.
Dr. Jennings Dyna-Teknik'te astrofizik laboratuarı başkanı.
O Dr. Jenning é do laboratório Astro-Físico Dyna Technics.
Sikik herif bir yıldız.
É um puta de um astro.
Pop star Sid Vicious La Guardi havaalanına geldi ve apar topar bir hastaneye götürüldü.
O astro Sid Vicious, desembarcou hoje inesperadamente no... Aeroporto La Guardia e foi levado diretamente para o hospital.
- Sid New York'da bir yıldız. - İkimiz de öyleyiz.
Sid é um grande astro em Nova Iorque.
Astro-Araştırma ve Savunma Bölümü.
O Serviço de Astro-Investigação e Defesa
Sevgili arkadaşım, astro-piç.
Meu amigo o Astro Bastardo.
- Rock'n'roll'la mı uğraşıyor?
- É um astro de rock'n'roll?
Konu şu İtalyan rock yıldızıyla olan benzerlik ve Lizzie'nin diva olmasıysa her şeyi biliyorum.
Se é sobre o universo paralelo, esta coisa de astro-pop-italiano, Lizzie-de-repente-vira-diva, Eu já sei de tudo.
İki gündür tanıdığını sandığın bir İtalyan'a, sırf uluslararası bir yıldız ve saçları güzel olduğu için inanmak istiyorsan sen bilirsin.
Se preferes acreditar num italiano que tu achas que conheces depois de dois dias porque ele é um astro internacional, muito rico e tem um cabelo engraçado, tudo bem.
Büyük bir yıldızsın, ünlüsün.
Olha só para ti! És um astro, famoso e importante.
- Astro bilimler beklemede.
Ciências Astronómicas a aguardar ordens, Capitão.
Astro 7 görevinde değil miydi?
Ele não estava na missão Astro-7?
Astro 7. Evet.
Astro-7, sim.