Ben hiç bir şey yapmadım traduction Portugais
89 traduction parallèle
- Ne yapıyorsun? Ben hiç bir şey yapmadım!
Não fiz nada!
Hayır. Ben hiç bir şey yapmadım.
- Não fiz nada.
- Ben hiç bir şey yapmadım. - ONUN KAÇMASINA İZİN VERDİN.
- Eu não fiz nada. – Deixaste-o sair!
Ben hiç bir şey yapmadım.
Não fiz nenhum mal.
Lütfen, adamım, ben hiç bir şey yapmadım.
Eu não fiz nada! Cristo!
Fakat ben hiç bir şey yapmadım!
Mas eu não fiz nada!
- Canın cehenneme tamam mı? - Ben hiç bir şey yapmadım!
Eu não fiz nada!
Ben hiç bir şey yapmadım.
Eu não fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım!
Não fiz nada de mal.
Ben hiç bir şey yapmadım!
Eu não fiz nada!
Ben hiç bir şey yapmadım.
Não tive nada a ver com aquilo...
Bayan, Ben hiç bir şey yapmadım.
Senhora, eu não fiz nada!
- Ben hiç bir şey yapmadım.
- Não fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım!
- Eu cá não fiz nada!
Ben hiç bir şey yapmadım.
Não fiz nada! Sou um homem honesto.
Ben hiç bir şey yapmadım.
Eu nunca fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım. Bunu biliyorsunuz.
Sabem que não fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım!
- Eu não estava a fazer nada...
Ben hiç bir şey yapmadım.
Eu não fiz nada!
Ben hiç bir şey yapmadım.
- Não fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım!
Eu não fiz nada, foi ela!
Ben hiç bir şey yapmadım.
Não fiz nada.
- Ben hiç bir şey yapmadım ama... senin içinse!
- Sempre fiz tudo para... por ti!
Ben hiç bir şey yapmadım ki! Bunu merkezde tartışırız.
Levaram-me para a parte de trás assim que entrei no gabinete.
Gerçeği kabul etmeli ve yaptıklarından pişman olmalısın. Yaptıklarımdan pişman olmak mı? Ben hiç bir şey yapmadım ki!
Foi por isso que entrei em pânico e torci o meu corpo, agarrei o casaco junto às portas e puxei-o com a minha mão direita.
Neler oluyor, adamım? Ben hiç bir şey yapmadım.
Gaita, meu, não fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım.
Eu não te fiz nada.
- Ben hiç bir şey yapmadım.
- Eu não fiz nada!
Bak ben hiç bir şey yapmadım.
Não fiz nada.
Ben hiç bir şey yapmadım, tamam mı?
Meu, não lhes toquei com um dedo, está bem?
Aditya, ben hiç bir şey yapmadım. Lütfen dinleyin beni.
Aditya, não fiz nada por favor, escuta-me.
Ama ben hiç bir şey yapmadım, sadece petrolü döküp kibriti çaktım, hepsi bu!
mas eu nunca fiz nada, { \ A única coisa foi } apenas despejar a gasolina e acender o fósforo. Só isso.
Tutuklatmak mı? Ben hiç bir şey yapmadım.
Você sabe que o posso mandar prender
- Ben hiç bir şey yapmadım. Herif tam gıcık.
Eu não fiz nada, ele é um enorme sacana.
Ben hiç bir şey yapmadım!
O que estás a fazer? - Não estou a fazer nada!
Ben yanlış hiç bir şey yapmadım.
Não fiz nada de errado.
Sen bundan hoşlanıyorsan bence sakıncası yok ama ben daha önce hiç böyle bir şey yapmadım.
Foi coisa que nunca me atraiu. Ai não?
Ben de "Daha önce hiç öyle bir şey yapmadım," derdim.
"Nunca fiz nada assim".
Ben hiç yapmadım... böyle bir şey... hiç olmadı...
Nunca fiz nada nada como isto... aconteceu...
O zaman kendi isteğimle hiç bir şey yapmadığımı anlayacaksınız ben sadece babamın benim söylememi istediği şeyleri söylüyorum. Ve beni gönderen O hep benimle.
Então saberão que eu não fiz nada de minha livre vontade... mas eu digo unicamente o que o Pai me ensinou a dizer.
Ben hiç bir şey yapmadım ama buraya oturun, memur bey.
Eu sou a próxima marcação dela. Eu não fiz nada senão sentar-me aqui, agente.
-... böyle bir şey yapmadım hiç. - Ben de yapmadım evlat.
Eu também não, filho.
Kaybolan kıza hiç bir şey yapmadım ben.
Não tive nada a ver com o desaparecimento da miúda.
Onu ben vurmadım, aileyi de biz öldürmedik biz hiç bir şey yapmadık.
Não disparei sobre ele, não matamos aquela família, não fizemos nada de mal.
Hiç bir şey yapmadım. Ben...
Não fiz nada.
Bak, ben hayatımda hiç böyle bir şey yapmadım.
Olha, eu nunca fiz nada disso antes...
Ben hiç bir zaman bir şey yapmadım!
Nunca fiz nada!
Ben hiç kötü bir şey yapmadım.
Eu nunca fiz nada mau.
Tabi ben hiç böyle bir şey yapmadım.
Ano passado ele fez uma apreensão num mercado negro de celulares, e...
Ben bir arabulucu değilim, daha önce hiç böyle bir şey yapmadım, ama bazı durumlarda...
Sabe, eu não sou uma negociadora... Nunca fiz nada disto antes, mas às vezes as circunstâncias...
Çünkü ben ona senin bana hiç yapmadığın bir şey yapacağım.
Porque vou fazer por ela o que nunca fizeste por mim.