Baro traduction Portugais
194 traduction parallèle
Ama haziran ayında baro sınavına gireceğim.
Olhe que o meu exame é já em Junho.
Yalnız geçen hafta baro toplantısında... ufak çaplı bir olay yarattım. Dedim ki...
Ainda a semana passada causei um burburinho na Ordem dos Advogados quando disse...
Bay Bannister, siz baro üyesisiniz.
O senhor é advogado.
Yıllardır baro üyesisiniz.
E é-o há muitos anos.
Daha önce de söylediğim gibi, baharda baro sınavıma gireceğim, bu nedenle senin hukluksal ve kişisel durumun beni daha fazla ilgilendiriyor.
Como já disse, vou fazer o exame para advogado, na primavera. Por isso, estou mais fascinado pelos pelos aspetos legais e pessoais da sua situação.
Neden New York eyaletinin baro sınavlarına girmiyorsun?
Por que não faz os exames da Ordem de Nova lorque?
Ya da New York eyaletinin baro sınavlarına gireceğim ve bu da sinirlerimi çok yıpratacak.
Ou posso fazer o exame da Ordem, o que me deixa nervoso. - las arrasá-los.
- Neden baro sınavına girmiyorsun?
- Devias fazer o exame da Ordem. - Tenho medo.
Baro sınavını vermeye çalışacağım.
Enfrentar o exame da Ordem? O Jake?
- Baro sınavı geçmiş olacak.
- Acaba o exame para a Ordem!
Baro sınavını vermemi kutlayacaktık.
Devíamos estar a festejar o facto de ter passado no exame.
Seni Baro Gözlemcileri Kuruluna rapor edeceğim.
Vou escrever à Ordem dos Advogados sobre o que fez hoje, meu amigo.
Ben bir avukatım, Baro önündeki davada, müvekkilimi temsil ederim.
Sou um advogado, perante a barra do tribunal, a representar a minha cliente.
İlk davamı tecavüzcü, avukat, baro ve eyalete karşı açacağım.
O meu primeiro caso será um processo contra os violadores, os instigadores, a Ordem dos Advogados e o Estado.
Hatta o gün baro sınavımı geçmiştim.
Há um ano atrás. Tinha acabado de tirar o exame da Ordem.
Ceza muhakemeleri usulüyle ilgili baro toplantısına geciktiniz.
Está atrasado para o encontro sobre procedimento criminal.
Northside'da tahliye işlemlerine bakıyordu ve baro sınavını yeni verdi.
Tem feito estágio no Northside e passou no exame.
- Mösyö Balthazar Baro'nun.
- O senhor Balthazar Baro.
Montfleury oynayacak!
A "Clorise"! Representai! A peça de Baro!
Yaşlı Baro'nun sıfırdan da değersiz mısralarını hiçbir pişmanlık duymadan kesiyorum.
Os versos do velho Baro valem menos que nada. Interrompo sem remorsos.
Fred, söyledikleri doğruysa, şirketin en az üç baro kuralını ihlal etti.
Fred, se o que ele diz for verdade, a sua firma violou pelo menos três artigos do código de conduta da Ordem.
Shaw saygın biri. Gazete editörleri, Amerikan Baro Birliği.
O Shaw tem o respeito dos jornais, da Ordem dos Advogados.
- Tâbii ki vururum.
- Baro.
Baro sınavına çalışıyordum.
Estive a estudar para a Ordem dos Advogados.
Baro sınavına çalışıyorum.
- Quero estudar para o exame.
- Fakat baro sınavı...
- Mas o exame...
Baro sınavına girmek üzeresin.
Estás quase a fazer o exame da Ordem.
Baro sınavında en yüksek notu alamadın. En yüksek ikinci notu almışsın.
Não teve a nota mais alta no exame da Ordem, teve a segunda melhor nota.
Baro sınavında sorulmuştu.
Saiu no exame da Ordem.
Hala baro sınavına mı çalışıyor?
Ainda está a estudar para o exame da Ordem dos Advogados?
Ocak 1941'de, Baro sınavını kazandım.
Em Janeiro de 1941, passei no exame de Direito.
Hukuk fakültesine gittin, baro sınavına girmedin.
Estudaste Direito, nunca exerceste.
Baro başvurusunu hızlandırır mısın?
Despachas o pedido de inscrição dele na Ordem?
Güzel. Pislik heriflerdir. Bilirim ne demek eski bir baro üyesi olarak.
Ainda bem, são a pior canalha que ha e sei do que falo, ja pertenci à Ordem.
Bak, baro sınavıyla ilgili küçük bir sorunum var.
Não tenho conseguido tirar Advocacia.
Biliyorum, Bruiser, fakat bak, adamım baro sınavı gelecek hafta, tamam mı?
Eu sei, Bruiser, mas o exame de Advocacia é para a semana.
Tamam, güzel, ben tam şurada oturuyorum. Baro sınavım için çalışıyorum, yani bir şeye ihtiyacınız olursa, seslenmeniz yeterli.
É aqui que estudo para o exame de Advocacia e se precisar de alguma coisa só tem que me chamar.
Şey, Baro sınavını henüz geçtim, ve kendileri müvekkilim olur.
Fiz agora o exame de Advocacia e são meus clientes.
Great Benefit'in avukatıyım, ve diyorum ki eğer bu genç adam baro sınavını geçtiyse, Sayın Yargıç, davaya müdahil olmasına izin verelim.
O que eu digo é que se este jovem passou o exame permita que ele argumente o caso.
Mobilyalar, baro aidatı, faks cihazı için 750, bilgisayar leasingi için 400 $, ikinci el yeni bir araba için kaparo, ve yine iflastayız.
Mobílias, quotas, 750 para uma máquina de fax, 400 pelo aluguer do computador, entrada para um carro usado e ficámos lisos de novo.
Benim yardımcım ise 6 defa baro sınavından çakmış.
O meu sócio chumbou no exame seis vezes.
Pekala, baro sınavını geçtiğinde beni bir ara.
Telefona-me quando passares no exame.
Baro yönetim kurulu denetçileri, insanları sadece... Billy, Billy, sence o... Burası küçük bir şehir.
Acha que alguém como a Ally... poderia alguma vez se interessar por alguém como eu?
Oz'a geldiğimden beri Baro sınavından önceki gece ettiğimden daha fazla dua ettim. Oğlum kaykaydan düştüğü zamankinden de çok.
Desde que cheguei a Oz, rezei mais do que antes do exame para a Ordem, mais do que no dia em que o meu filho caiu do skate.
Siz ikinize gelince de sizden Baro Üst Kuruluna bahsedeceğim.
Quanto a vocês duas... vou fazer queixa à Ordem.
Tamam, birincisi, baro ihraç işlemi.
Primeiro, o caso de suspensão...
Yargıç Stevens'ı iş arkadaşlarını Baro Üst Kuruluna göndermemeye ikna ettim.
Convenci a Juíza Stevens a não apresentar queixa das suas sócias à Ordem.
Baro sınavını nasıl geçtiğin hariç her şeyi.
Tudo menos como passaste na Ordem.
Oğlum baro sınavını geçti.
O meu filho passou no exame da Ordem.
Aslında baro sınavını ilk seferde geçtim.
Na verdade, passei no exame na primeira vez que o fiz.
Jack, Baro avukatlardan oluşuyor.
Não, Jack, os ABA são advogados!