Açık konuşayım traduction Portugais
266 traduction parallèle
Açık konuşayım Bay Golyat, haksızlık gördüm mü... düzeltene kadar rahat edemem, hepsi bu.
Na verdade, Sr. Golias, quando vejo algo de errado, não resisto até estar tudo certo, só isso.
Pekala, senin gibi bir gerizekalı için daha açık konuşayım onun tüm eşyalarını alıp, kuzeye gideceğiz ve eşek herifi yüz üstü bırakacağız.
Está bem, para um burro como tu perceber, levamos as coisas dele, vamos para norte e deixámo-lo sem nada.
Açık konuşayım.
É claro que é.
Sana açık konuşayım, kızım.
Eu vou ser honesto.
Açık konuşayım mı?
Devo ser mais explícito?
Daha açık konuşayım.
Vou tentar ser claro.
Seninle açık konuşayım.
- Mas ela é uma rainha!
Açık konuşayım.
Serei franco.
Onlarsız yok olurdum. Bu doğru. Açık konuşayım.
Eu não seria nada sem elas, essa é que é a verdade, digo-lhe já.
Daha da açık konuşayım istersen.
Deixe-me ser mais franco ainda.
Ortak olduğumuza göre durumu bilmen gerek. Açık konuşayım.
Já que somos parceiros, temos de ter tudo organizado.
Ama açık konuşayım.
Mas quero ser sincero consigo :
Seninle açık konuşayım Hatch. Ne topa vurabiliyorsun, ne top sürmeyi biliyorsun. Ama iyi bir kaleci olabilirsin.
Sabe, Hatch, para ser honesto consigo, você não chuta bem, nem sequer dribla bem, mas daria um excelente guarda-redes.
Açık konuşayım.
Vou ser directo.
Açık konuşayım.
Vou ser sincero contigo.
Seninle açık konuşayım.
Deixa-me colocar as cartas na mesa.
O zaman açık konuşayım, Mösyö Harper.
Então, deixe-me falar mais claro.
- Seninle açık konuşayım Bay Sanatçı.
Vamos a ver se entendes, Sr. Artista.
Sizinle açık konuşayım Bay V. Sana Nick dememin sakıncası var mı?
Vamo-nos entender, Sr. V.. . Posso tratá-lo por Nick?
Açık konuşayım.
Podem ter uma certeza.
Açık konuşayım, elemana ihtiyacım yok.
De momento, não tenho vagas.
Açık konuşayım. İki bin mi önerdi? Bir saat dans etmen için mi?
Então ele ofereceu-lhe dois mil dólares para dançar durante uma hora.
Açık konuşayım.
Vamos esclarecer uma coisa!
İzin verin ben de açık konuşayım.
Agora vou eu ser frontal.
Seninle açık konuşayım.
Deixe-me ser directo.
Sana da açık konuşayım o zaman.
Então deixa-me ser totalmente directo contigo.
Sayın başkan, Komitenin bayan ve bay temsilcileri.... görünüşe göre... bir takım izahatlar yapmam gerekiyor, bu yüzden... tamamen açık konuşayım.
Senhor Presidente, membros da comissão, parece que por mais extraordinário que isso seja, eu tenho algumas explicações a dar. Portanto, vou ser totalmente clara.
Bırak açık konuşayım.
Deixa-me ser claro.
Ama seninle açık konuşayım Red.
Mas tenho que ser honesto consigo, Red,
O konuda çok açık konuşayım.
Isso. Bem, deixa-me ser bem claro quanto a isso.
Açık konuşayım.
Vou dizer de uma vez por todas.
Açık konuşayım mı?
Queres que seja honesta?
Daha açık konuşayım. Biliyor musun?
Está familiarizada com este item?
Açık konuşayım.
Sejamos claros.
İyi o zaman açık konuşayım.
Ainda bem. Então vou ser directa.
Açık konuşayım Jack.
Vou ser directo, Jack.
Ben de açık konuşayım.
Vou ser igualmente directo.
Açık konuşayım kaptan.
Vou ser franco consigo.
Bak, açık konuşayım mı?
Ouve, posso falar abertamente contigo?
Öyleyse açık konuşayım.
Então serei franco.
Açık konuşayım.
E deixa-me esclarecer uma coisa.
Şimdi açık konuşayım.
Que fique bem claro.
Sizinle açık konuşayım Bay Sharp.
Vou ser directa, Sr. Sharp.
Açık mı konuşayım?
Quer uma resposta sincera?
Bilim dünyasının yarısı kulak kabartırken daha açık nasıl konuşayım?
Quer que seja mais específico aqui, nesta sala, com meia comunidade científica da América à espreita?
İzin ver de açık konuşayım.
Como sabem que vou fazer isso? Vou ser claro.
Açık mı konuşayım?
Quer a verdade?
Peki, açık sözlülükle konuşayım Paul.
Certo, vou ser fraco com você, Paul.
Açık mı konuşayım.
Queres que eu seja mais específico?
Ajan Bristow, açık konuşayım,... eve dönersen,..
Agente Bristow, deixa-me ser claro.
Açık konuşayım.
Deixa-me clarificar.