Baş üstüne traduction Portugais
1,742 traduction parallèle
- Baş üstüne!
- Sim, senhor!
- Baş üstüne.
- Sim, Doutor.
- Baş üstüne.
- Certo, Capitão.
- Baş üstüne, derhal, Yüzbaşım.
- Sim, senhor, é para já Capitão.
Baş üstüne, efendim. Bir kişilik daha yer var.
Só falta arranjar espaço para mais um.
Baş üstüne, Yoldaş Generalim.
Sim, Camarada General...
Baş üstüne Yüzbaşım.
Sim, Capitão.
- Baş üstüne Yüzbaşım.
- Sim, Capitão.
Baş üstüne Başçavuşum.
Sim, Chefe.
- Baş üstüne Başçavuşum.
- Sim, Chefe.
Baş üstüne Başçavuşum!
Sim, Chefe!
- Baş üstüne Başçavuş.
- Sim, Chefe.
- Baş üstüne.
- Chefe.
Baş üstüne. Özür dilerim.
Sim senhor, peço desculpa.
- Baş üstüne.
- Sim, senhor.
- Lütfen çok dikkatli olun. - Baş üstüne, efendim.
- Por favor, cuide-se.
- Baş üstüne.
- Muito bem.
Baş üstüne yüzbaşı.
Já lá vou. Sim, Capitão.
- Baş üstüne, efendim.
Sim, senhor.
Baş üstüne, asker.
Sempre Fiel, fuzileiro.
Mia bacağını nasıl da başının üstüne atabiliyor, gördün mü?
Viste como a Mia conseguia colocar a sua perna sobre a cabeça?
Ellerini başının üstüne koy!
Mãos na cabeça.
Biliyorsun, her şeyim üstüne bahse girerim ki Tania Leeds başından beri ölüydü.
Sabe, apostava tudo o que tenho que Tania Leeds estava morta desde o início.
Ellerini başının üstüne koy.
Mãos acima da cabeça.
Annemin yanına hastane yatağına yatmış... ve çarşafı başının üstüne çekmiş... ve hemşire geldiğinde onu ölü bulmuş.
Meteu-se na cama do hospital com a mãe... Adiciona isso no teu poema. tapou-se todo com o lençol e quando a enfermeira chegou, estava morto.
- Baş üstüne!
- Sim, senhor.
Dört ayak üstüne düştü diye ünvan sahibi olmuş basit bir koliciyi mi yoksa gerçek kral, yani beni tüm güneybatının en hızlı baş kasiyerini mi?
Um simplório moço dos caixotes que caiu de cú nesta função, ou o Rei Dick, caixa principal e vencedor da competição de velocidade da região Sudoeste?
Ellerini başının üstüne koy ve diz çök!
Põe as mãos na cabeça e os joelhos no chão!
Ellerini başının üstüne koy ve diz çök dedim!
Eu disse, põe as mãos na cabeça e de joelhos. Já!
Baş üstüne, yüzbaşı.
- Precisamos de reforços com urgência.
Ellerini başının üstüne koy.
Mãos na cabeça.
Baş üstüne, efendim.
Sim, senhor.
Ellerinizi başınızın üstüne koyun.
Ponham as mãos na cabeça.
Eller yukarı. Eller başın üstüne
Mãos ao ar.
- Ellerinizi başınızın üstüne koyun.
- Mãos na cabeça! - Para o chão!
Hemen Dr. Fenway'yi çağırın! Baş üstüne efendim!
- Tragam o Dr. Fenway, já!
Bas üstüne.
Senhor.
- Bas üstüne.
- Sim, senhor.
Onlara "bas üstüne" cekebilirsin ama nereye gidersem, geleceksin.
Podes dizer-lhes sempre : "Sim, senhor" mas onde eu for, tu vais.
Bas üstüne.
Sim, senhor.
Yüksek atmosferik basıncın Four Corner bölgesinin üstüne çökmesi kesinlikle gökyüzünü temizleyecek ve bulutların yönünü güneye çevirecek.
Aquela pressão alta que está a formar-se sobre o canto da Quarta Região... vai, definitivamente, manter os nossos céus limpos e empurrar as nuvens de chuva para Sul.
Yüzleriniz öne baksın. Ellerinizi başınızın üstüne koyun.
Coloquem as mãos na cabeça.
Ellerini başının üstüne koy!
Mãos na nuca!
Ellerini başının üstüne koy, dışarı çık.
Mãos em cima da cabeça, sai mas é daí.
- Baş üstüne.
- Sim, Sr.
H, Nikki'nin boğazından çıkan hapın üstüne bir yazı basılmış.
O comprimido da garganta da Nikki tinha uma palavra impressa.
Ellerini başının üstüne koy!
Mãos na cabeça!
Eller başının üstüne.
Mãos na cabeça.
Ellerini başınızın üstüne koyun.
Mãos na cabeça.
Çocuklar üstüne basıp duruyorlar.
Os putos estão sempre a pisá-la.
Bayan Trager, bu kavga üstüne Kyle'ın okul kurallarına aldırış etmemesi başıboş gezmesi, görmezlikten geldiği testler...
Sra. Trager, aquela altercação, mais a completa desobediência pelas regras da escola por parte do Kyle, a sua errância, os testes que ele simplesmente ignorou...