Avalanche traduction Portugais
317 traduction parallèle
Bindiğim tren bir çığla karşılaştı.
O meu comboio foi atingido por uma avalanche.
- Bu nedir Boris?
- O que se passa? - É uma avalanche.
- Tığ mı? - Çığ olacak Boris.
- Avalanche, Boris.
Geçen kış evine çığ düştü ve adam öldü.
Uma avalanche de neve caiu sobre sua casa e o matou.
Bir çığ başlatabilir.
Pode causar uma avalanche.
Susmazsanız başımıza çığ düşebilir.
Elas que se calem, ou vamos ter uma avalanche.
Bir heyelan Montfort tünelini kapatmış bir haftadan önce geçiş yok.
Uma avalanche selou o túnel de Montfort... e nada vai conseguir atravessá-lo durante uma semana.
Bir kadın aşkıyla ölmekten başka ne isteyebilir ki? Çığın altına gömülerek sonsuza kadar birbirlerinin kollarında kaldılar.
Todamulher adorariamorrer comseu amante... soterradapor uma avalanche, num abraço eterno.
İşte gün batımı ve aniden bir kartal gibi...
Te levam pro topo de uma geleira pra ver o pôr-do-sol... e de repente, como uma avalanche...
Tam bir çığ gibisin, Bob.
Tu és como uma avalanche, Bob.
Çığ başlatmak falan gibi daha yapıcı bir şeyler yapamaz mı?
Não podes fazer algo construtivo, para começar... uma avalanche ou algo assim?
- Ne trajik
Numa avalanche? Que trágico.
Kar var, çığ düşecek üstümüze.
Com a neve, vamos ter avalanche.
Adeta bir sel, bir çığ.
É uma avalanche!
Şuradaki çığ hasarı.
Estragos da avalanche.
Çığ, kulübemi yerle bir etti.
Uma avalanche engoliu a cabana.
Howard, Leonard Bernstein'la... mi bemol notasında bir çığ düşürmenin olasılığını tartışmıştı.
Howard teve uma conversa com Leonard Bernstein... sobre a possibilidade de reger uma avalanche em Mi bemol.
Sadece eşeleyip, külçe yığınına sahip olacağız.
Quartzo puro. Se o arranhares, cai uma avalanche de pepitas.
Duygusal çığ artık serbest bırakıldı.
A avalanche emocional foi desencadeada.
Onderleri konusuyor, konusuyor, konusuyordu... ama hicbir sey cigi durduramiyordu.
Os seus chefes falaram, falaram, falaram, mas nada podia deter a avalanche.
Vadiden aşağıya o kadar acele inmiş ki yuvarlanan kayalar yüzünden Bayan Callendar arabasını durdurmuş.
A sua corrida pela encosta foi tão brusca... que iniciou uma pequena avalanche, que deteve a Sra. Callendar.
- Mağarayı çökerteceksin! - Sence bu neydi?
Ainda provocas uma avalanche!
Herkese düşen görev, bu çığı başlatmaktır.
É o dever de todos começar a avalanche.
- Adalet sağlanacak.
- Justiça em avalanche.
- Barney Gumble, şu an Shelbyville Dans Tiyatrosuna 50.000 dolar bağışlarken görülen kişi sabahın erken saatlerinde Dul Tepesinde aniden ortaya çıkan bir heyelanın altında kaldı.
Barney, que doou $ 50. 000 ao Shelbyville Dance Theater... foi apanhado por uma avalanche no Pico da Viúva.
Çığ!
Avalanche!
Bir uçak kazası, açlık ve bir çığdan sağ çıktık...
Por termos sobrevivido ao desastre, à fome e a uma avalanche...
- Tanrım, başka bir çığ!
- Meu Deus, é outra avalanche!
Genç bir kadın, Griffith Park'ta yürüyüş esnasında, düşen kayalardan öldü.
Uma jovem no Parque Griffith foi morta por uma avalanche, aparentemente enquanto escalava.
Çığ düşmüş ve kar onu yutmuş.
Houve uma avalanche, e a neve engoliu-o,
Tam bir başarısızlık.
É uma avalanche de tacadas.
Ben çığ altında kalmıştım.
Eu fiquei soterrado numa avalanche.
Bravo 6. Burası Avalanche. 2.
Bravo Seis, aqui é Avalanche.
Hatta kalın Avalanche. Ekip başkanına danışacağız.
Vamos consultar o líder.
Çığ geliyor!
Avalanche!
Avalanche!
Avalanche!
Bu... kanyonda çığa neden olacak.
Vai causar uma avalanche no vale.
Bir çığ olmuş olmalı.
Deve ter sido uma avalanche.
Modern savaş alanı fırtına gibi. Şeffaf elektronik bir fırtına. Uçaklar, tanklar... bilgisayarlar ve füzeler her yerde dolaşıyor.
O campo de batalha moderno é uma avalanche... uma avalanche invisível de electrónica... com aviões, tanques, computadores e mísseis, tudo em simultâneo.
Sen o çığa yakalanan adamsın, değil mi?
Você é aquele tipo que foi apanhado naquela avalanche, certo? sou eu mesmo.
Çığ geldiğinde dışarı çıkmamız bir hafta sürdü.
Quando a avalanche começou, levámos uma semana a sair do gelo.
Tek bildiğim 7 kişinin çığdan kurtulduğu ve sadece 5 kişinin dışarı çıktığı.
só sei que sete de nós sobrevivemos à avalanche e só cinco é que foram salvos.
The Avalanche. Rangers'la oynamaya geldiler.
Estão na cidade para defrontar os Rangers.
The Avalanche'ın kalecisini mi?
- O guarda-redes dos Avalanche?
Kulübe gittim. Ranger Avalanche maçı için.
Fui ao clube, sintonizei o jogo entre os Rangers e os Avalanche.
Avalanche'ın kalecisi kimdi dersiniz?
Adivinha quem está na baliza dos Avalanche.
Çığ.
Avalanche.
- Çığ düştü!
- Houve uma avalanche!
- Avalanche!
- Avalanche.
İşte saçmalık çığı geliyor.
- Eis a avalanche de tretas.
Hokey.
Hóquei. Os Avalanche.