English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ A ] / Audry

Audry traduction Portugais

42 traduction parallèle
- "Audry Watkins, evim ısınıyor."
Audrey Watkins no meu apartamento.
Audry damak sahibi gibi görünüyor.
Parece que Audrey tem bom gosto.
Öğreniyorum, ama şunu söylememe izin ver sarışın sen de Audry Hepburn sayılmazsın.
- Bem, estou aprendendo. Mas, Loirinha, não é exatamente a Audrey Hepburn.
Söyle, Audy.
Di-lo, Audry.
Audrey, onun ölümünü izledik.
Audry, nós vimo-lo morrer.
Audry'nin yerine git.
Vai ter com a Audry.
Önce Audry'nin yerinde duraklar.
Primeiro, para no Audry's.
Audry'in yerine geri döndüm.
De volta ao Audry's.
O Audry'nin yerinde ve ilaç mümessili gibi herkese oxycontin dağıtıyor.
Ele está no Audry's, a distribuir oxicodona como um farmacêutico.
Adı Audry'nin Yeri.
Chama-se Audrey's.
Audry'nin Yeri. Hoşça kal.
Audrey's. Adeus.
Adı Audry'nin Yeri.
Chama-se "Audrey's".
Son duyduğumda hap satmak için Audry'nin Yeri'nde takılıyormuş.
Segundo ouvi, estava numa espelunca chamada "Audrey's", a tentar vender comprimidos.
- Audry'nin Yeri'nde çalışıyordu.
- Trabalhava no Audrey's.
Belki de Audry'nin Yeri'ne gidip, Ellen May'le sohbet etmeliyim.
Talvez seja melhor ir ao Audrey's falar com ela.
Audry'nin Yeri'ni Nicky Cush'ın işlettiğini sanıyordum.
Achei que era o Nicky Cush que geria o Audrey's.
-... eğer Audry'nin Yeri'ne gidersen, Ava orada...
- Eu acho que se fores ao Audrey's, está lá a Ava.
Audry'nin karavanının etrafında Danny'nin sinsi, sinsi dolandığını görünce, şansımı denedim.
Por isso, quando vi aqui o Danny, a rondar a casa da Audrey, arrisquei.
Cassie, Audry'nin Yeri'ne mi geldi?
A Cassie foi ao Audrey's?
Dedi ki, gerçekten ama gerçekten geri dönüp çalışmaya hazırsan Audry'de senin için bir yer olduğunu söyledi.
Disse... que se estiveres pronta para voltar a trabalhar, trabalhar a sério, então há uma vaga no Audrey's.
Colton, Audry'nin Yeri'nden döner dönmez, kapılarını çalmaya başlayacağız.
Logo que o Colton regresse de casa da Audrey, vamos bater às portas.
Eyalet polisi Delroy Baker dedi. Kaybolmadan önce Audry'nin Yeri'ni senden önce işleten adammış.
A polícia estadual disse que era o Delroy Baker, geria o Audrey's antes de desaparecer e de vocês tomarem posse.
- Öyle mi? - O da Audry'nin Yerini satmayı önerdi?
- Ele ofereceu-se para vender-to?
Audry'nin Yeri'nde böyle şeylerde uzmanlaşmış birkaç kız vardı.
Sei que tivemos muitas miúdas no Audry, que se especializaram em coisas assim.
Audry'nin Yeri, annesi ve kız kardeşi ve Ava gittiğinden beri Audry'nin Yeri'nde çalışmadı.
o Audry, a casa da mãe e a da irmã. Não trabalha no Audry.
- Corbin'da içki ruhsatı olan bir restoran benim Audry'nin Yeri'ne ödediğimin yarı fiyatına satılıyor.
Há um restaurante em Corbin com todas as licenças que custa menos da metade do que paguei pelo Audry.
Audry'nin Yeri'nin kazancından sana pay veririm.
Dou-te uma parte do que lucrar no Audry.
Audry'nin Yeri'ni istiyor Boyd.
Ele quer o Audry, Boyd.
Bu arada da hiç şüphesiz Audry'nin Yeri'ni olabildiğince tırtıkladınız.
Enquanto o usavas para sacar tudo o que podias do Audry's.
- Ederdik ama telefonunu Audry'nin Yeri'inde bulduk.
Nós telefonávamos, mas encontrámos o telefone dele no Audry's.
- Şu anda adı Audry'nin Yeri.
- Agora chama-se Audry's.
Audry'nin Yeri için Boyd'a ödediğim parayı Darryl'a verirsem sence Kentucky'den gider mi?
Se der ao Darryl o que paguei ao Boyd pelo Audry's, achas que ele saía do Kentucky?
- Burası meşhur kerhane Audry'nin Yeri mi?
- Este é o famoso bordel Audry's?
Bana 250.000 dolar getireceksiniz. Nakit olarak. Kerhaneden hakkım olan bedel.
Vão trazer-me 250 mil dólares em dinheiro, que é o que me devem pelo bordel, o Darryl pode ficar com o Audry's.
Audry'nin Yeri Darryl'ın olsun, umurumda değil. Paramı alıp, buradan gitmek istiyorum.
Não quero saber, só quero o meu dinheiro para desaparecer daqui.
O çantayı Audry'nin Yeri'ne götürürsen, yardım ve yataklıktan Kendal'la Wendy'yi tutuklamak zorunda kalırım ve çok fena olur.
Mas se levares esse saco para mais perto do Audry's, terei de prender a Wendy e o Kendal como cúmplices. - Isso seria péssimo.
Söylemiştim. Audry'nin Yeri'nde bulamazsınız.
Como disse, não vão encontrá-lo no Audry's.
Otelden çıktım, bir içki içmek için Audry'nin Yeri'ne uğrayacağım.
Saí do hotel. Vou parar no Audry's para beber um copo.
Kentucky polisi Audry'nin Yeri'ne gitti, mekân kapalıymış.
A Polícia foi ao Audry's. - Estava fechado.
Audry'nin Yeri kapanınca, bir yol ayrımına geldim.
Quando o Audry's fechou, fiquei numa encruzilhada.
Audry diş ipiyle diş temizliyormuş gibi görünüyor.
AUDRY PARECE USAR FIO DENTAL.
Audry'nin Yeri.
- Audry's, sem "E".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]