Atlantic city traduction Portugais
786 traduction parallèle
Atlantik City'deki tiyatro olmadı.
Não conseguimos a casa em Atlantic City.
Atlantic City'ye eşimle olmak yerine 2 hafta John Kruptzky ile bir madendeydim.
O único que eu sei é que em vez de duas semanas em Atlantic City com o meu marido, passei duas semanas numa mina de carvão...
- Atlantic City'de bir gece kulübü işletiyor. - Doğru.
- Tem uma boate em Atlantic City.
Burası Atlantic City 46827.
Aqui é Atlantic City 46827.
- Atlantic City'ye gittim.
- Bem, eu fui a Atlantic City.
Palms Oteli, Atlantic City. " Akrabası mı?
Hotel Palms, Atlantic City. - É da família?
Çocuklara Atlantic City'e uğrayacağımı söyle.
Diz ao chefe que fui a Atlantic City.
Aynı günün gecesi İsveçli ve ismi belirsiz bir kadın... Atlantic City'de küçük bir otele yerleşiyor.
Nessa mesma noite, o Sueco e uma mulher não identificada deram entrada num pequeno hotel em Atlantic City.
- Soygun gecesi... İsveçli ve bir kız Atlantic City'de bir otele yerleşmiş.
O Sueco deu entrada com uma rapariga num hotel de Atlantic City na noite do assalto.
Aynı gece, o ve Kitty, Atlantic City'de beraberdiler.
Nessa mesma noite, ele e a Kitty estiveram juntos em Atlantic City.
Atlantic City otelinde de... yüzleri çok iyi hatırlayan bir kat hizmetlisi var.
E há uma empregada de quarto num hotel de Atlantic City que tem boa memória para caras.
Arabayla Atlantic City'e gittik.
Fomos para Atlantic City.
Atlantic City'den yeni döndük.
Acabámos de chegar de Atlantic City.
Atlantic City'de oteldeki bütün erkekler masama oturmak istiyordu.
Em Atlantic Çity, todos os homens do hotel queriam ficar na minha mesa.
- Atlantik City'de.
- A Atlantic City.
Kimsenin annesi cumartesi Atlantik City'de yaşamaz.
Nenhuma mãe vive em Atlantic City num sábado.
O yüzden Atlantik City'e yalnız uçmanı istiyorum ve seninle orada buluşacağım.
Assim, quero que vãs para Atlantic City sozinha... e eu irei lá ter contigo.
- Neden Atlantik City'e gidiyorsun?
- Então que vai fazer a Atlantic City?
- Kim Atlantik City'e gidiyor?
- Quem é que vai para Atlantic City?
- Atlantik City'ye ne oldu?
- Não ias para Atlantic City?
Atlantic City, 1947.
Atlantic City, 1947.
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek. Gelecek Cumartesi oraya gidebiliriz.
Em Atlantic City, há corridas até ao fim do mês.
Belki burası, Bolivya'nın Atlantic City'sidir.
Pode ser a Atlantic City, New Jersey, de toda a Bolívia.
Bolivya hakkında, senin Atlantic City hakkında bildiklerinden daha çok biliyorum.
Sei mais da Bolívia do que tu sabes sobre Atlantic City, posso assegurar-te disso.
Düğünden sonra 10 gün için Atlantic City'ye kaçtım.
Depois do casamento fugi 10 dias para Atlantic City.
We call it the Atlantic City syndrome.
Nós chamamos de síndrome de Atlantic City.
.. nereye gidersen git " " Atlantic City'ye veya karların içine "
Que onde quer que vás a Atlantic City ou onde estiver a nevar
Atlantic City senin sinirlerini fena bozmuş.
Atlantic City te deixa deprimida.
Keşke Atlantic City'yi şaşaalı zamanında görseydin.
Pena que não viu Atlantic City no auge.
O günlerde Atlantic City'nin her yeri sahtekar kaynıyordu.
Atlantic City tinha muitos naqueles dias.
Atlas Okyanusuna Philadelphia'nın akciğeri derlerdi.
Chamavam Atlantic City de pulmões da Filadélfia.
Gelecek için bir düşüm var. Işığı neredeyse sönmüş olan bu muhteşem... Atlantic City adası yine bir fener gibi parlıyor.
Tenho uma visão do futuro... esta gloriosa ilha de Atlantic City brilhando... como um farol cuja luz quase se extinguiu.
Kalmak istiyorum bu şehri gerçekten seviyorum... krupiye olmak istiyorum bence Atlantic City muhteşem.
Quero ficar, gosto daqui. Quero ser uma carteadora... acho Atlantic City o máximo.
Yani Atlantic City'den ayrılacak mısın?
Você... - Pensa em deixar a cidade?
"Lou ve arkadaşlarından Dave'e" yazdınız mı?
"Para Dave, de Lou e dos rapazes em Atlantic City". Entendeu?
Atlantic City'ye gelen beni görür.
Em Atlantic City eu sou o manda-chuva.
20 yıldır ilk kez Atlantic City dışına çıkıyorum.
É a primeira vez que saio de Atlantic City em 20 anos.
Şiddet bugün Atlantic City'yi bir kez daha vurdu.
Violência de novo em Atlantic City.
Yeraltı dünyasından 2 suçlunun öldürülmesiyle normalde sakin bir sayfiye yeri olan Atlantic City'de korku ve kargaşa başgösterdi.
Medo e confusão reinam na pacífica cidade de antes... após o assassinato brutal de duas figuras do crime.
Mafya Atlantic City'ye geldiyse işleri bitti! Bana şahsen hesap vermeleri gerekecek.
Se a máfia veio para Atlantic City... vão se ver pessoalmente comigo!
Atlantic City'de mafya cinayeti olamaz.
A máfia não mata em Atlantic City.
Bu ilginç hikaye aydınlandıkça Atlantic City'den yayınımıza devam edeceğiz.
Voltaremos a Atlantic City com mais notícias.
"Atlantic City'nin sahil yolunda hayat çok güzel olacak"
"No calçadão de Atlantic City... a vida será muito agradável".
Bob Atlantic City cinayetinde yeni gelişmeler var bir tanık ortaya çıkıp tetikçiyi tarif etti işte bu da polisin çizdiği robot resim.
Temos novidades na história de Atlantic City... uma testemunha descreveu o pistoleiro. Este é o retrato falado do homem.
Herhangi bir bilgi sahibi olanlar, lütfen Atlantic City haber merkezimizi arasın.
Se alguém tiver informações... Sou eu... Sou eu.
"Mafya cinayetleri Atlantic City'yi derinden vurdu!"
"Assassinato em gangues assusta Atlantic City". 246-3100.
Bir taksi çağır, Atlantic City'ye döneceğim.
Chame um táxi para Atlantic City.
- Belki birlikte Atlantic City'ye gideriz.
- Podíamos ir a Atlantic City.
Julian...
Julian queres dizer Atlantic City, não é? - Quero dizer Filadélfia.
Atlantic City'den arıyorum.
Estou ligando de Atlantic City.
Atlantic City yuvam oldu.
Atlantic City tornou-se meu lar.