Beş sent traduction Portugais
176 traduction parallèle
Beş sent koyuyorum.
Aposto um níquel.
- Evet, bu da sadece beş sent.
- E isto é só um níquel.
Biraz balık artığı temizle, sana beş sent vereceğim, olur mu?
Limpas um pouco os restos e dou-te uns trocos, está?
- Iskalayacağına beş sent.
- Cinco cêntimos em como não acertas.
- Evet. Adam başı beş sent bayıl.
- Devem cinco cêntimos cada um.
- Beş sent koyuyorum.
- Tenho 5 cêntimos.
Maaş, kutusuna beş sent.
Salário, cinco cêntimos por caixa.
Kutusu beş sent çok para değil, ama karın doyuruyor.
Cinco cêntimos não é muito, mas temos o que comer.
- Beş sent mi ödüyorlar? - Tabii.
- Pagam-te cinco cêntimos?
Beş sent ödeyeceğiz dediler, ama çok kalabalıktık.
Dizem-nos que pagam cinco cêntimos, mas somos muitos.
O yüzden bizi kovdular. Şimdi size beş sent ödüyorlar.
Eles mandam-nos embora e vão pagar-te cinco cêntimos.
Bu grevi bastırınca, sence beş sent öderler mi?
Se acabarem com esta greve, achas que vão pagar cinco?
O beş sent bile etmez.
Não vale nem essa moeda.
Kutusu beş sent!
- Palomitas recém feitas! - A 5 centavos!
Evi kolaçan edip, içinde kaç tane beş sent olduğunu söyleyebilirsin.
Consegues contar os espectadores e, a 5 cêntimos, quanto arrecadámos.
Benim Grant'a verdiğim söz, beş sent etmez.
A promessa que fiz ao Grant não vale um tostão furado.
Sadece on beş sent.
São só 15 cêntimos.
On beş sent mi?
15 cêntimos!
- Hey, beş sent!
- São cinco cêntimos.
Al sana beş sent Kaptan. Haydi başlayalım.
Isso não é nada para ti, Drag.
Beş sent.
Cinco cêntimos.
Yine beş sent.
Cinco cêntimos.
Fanny'den mi? Beş sent bahşiş veren kız mı?
Da Fanny que ainda dá 5 cêntimos de gorjeta?
Evet, ey insanlar bu sözler Kutsal Kitap'tandı ama bu kasabada bir bardak içki beş sent.
Agora, pessoal... isso é do livro de Deus... mas, nesta cidade... custa 5 centavos por copo.
Bardağı beş sent.
5 centavos por copo.
Malta'dan. Orada filodaki tüm subaylara yumurta çıkaracak kadar tavuk var, asker fonundan tanesi beş sent karşılığında.
Em Malta, onde há galinhas que baste para porem ovos frescos para cada oficial do esquadrão, a cinco cêntimos cada um pagos do fundo da messe.
Bin yüz on dolar ve beş sent.
1110 dólares e 5 centavos.
Bana beş sent ver.
Passa-me uma moeda.
Bana beş sent ver.
Uma moeda.
- Yirmi beş sent.
- Duas moedas.
Beş sent için arka kapıları tut!
Bate ás portas e pede caridade.
- Beş sent.
- Cinco cêntimos.
Üçüncü kahve beş sent.
A terceira chávena custa um níquel.
Bir dolar seksen beş sent.
Um dólar e oitenta e cinco.
Beş sent.
Níqueis. Vês?
Beş sent.
Vês? Níqueis.
Sadece Joey Beş Sent'i düşün.
É só pensar no Joey 5 Cêntimos.
Hey, hey! Altmış beş sent.
Sessenta e cinco cêntimos.
Şampiyon 50.000 dolarlık anlaşma yapmaya gitti, beş sent aşağısı bile değil.
O Campeão só vai assinar por $ 50,000, nem um cêntimo a menos.
Bize beş sent borçlusunuz.
Deve-nos 5 centimos.
Beş sent daha artırmak isteyen?
Agora metade. Oferece metade?
Beş sent daha artırmak isteyen?
Agora metade. Oferece metade? 75.
Sana beş sent versem de beni birkaç yıl sonra arasan, olur mu?
Se te der um cobre, lembras-te de mim daqui a um par de anos?
Ona ne veriyorsun, beş sent?
- Que ofereces por ele? Um níquel?
Eğer beni tavlamaya çalışan Alan'ın arkadaşlarının her birinden beş sent alsaydım... zengin bir kadın olurdum.
Se tivesse uma moeda por cada vez que os amigos do Alan tentam engatar-me - era rica.
Altı tane beş, iki tane bir sent.
Seis moedas de cinco cêntimos e duas fichas.
Sana saat başına 22 sent ödenen beş saatlik bir iş bulabilirim.
Arranjo-vos cinco horas de trabalho a 22 cêntimos à hora.
75 sent bir dolar, dört daha beş, 15 daha, 20.
75 faz 1, 4 faz 5 e 15 faz 20.
Yirmi beş. 25 sent mi dendi?
Vinte e cinco. Alguém dá 25?
Beyaz olana beş sent bayım.
Sim, sim.
Telefon faturan yüklü gelmesin. Cumartesi günleri santral yokken aradığımda... beş dakikası 85 sent artı vergi. Değil.
Esta chamada deve ser cara.