Benes traduction Portugais
97 traduction parallèle
Benes!
Benes!
- Benes'i öldüremediklerini biliyorlar.
- Sabem que falharam ao matar Benes.
- Benes bunu kontrol etmeyi biliyor sanırım.
- E Benes sabe como controlar isto. - Sim.
Ayrıca, Benes'i bu ülkeye getirdi.
Além disto, foi quem trouxe o Benes para o país.
Benes'in beyni.
O cérebro do Benes.
Aradaki dokuya zarar vermeden ona ulaşmak olanaksızdır...,... ki bu da Benes'in ölümü demek olur.
É impossível chegar a ele, sem causar danos ao tecido conjuntivo, e isso pode ser fatal ao Benes.
Benes'in vücut ısısını inanılmaz düşüreceğiz.
Benes estará em hipotermia profunda.
Benes'in doğal savunma sisteminden.
As defesas naturais de Benes.
Benes yaralandığında oluşmuştur.
Deve ter ocorrido quando Benes foi ferido.
Benes'e zarar vermeden şu duvar boyunca bir tüpü çalıştırabilir miyim?
Será que eu poderia passar um tubo por aquela parede sem fazer mal ao Benes?
Yapmamız gereken tek şey şnorkeli şu hava odacığına bağlamak. Benes soluk aldığında oksijeni tanka itmek için yeterli basınç oluşacaktır.
Tudo o que temos a fazer é ligar o tanque àquela câmera de ar, e quando o Benes inalar, deve haver pressão suficiente para forçar oxigênio para o tanque.
Telsiz mi, Benes'in yaşamı mı?
O rádio ou a vida do Benes?
Benes'in kulak zarından süzülerek ulaşıyor.
Está sendo filtrada pelo tímpano do Benes.
- Benes'i kurtarmak için her şeyi yapacağım.
- Vou fazer o possível pra salvar Benes.
Benes'i öldürmesi için ona kusursuz bir fırsat verdin.
Deu a ele a oportunidade perfeita para matar Benes.
Tüm amacı Benes'i öldürmek olan bir fanatik!
Um fanático que só quer matar o Benes!
Benes'i öldürmek demek.
Isto significa matar o Benes.
Analist Sandra Benes.
Analista Sandra Benes.
Bayan Bennes bana izin verin. Bu hikayeyi birçok kez duydum.
Permitam-me que reconstrua o episódio, para Ms. Benes, uma vez que já ouvi esta história diversas vezes.
Elaine Benes, bu Joel Horneck.
Elaine Benes, este é o Joel Horneck.
Bir şey daha var, Benes.. .. cinsel eylemle ilgili.
Mais uma coisa, Bennes... no que respeita a actividades sexuais...
- Ve bir kaç kez dışarı çıkmışlar... ama, anlaşılan, adam eve döndüğünde Benes dövmesinin çok da kolay çıkmadığını farketmiş.
Saíram algumas vezes... mas parece que quando o rapaz regressou a casa, descobriu que a tatuagem da Benes não se apaga com facilidade.
- Alton Benes babanız mı? - Evet.
O escritor Alton Benes é seu pai?
Alton Benes ile yemek yiyeceğimize inanamıyorum.
Não acredito que vamos jantar com o Alton Benes!
- Afedersiniz, Bay Benes.
- Perdão... Mr. Benes?
- Bay Benes?
Mr.
- Evet.
Benes?
Elaine Benes ile birlikteyiz porno film yıldızı yeni filminin setinde "Elaine Üst Batı Yakasını Yapıyor".
Estamos a falar com Elaine Benes, actriz de filmes para adultos no cenário do seu novo filme : "Elaine Arrasa Com Metade de Nova Iorque."
Jerry, Elaine Benes'i sen keşfettin.
Foi você quem descobriu a Elaine Benes?
- Alo, arayan Elaine Marie Benes.
- Estou, é a Elaine Benes.
Elaine Benes Kennedy Jr.
Elaine Benes Kennedy Junior.
- "Elaine Benes tarafından" mı?
- De Elaine Benes? ! - O quê?
Şunu bir daha canlandıralım, izin verirseniz, Bayan Benes çünkü bu hikayeyi bir çok kez dinledim.
Permitam-me que reconstrua o episódio, para Miss Benes, uma vez que já ouvi esta história diversas vezes.
Elaine Benes?
A Elaine Benes?
Deion Benes?
Deion Benes?
Soyadın Benes mi?
- O seu último nome é "Benes"?
Elaine Benes.
Chama-se Elaine Benes.
Elaine Benes adında bir karakter olacaktı sanıyordum.
Julguei que haveria a personagem chamada "Elaine Benes".
Justin Pitt, bu hanım Elaine Benes.
Justin Pitt, apresento-lhe Elaine Benes.
Girin, Miss Benes.
Entre, entre, Miss Benes.
Ben- - Ben Elaine Benes.
O meu nome é Elaine Benes.
Bayan Benes, sakız mı çiğniyorsunuz?
Miss Benes, está a mastigar pastilha elástica?
- Hoşça kalın, Bayan Benes.
- Bom dia, Miss Benes. - Muito bem.
EIaine Benes'i görmeye geldim.
Vou subir para falar com a Elaine Benes.
Belki Bayan Benes Jerry SeinfeId'in koltuğun çalındığı saatte bunu imzaladığını açıklayabilir.
Talvez Miss Benes possa explicar por que razão um Jerry Seinfeld assinou esta encomenda, precisamente na altura em que o sofá foi roubado.
Benes'sin, değil mi?
É a Benes, não é?
Listemizdesin Elaine Benes.
Estar na lista, Elaine Benes.
Rick, bu benim çok çok eski bir arkadaşım. Elaine Benes.
Rick... esta é uma amiga minha muito, muito antiga.
Afedersiniz. Elaine Benes mi?
Desculpe, chama-se Elaine Benes?
Elaine Benes.
Elaine Benes.
Tamam, Benes.
Não vou pagar isto. Está bem, Benes.