Base traduction Portugais
15,679 traduction parallèle
Ragtag üssü. Eve dönüyorum.
Base, vou para casa.
Bize verdiğin bilgilere dayanarak ilerleme kaydetmek için buradayım.
Vim dar-te atualizações do progresso com base nas informações que deste.
Hive'ın operasyon üssünü bulup adamlarının tepesine binmemiz gerek.
Temos de encontrar a base do Hive e surpreender os homens dele.
Herkesin tetikte olmasını ve üssün kapatılmasını istiyorum.
Quero todos em alerta alto e a base encerrada.
- Evet. Hive'ı üsse getirmelerinden önce Jel Matris haznesini denetleyip imzalamam lazım.
Sim, tenho de ir inspecionar a câmara de gel e dar autorização antes de poderem trazer o Hive para a base.
Coulson üssü kapattırıyor.
O Coulson vai encerrar a base.
Üssün dışına çıkmamız gerek.
Temos de voltar para a base.
- Sunucu sistemi üssün diğer tarafında. İşe yaramaz.
- O sistema é do outro lado da base.
Karaağaç altında yetişen uzun, kırmızı bir bitki.
É a planta vermelha e longa na base do Olmo.
Şakağından geçireceksin. Sırtları dönükse de kafataslarının üstlerinden.
Bem na têmpora, e na base do crânio se ele estiver de costas.
- Talepleriniz tarihin bir başka noktasında bir temele sahip olabilirdi.
As suas exigências podem, de facto, ter alguma base em qualquer outro ponto na história.
Hangar kapıları bir kere açıldığı zaman onun canavar devriyesi üssü talan edecek.
Assim que o hangar estiver aberto, os monstros dele invadem a base.
Bu üssü avucunun içi gibi bilen 28 tane eski S.H.I.E.L.D ajanı var.
Temos 28 ex-agentes da SHIELD que conhecem esta base de cor.
Talbot ile iletişime geçip üssü geri almak için orduya yetki vermesini sağlayacağız.
Contactamos o Talbot e pedimos força militar para tomar a base.
Bununla dünyalarına gideceğim.. .. ve damlasına kadar gücü çekip.. .. bunu kıracağım.
Vou até ao mundo deles com isto, usar a energia até à última gota e destruí-lo pela base.
Sampantong Çekçek Fabrikası Korkusuzların Gizli Karargâhı
Garagem Sampantong Rickshaw ( Base da Resistência )
- Bir üs, gemi üssü ya da maden.
É uma base, estaleiro ou uma mina.
Bir çeşit üs olmalı.
Tem de ser uma base.
Boynunun altında Çember mührü var.
Tem uma runa do Círculo na base do pescoço.
- İksirin temeli.
É a base para a poção.
Bayan Page Metro-General saldırısı hakkında polise verdiğiniz ifadeye dayanarak bunu yazdım.
Então, menina Page, esbocei isto com base nas suas declarações à Polícia sobre o tiroteio no hospital.
Teklifimizi kabul edersen şahsına bir asistan, cam kenarı bir ofis ve işi genişletip kendi müvekkil tabanını oluşturma fırsatı elde edeceksin.
Claro que, aceitando a nossa proposta, terá uma assistente pessoal, um gabinete de canto e uma oportunidade de criar a sua própria base de clientes.
Tabii, yani ne ters gidebilir ki polislerin veri tabanına melek kanı girse ne olur ki?
Claro. O que poderia correr mal se o sangue de um anjo entrar na base de dados forense da policia?
Tommy Campolongo isimli bir uyuşturucu satıcısı orada çalışıyor.
Um traficante chamado Tommy Campolongo tem-na como base.
Üs sizindir General'im.
A Base é sua, senhor.
Şimdi bana karargâhınızın yerini söyleyeceksin.
Agora, vai-me dizer... a localização da sua base.
Diyanetteki bizler ve Diyanet İşleri, sizlere mahkumlarda ahlaki temel oluşturabilmek için Yeni Ahit hikayeleri'ni kullanan inanç bazlı rehabilitasyon programını sunmaktan gurur duyuyoruz.
No Ministério R e R não poderíamos estar mais orgulhosos do nosso programa de reabilitação com base na fé, utilizando histórias do Novo Testamento para ajudar os reclusos a estabelecerem uma fundação moral sólida.
Kevin'ın vücudunda yaşayan 23 kişiliğin tasvirine ve Barry'nin hareketlerine dayanarak mesleki bir tahminde bulunacağım.
