Beşte traduction Portugais
781 traduction parallèle
Bay Tyler'a, beşte düzeltmelere başlayabileceğini söyledik.
Dissemos ao Sr. Tyler que ele podia revê-las às 17 : 00.
Saat beşte gelebilirsin.
Você pode chegar às 5 : 00h.
Saat tam beşte.
Cinco horas em ponto!
Sıcaktan kaçınmak için yarın sabah beşte yola çıkacağız.
Partiremos ás 5 h da manhâ para escapar ao calor. Toma...
Yerli oğlan, sekizde üç km, 34 ve beşte iki saniye. Bir dakika.
Native Boy, três quintos de quilómetro, 34 segundos e dois quintos.
Saat beşte Sofia teyzenize çaya gitmeliyiz.
Dentro de 5 minutos a Tia Sofia espera-nos para o chá. E que vestido ê que eu vou usar?
Biz her sabah saat beşte kahvemizi içip sohbetimizi ederiz.
Tomamos café e conversamos, todas as manhãs, às 5 : 00.
Beşte gel.
Volta às cinco.
Florence ile beşte buluşuyoruz! O burada değil Flo.
Vou me encontrar com Florence às 5 horas.
Saat beşte demişti.
Ele disse às cinco.
- Beşte gelebilirsin.
- Por volta das cinco.
İki Polonyalı işçi kafatası....... normal boyutlarının beşte biri kadar küçülmüş.
iAs cabeças de dois trabalhadores polacos... encolhidas a um quinto de seu tamanho normal.
Önce sürünün beşte birini istiyorum.
A 1ª é que fico com um quinto da manada.
Biliyorsun, Breckenridge ile anlaşmamıza göre sürünün beşte biri benim.
É que parte do meu acordo com o Breckenridge é que eu fico com um quinto da manada.
beşte biri mi?
Um quinto?
Benim beşte bire bir bakalım.
Vá lá, meu quinto. Aí!
Sürünün benim olan beşte birini korudum.
Protegia a minha parte da manada.
Sürünün beşte birini!
Um quinto da manada!
O'Malley'nin beşte birini.
A parte do O'Malley.
Çay servisi beşte.
O chá é servido às cinco.
- Hayatım, ben arayamam. Taubman saat beşte beni bekliyor.
- O Taubman quer ver-me às cinco.
Geçen Perşembe saat beşte Champs-Élysées'de Jardins'teydi.
Era na última quinta-feira, 5 : 00. Nos Jardins do Champs Elyseés.
Perşembe günü saat beşte, Bahçelerde.
5 : 00, quinta-feira, os jardins.
Her araç için sekizde bir hisse mi yoksa erkeklere beşte bir hisse mi?
1 / 4 pra cada carro... A contar com o camião, ou 1 / 5 pra cada um.
Fişlerin beşte biri, 3300.
E um quinto da receita líquida, $ 3.300.
Fişlerin beşte biri, 3300.
Um quinto da receita líquida, $ 3.300.
Oğlum saat beşte öldü.
O meu filho morreu às cinco horas.
Beşte gitmem gerek.
Às 17 : 00, tenho que ir embora.
Beşte gitmekte serbestsin. Söz veriyorum.
Às 17 : 00, está livre, prometo-lhe.
Beşte gideceksin. Merak etme.
Sai às 17 : 00, esteja descansada.
- Saat beşte, yük treniyle.
- No trem de carga.
- Sabah beşte, yarın işbaşı.
- Amanã, às cinco.
- Beşte.
- Às cinco.
Beşte, sana güle güle.
Aos cinco, será "adeus".
Saat beşte savaşı kaybettim, ama yedide tekrar kazandım!
Perdi a batalha às cinco horas, mas voltei a ganhá-la às sete!
Sabah beşte 30 saniyeliğine yerçekimsiz ortam oluşacak.
Às 5 A. M. haverá 30 segundos de ingravidez.
Şiir yazmak istiyorum. Beste yapmak istiyorum.
Quero escrever poesia, quero compor!
Biraz beste yapıyorum.
Componho um pouco e não tenho ninguém que me diga que o resultado não é brilhante.
Bu gece de mi beste yapacaksınız efendim?
Vai compor novamente esta noite, senhor?
Beşte görüşürüz.
Vejo-te às 5h.
Bazı günler yemek yerine beste kağıdı alırdı. Gözlerinden okurdum.
Notava-se quando não comia para comprar pauta.
Benim beste kağıdı aldığım Sardou Kırtasiyesinde çalışan genç bir kızdı.
Ela trabalhava na Sardou, a papelaria onde comprava papel pautado.
Mozart, 13 yaşında beste yapıyordu.
Mozart compunha aos 8.
Senin ise beşte bir şansın var.
Você tem cinco chances em seis.
Beşte bir şansın var.
Você tem cinco chances em seis.
Ben beste yapacaktım...
Mas, eu queria terminar as tuas canções...
Orada da beste yapabilmen için.
Para que tu também componhas.
Evde kaldım ve beste yaptım.
Eu fiquei lá e compus.
Parasız kalınca içki için beste yapmaya başladım.
Estavas tão falido que fazias versos em troca de whisky.
- Delphine dansçıdır. Solange ise müzisyen. Beste yapıyor.
A Delphine dança, a Solange solfeja, ou compõe e também sabe dançar.
Beste yapamaz hale getirir.
Não consigo escrever uma nota.