Blas traduction Portugais
24 traduction parallèle
Albay, San Blas kızılderilileri haber iletmek için, Sangre de Cristo'ya bir kaç adam gönderdiler.
Coronel, os índios de San Blas enviaram mensageiros aos vaqueiros das minhas terras em Sangre de Cristo.
Kadehi San Blas'a geri götür.
Devolve o cálice a San Blas.
Caine, San Blas'a hoş geldin.
Caine, bem vindo a San Blas.
San Blas bugün yeterince kötü haberler aldı.
San Blas já tem más noticias demais para um dia.
San Blas Kilisesi'ne.
Na missão de San Blas.
Bana, kadeh San Blas'a geri götürülmediği sürece ruhunun huzur bulamayacağını söyledi.
Disse-me que sua alma não descansaria até que devolvesse o cálice a San Blas.
San Blas'tan çaldığı kadehi geri götürmeye çalışıyorum.
Procuro restaurar o cálice que ele roubou da Missão em San Blas.
San Blas halkı, artık sokaklarında haydutların korkusuyla yaşamayacak.
San Blas não irá mais viver em terror por ter bandidos nas ruas.
Şekerlemeler torbada satılır. - Tamam. Torbada mı istiyorsun?
As blas vêm em sacos.
Oh, blas! Rygel!
Rygel!
Bu ev Buenos Aires, Moron'da, Blas Parera caddesinde 48 numarada bulunmaktadır. 1976 yılının aralık ayından 1978 yılının mart ayına kadar diktatörlük tarafından kayıp tutukluların merkezi olarak kullanılmıştır.
Situada na calle Blas Parera, 48, em Morón, Buenos Aires, a Mansão Seré foi centro clandestino de detenção durante a ditadura militar de Dezembro de 1976 até Março de 1978.
Ve Blas Pascal 39 yaşında öldü, yani şu anki yaşımda.
O Blas Pascal morreu com 39 anos, a minha idade.
Hepimi Galois, Sabuco, Pascal ile aynı yaşta öleceğiz ama David Hilbert 80 yaşında öldü.
Sim, vamos morrer com a mesma idade do Evariste Galois, da Oliva Sabuco ou do Blas Pascal, mas o David Hilbert morreu aos oitenta e tal.
Bayan Blas'ın sevgilisi.
É o namorado da menina Blas.
Bayan Blas'ı tanırdım. Baş sağlığı dileklerimi iletmek istedim.
Não, mas como conheço bem a menina Blas, gostava de lhe dar os meus pêsames...
Bayan Blas birkaç gün önce evini dezenfekte etmemi istemişti.
A menina Blas pediu-me que desinfestasse o apartamento, há poucos dias.
Bayan Blas bazı sıkıntılarının olduğunu söyledi.
A menina Blas contou-nos que estavam a ter alguns problemas.
Uzun zaman önce, korunmak için köyler inşa ettik tıpkı Panama, San Blas'ta olduğu gibi.
Há muito tempo, para nos protegermos, construímos aldeias como as que ainda existem em San Blas, no Panamá.
Ama Alexander aşağıya inerken iplerle ilgili bir sorun olduğunu fark etti.
Don Blas. Mas, quando o Alexander começa a descer, ele percebe um problema com as cordas.
Alexander'ın asistanı Don Blas göz kulak olmak için yavru kartalı kamp yerine götürüyor.
O assistente do Alexander, Don Blas, traz a jovem águia de volta ao acampamento para observá-la.
Don Blas vericiyi planlanılan şekilde yerleştirdi.
Don Blas coloca o rádio como planeado.
Dinle, bunu deyip durma, bugün fazladan bir şeyler istiyorum. Çünkü bugün New York'a zarif bir hanıma gidiyorum, adı Bayan Irene Molloy.
Depois não quero blá-blás acerca disto, aqui na barbearia mas necessito de algo extra hoje porque vou a New York visitar uma Sra. muito elegante chamada Miss Irene Molloy.
Ve yaptığın fasa fisolar hakkında haklı olduğunu umarsın.
E à espera de teres feito os "blás" certos.
Olamaz, bunlar saat 5 gevezelikleri.
Não, são os "blás" das 17h.