Vou dar um palpite profissional com base na descrição das 23 identidades que vivem no corpo do Kevin que o Barry me fez.
Gördüklerime göre, en iyi senaryo bu.
Seria a melhor das hipóteses, com base no que vi.
René Valliéres'ten aldığın bilgiye dayanarak bu sefer lehimize işe yarayacak bir plan var mı?
Com base na ajuda que obteve do René Vallières temos algum plano que funcione a nosso favor desta vez?
Ben kliniği merkez olarak kullanacağım, kendi ofisimde çalışacağım nasıl bölüşeceksek bölüşelim.
Farei da clínica a minha base. Irei ter um consultório meu, independentemente de como o dividiremos.
Bu kısmın nasıl kötü kesildiğine bakarsak böbreğin nakil için uygun olacağından bile şüpheliyim.
Com base na quão mal isto foi feito, duvido que o órgão ainda seja viável para transplante.
Çaldığı organlara bakarsak şüpheli bir mesaj veriyor olabilir.
Com base nos órgãos que tira, acreditamos que o suspeito está a tentar fazer uma declaração.
Böbreklerin ve gözlerin vücuttaki rollerine bakarsak festivaldeki turistlerin kendilerini zehirlemelerine ve körlüklerine saldırıyor olabilir.
E com base na função dos rins e dos olhos no corpo, talvez ele esteja a atacar a toxicidade e a cegueira dos turistas aqui no festival EDM.
Bir temel hat oluşturmalı ki Javier doğruyu söylediğinde nasıl göründüğünü anlasın.
Ele precisa estabelecer uma base com o Javier para que ele possa perceber como ele parece quando estiver a dizer a verdade.
Temel duygusal durumuyla uyumlu, lakabından bahsederkenki gibi.
Assemelha-se à base do seu estado emocional, como quando ele estava a falar sobre o seu apelido.
Kan miktarına bakarsak bir cinayet daha olabilir.
Com base na quantidade de sangue, podemos estar a olhar para outro assassinato.
Amerikalıları ve Amerika taraftarlarını hedef almaları, Che'nin Amerikan karşıtlığıyla bağlantı kurduklarını gösteriyor.
Com base no facto deles terem como alvo Americanos ou simpatizantes Americanos, acreditamos que os suspeitos tem uma ligação ao Che por causa da sua retórica Anti-Americana.
Bizde Amerikalıların parmak izi veritabanı yok, ama sizde var.
Não temos uma base de dados com as impressões digitais Americanas, mas você tem.
Kronolojik olarak bakarsak saldırdıkları ilk Amerikalı bu olabilir.
Com base na cronologia esta pode ter sido A primeira tentativa de atacar um Americano.
Hala orada bulundu.
Ele ainda estava na base.
La Catedral'in ardından, sonraki durak Carlos Holguin'di. Eski polis akademisi, Escobar'ı aramak için karargah olarak kullanılmaya başlamıştı.
A seguir a La Catedral, a paragem seguinte era Carlos Holguín, a velha academia da Polícia, reutilizada como base de operações na busca ao Escobar.
O proje için, günümün her saatini güneş enerjili fırınını tamir edip mükemmelleştirmekle geçirtmişti.
Passei o meu tempo livre a ajustar e a aperfeiçoar um forno à base de luz solar.
Ondan döverek aldığımız bir şeyle dava oluşturamayız.
Sabes, não podemos construir um caso com base em nada que... lhe arranquemos à força.
Teşekkürler Sayın Müsteşar ama kaynaklarımız uçakta ve havaalanı da Kahire'nin merkezinde olduğundan burayı üs olarak kullanmak daha mantıklı.
Bem, obrigado, Vice mas os nossos equipamentos estão no avião, e como se vê o aeroporto está no centro do Cairo, faz sentido usá-lo como acampamento base.
O yüzden uçağı üs olarak kullanmak istedim.
Foi por isso que sugeri que usássemos o avião como base.
- Bu adam dedi diye mi?
- Com base na palavra deste tipo?
Almamız gereken kaloriye göre elimizdeki her şeyi üçe ayırdım.
Pronto. Dividi tudo que tínhamos por 3, com base numa dieta equilibrada.
Antikor tiplerini düşünürsek... olasılık binde bir.
Tem por base estes tipos de anticorpos... são de uma em mil.
Onun temelini oluşturur.
É a sua base e o seu sustento.
Her insanın hayatının ana maddesi olmalı.
Deviam ser a base da vida de todos os homens.