Balina traduction Portugais
1,298 traduction parallèle
İşte, karaya vurmuş balina!
Aqui está ele, a baleia encalhada!
Karaya vurmuş balina.
Baleia encalhada.
Çürüyen bir balina leşi.
A "Carcaça de Baleia Apodrecida".
Burada balina yok, biz de uzun hikayeler anlatır ve bir balina şarkısı söyleriiiiz
Como não há baleias, contamos histórias e cantamos...
Burada balina yok, biz de uzun hikayeler anlatır ve bir balina şarkısı söyleriiiiz
Não há baleias na lua, então contamos histórias e cantamos.
Bak baba, balina yumurtası!
Olha, pai, um ovo de baleia.
Balina avlanmıyor.
A baleia não está a caçar.
Hani balina bile yerdin.
Mas tu disseste que comerias gordura de baleia.
Şu korkunç balina ve Prens'i getiriyorlarmış.
Trazem essa horrível baleia e esse Príncipe.
Balina yüzünden.
A causa da baleia.
Diğer adımda balina her şeyin sebebi olacakmış.
Mas no momento, a baleia é a causadora de tudo.
Koca balina geldi.
Uma baleia gigantesca chegou.
Ama bu yürüyüş yordu beni. Balina ile buluşma iyi bir fikir olabilir ama yarın benim için daha uygun olur.
Mas... o caminho me esgotou, e um encontro com sua baleia, deve ser, creio eu, como um fascinante amanhecer.
Balina, yüzyılın ulaştığı büyük heyecan... Dev gibi, harika bir balina...
A baleia, a grande sensação do século chegou, una baleia gigantesca, maravilhosa, e...
Balina...
A baleia...
Odobenocetops değil o, ama aslında bir çeşit balina.
Não é um Odobenocetops, é uma espécie de baleia.
- Siz ikiniz koltukta iki balina gibi otururken... -... ben son 20 saattir yemek pişiriyordum. - benim de burada yaşadığımın farkında bile değilsiniz ya da umrunuzda bile değil.
Eu estive a cozinhar durante 20 horas, enquanto vocês 2 estiveram sentados no sofá como se fossem duas baleias, nem sequer notando que eu também vivo aqui.
Seni karaya vurmuş balina.
Sua baleia fora de água.
Bence dev olanlar bizim balina ya da fillerimiz gibi.
Acho que os gigantes são como as nossas baleias e elefantes.
Ama işgalci bir ordu neden balina ve filleri getirsin?
Mas porque traria um exército invasor, baleias e elefantes?
- Bu nedir? Balina sürüsü mü? - Hayır.
- Será um bando de baleias?
Balina büyüklüğündeydi.
O bicho tem o tamanho de uma baleia.
Bir balina, zaman kumarbazıdır.
A baleia é um grande jogador.
12 saat ve bu balina üç yüz bin dolarlık evi kaybetti.
12 horas e uma baleia tem a casa com trezentos mil dólares.
Kollarınla göster. Bir balina ne kadardır?
Se usar os braços, de que tamanho é uma baleia?
Bu sabah, buna bayılacaksınız : Bir balina gördüm.
Hoje de manhã - vão adorar isto - vi uma baleia a saltar.
Terastan balina vurulabiliyor mu? - Ne?
Posso caçar baleias do terraço?
- Kahvaltıda balina yağı hoşuma giderdi.
- O quê? - Adoro banha ao pequeno-almoço.
Kesinlikle balina avı Tanrı arayışını temsil eder.
Definitivamente, a baleia representa a busca por Deus.
Balina avının gerçeği temsil ettiğini inkâr edemezsin ki! Bu bütün yapıtının ana temasını oluşturuyor.
Não podemos negar que a baleia pode ser a busca pela verdade que foi um tema durante a sua inteira obra.
Ama gerçekleri görmezden gelemeyiz, balina avı 19. yüzyılın en büyük endüstrilerindendi.
Não podemos esquecer o facto que é uma baleia, que foi a maior indústria no século XIX.
Günümüzde balina avlamak yasa dışı ancak Aleutian Adaları'nda dini ayin maksadıyla avlanmak yasal.
Hoje, a caça à baleia é proibida, mas muitos muitos nativos das ilhas do Alaska Estão legalmente autorizados a caçar baleias para..... os rituais.
Kesinlikle. Balina gibi görünürsen seni podyuma çıkartmayız.
Se você fosse uma baleia, nem pensaríamos em usá-la.
Oynar mısın, yoksa balina izlemeye devam mı edersin?
Entras ou continuas a olhar para baleias?
Şimdi tek eksiğimiz hafif bir müzik. - Mesela "Balina şarkısı".
Agora só precisamos de música ambiente, tipo canto de baleias.
Öyleyse bu üst sınıf teçhizatı bir balina zıpkını gibi mi kullanacağız?
Temos uma ferramenta de ótima qualidade como um arpão de doca?
- Büyük balina orada.
- Grande baleia ali.
Dur! Bu beyaz balina değil!
Espera, isso não é uma baleia branca.
Bu gri düşünen balina!
É a grande baleia pensadora cinzenta.
Balina! Artık beyaz oldu!
A baleia já é branca!
O günlerde, her balina ; bir katildi.
Nesses dias toda baleia é uma assassina.
Okyanusa uygun balina için bu klasik zor bir av bölgesidir, fakat o çaresizdir ve avı buranın çeşitliliğine göredir.
É muito difícil que uma baleia procure comida em um lugar como este, Mas ela está desesperada e aqui e aqui pode encontrar algum tipo de presa.
Buradaki köpekbalıkları ve timsahlar endişelendir... ve şimdi de balina...
Há tubarões e crocodilos a espera de um descuido. E agora há também uma baleia.
Balina şu an için hayal kırıklığına uğramış durumdadır.
No momento, a baleia está frustrada.
Balina için tropik bitkiler arasında avlanmak, açık denizler kadar kolay değildir.
Para a baleia, o mangue não está sendo um lugar Melhor que o mar aberto.
Denizde etrafında aniden Dorudon diye adlandırılan küçük bir balina grubu hareketlenme yarattı.
De repente aos seu redor aparece Um grupo de baleias menores chamado dorudon.
Büyük boyutuna ve yüzmek için uyarlanmış olan bedenine rağmen balina, penguenleri kayalarda 40 ya da 50 metre kovalar.
Apesar do seu tamanho enorme e de um corpo adaptado para nadar, o macho persegue os pinguins por 40 ou 50 metros pelas rochas.
Bu, yaşlanan bir balina için alçaltıcı bir sondur ama bu kadar fazla et boşa gitmez.
É um fim aviltante para uma baleia a envelhecer. Mas tanta carne não se desperdiçará.
Bir katil balina.
Uma baleia assassina.
- Nasıl görünüyorum? - Balina kusmuğu gibi.
Não me sentiria tão mal se o Bender compreendesse o sofrimento que me causou.
Balina, sahilden gitmek için çılgınca çırpınmak zorundadır.
A baleia tem de se debater freneticamente para sair da praia.