English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bagwell

Bagwell traduction Portugais

159 traduction parallèle
Bagwell, Bell, Biggio Nomar, Mo Vaughn, Big Hurt.
Bagwell, Bell, Biggio, Nomar, Mo Vaughn, o Big Hurt.
- Paris, Bayan Bagwell.
- Paris, Sra. Bagwell.
Peki, Bay Bagwell, sizin sıranız.
OK, Sr. Bagwell, é a sua vez.
Kocam rahmetli Bay Bagwell.
O meu marido, o falecido Sr. Bagwell.
Bay Bagwell hep şöyle derdi : Aynalı maske arzularını ve isteklerini yoğunlaştırırmış.
O Sr. Bagwell costumava dizer que... a Máscara da Ilusão concentrava os nossos desejos... os nossos anseios.
"Bey bey, nasıl olur da bir maske neye ihtiyacın olduğunu bilir?"
"Sr. Bagwell, como pode uma máscara saber o que precisamos?"
Theodore "T-Bag" Bagwell, adam kaçırma, tecavüz ve birinci derece cinayetten müebbet.
Creio que o maior desafio, em termos de argumento, foi o facto de Fox River ser o centro.
James Bagwell.
James Bagwell.
James Bagwell?
Você é o James Bagwell?
Theodore Bagwell, revirden döndü.
Theodore Bagwell, de volta da enfermaria.
Bagwell.
Bagwell.
Bagwell.
Bagwell, meu.
Theodore "T-Bag" Bagwell, adam kaçırma, tecavüz ve birinci derece cinayetten müebbet.
Theodore "T-Bag" Bagwell. Prisão perpétua por seis acusações de rapto, violação e homicídio.
Nebraska'da, bir adam Bagwell'in tanımına uyan biri otostopçu tarafından ciddi şekilde saldırıya uğramış.
Um homem foi agredido por alguém parecido com o Bagwell, no Nebraska.
Franklin, Preston Idaho'da. Bagwell Nebraska'da.
O Franklin está em Preston, o Bagwell está no Nebraska.
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi.
Para oeste. Como o Bagwell e o Franklin.
Evet ama o doğuya gidiyordu. Ve Bagwell da I-80 otobanında Nebraska'dan batıya ilerliyor. Ve Franklin'in bindiği tren de batıya gidiyordu, ama o güneye gitmek için atladı.
Sim, mas ia para leste e o Bagwell está no Nebraska na I-80 rumo a oeste e o comboio do Franklin ia para oeste, mas ele saltou...
Sen Bagwell olsaydın ve eline 5 milyon dola geçseydi nereye giderdin?
Se fosses o Bagwell e tivesses cinco milhões, para onde irias?
Batıdan uzaklaşıyor, tıpkı Bagwell ve Franklin gibi.
Para o oeste. Tal como o Bagwell e o Franklin.
Bagwell, ilk kurbanını öldürdüğünde, kaçalı henüz 24 saati bile geçmemişti.
O Bagwell fez a primeira vítima, menos de 24 horas depois de estar cá fora.
Peki siz, Theodore Bagwell gibi vahşileri, güvenli bir şekilde parmaklıklar ardında tutabileceklerine inanıyor musunuz?
E estas mudanças, acha que irão ajudar a que predadores como Theodore Bagwell fiquem atrás das grades?
Bagwell'da tornavida ya da onun gibi bir şey vardı.
O Bagwell tinha uma chave de fendas ou isso.
Eğer sen Bagwell olsaydın ve eline 5 milyon geçseydi, nereye giderdin?
Se fosses o Bagwell e tivesses cinco milhões de dólares, para onde irias?
- Fox River'ı aradım. Bagwell'in dosyasına baktırıyorum.
- Estou a ligar para Fox River, para saber do processo do T-Bag.
Ayağa kalk bakalım, Bagwell.
De pé, Bagwell.
Nasıl gidiyor, Bagwell?
Como vai, Bagwell?
- Theodore Bagwell.
- Theodore Bagwell.
Brad. Theodore Bagwell'i bulmamızda bize yardım edebileceğini düşünüyor musun?
Brad, acha que pode responder a umas questões que nos podem ajudar a localizar Theodore Bagwell?
Bagwell'i yakalayabilirsek, ondaki Geary'nin eşyalarını sırt çantasını falan da geri alabiliriz. Çantada Geary'nin özel eşyaları vardı.
Se apanharmos o Bagwell, ele é capaz de ainda ter coisas do Geary com ele, a mochila com os pertences todos, por exemplo.
Eğer Bagwell'i bulursak... -... kendi elinle ona teslim edebilirsin.
Se encontrarmos o Bagwell o senhor dá-lhos pessoalmente.
Böylece Bagwell'i yakalayıp Geary'nin eşyalarını geri alırız.
Localizamos o Bagwell, devolvemos os pertences do Geary à família.
Geary'yle Bagwell'i nasıl arayacağımız konusunda küçük bir tartışma yaptık.
Eu e o Geary discutimos sobre a forma de procurar o Bagwell.
Bagwell ve Hollander meselesini biliyorduysanız oraya neden kendiniz gitmediniz?
Se sabia do Bagwell e do Hollander, por que não foram até lá?
Geary'yle ben Bagwell'i Hollander'ın evinde bulduk.
Eu e o Geary encontrámos o Bagwell em casa do Hollander.
Bagwell bana tuzak kurdu.
O Bagwell armou-me uma cilada!
Bagwell bana tuzak kurdu!
O Bagwell armou-me uma cilada.
Benjamin Miles Franklin Fernando Sucre, Charles Patoshik ve Theodore Bagwell hâlen firari durumdalar.
Fernando Sucre, Charles Patoshik e Theodore Bagwell permanecem a monte.
Theodore'T-Bag'Bagwell, altı kişiyi kaçırma, tecavüz ve birinci derece cinayetten ömür boyu hapis.
Theodore'T-Bag'Bagwell, sentença perpétua por 6 sequestros, estupro e assassinato em 1 ° grau.
Franklin Preston'da, Bagwell Nebraska'da.
Franklin está em Preston e Bagwell em Nebraska.
Teddy, Theodore Bagwell çantayla beraber tatlı bir yolculuğa çıktı.
Teddy, Theodore Bagwell, conseguiu trocar as mochilas...
Bagwell bana tuzak kurdu!
Bagwell armou-me uma cilada!
Muhteşem Theodore'T-Bag'Bagwell.
O maravilhoso Theodore "T-Bag" Bagwell.
Aynı şekilde, Susan Hollander'ı takip ederek Bagwell'ı da bulmuştun.
E localizou o Bagwell seguindo a Susan Hollander.
Ben, Bagwell soyunun sonuyum.
Sou o último membro da família Bagwell.
Artık, bu gezegende hiç Bagwell olmayacak. Damarlarındaki, o aşağılık kan olmayacak.
Mais nenhum Bagwell vagueará por este planeta, com este desprezível sangue nas veias.
Burrows, Scofield, Bagwell, Sucre.
Burrows, Scofield, Bagwell, Sucre...
Theodore "T-Bag" Bagwell Meksika'da yakalanmış.
O Theodore "T-Bag" Bagwell foi apanhado no México.
İçerde olduğunu biliyoruz Bagwell!
Sabemos que estás aqui, Bagwell!
Kıpırdama Bagwell!
Quieto Bagwell!
Ordaki ölü karı için onu yakalamanız lazım.
Theodore Bagwell, é a pessoa responsável pela gaja morta lá dentro.
- Olanlardan sonra, Geary'nin Bagwell ile karşılaşmış olabileceğini düşünmeye başladım. - Ama ne?
- Mas o quê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]