English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bluegrass

Bluegrass traduction Portugais

37 traduction parallèle
Bluegrass Field, Kentucky son durakları.
Bluegrass Field, no Kentucky, é o destino final.
Klasik müzik, caz, elektro rock.
Música clássica, bluegrass, rock eléctrico.
Ve Bluegrass Boys.
... and the Bluegrass Boys.
Rap değil, punk değil, hip hop değil... Heavy metal değil, klasik değil, klasik rock değil... New wave değil, new age değil, blue grass değil...
Nada de rap, punk, hip hop, heavy metal... nada de rock clássico, new wave, new age... nada de bluegrass, blues, jazz e muito menos country!
Bluegrass Otoyolundan 60B'ye sap.
Na Bluegrass Parkway, apanhe a saída para a 60B.
Bluegrass Baron'u, ve dört NCAA şampiyonu.
O Barão de Bluegrass e os seus quatro campeonatos masculinos da NCAA.
Harika, Bluegrass çalan 17 istasyon var.
Espantoso, existem 17 estações de música folk.
Aslında bu Bluegrass değil, eski zaman country müziği.
Isso não é folk, na realidade. É country dos velhos tempos.
Ama Bluegrass'ta her enstruman sırayla kendi doğaçlama melodisini çalar.
E no folk, cada instrumento tem o seu lugar, na melodia, e improvisa.
Don Juan, Jamaika Kırmızısı, John Wilkes Booth, Kuzey Işığı, Meksika Havayolları, Mississippi Sarışını, Kentucky Bluegrass, Wiccki Sopası, Pakistan Siyahı...
Conseguiste, Don Juan, Jamican Red, John Wilkes Booth, Northern Lights, Mexicana Airlines, Mississippi Blonde,
Bluegrass, bazen rap...
Bluegrass, algumas vezes um pouco de rap...
Bir yardım etkinliği için çalan ve mahkumlardan oluşan bir müzik grubu varmış. Basçıyla davulcu kaçmaya karar vermişler. O yüzden geri dönüp hücrelerine falan bakıp araştırman gerek.
- Uma banda de bluegrass, de prisioneiros estava a tocar numa festa em Parisville, e o contrabaixista e o baterista decidiram fugir, por isso preciso que voltes a Big Sandy e revistes as celas, a ver o que encontras.
Evet, ayrıca sıradan ot. Çayır otu ve mavi ot.
Sim, mas também relva comum, festuca e bluegrass.
- Bluegrass Tasarruf ve Kredi. - Yürüyün!
- Crédito Bluegrass.
Bluegrass'ta ne işin var?
- Música country? - Encontro às escuras.
Bluegrass müziğin babasıdır.
O pai da música bluegrass.
- Bluegrass.
- Bluegrass.
Cuma akşamı buraya yakın bir yerde çok iyi bir bluegrass grubu sahne alacak.
Há um concerto na sexta feira à noite de um banda muito boa de Bluegrass.
Ben de havalı bir bluegrass ismi istiyorum.
Eu também quero um nome fixe "Bluegrass".
Hey, Kentucky mavi çiminden bahsederler ya?
Sabes o que eles dizem do Bluegrass do Kentucky?
Bluegrass müziğini seviyor olabilir misin acaba?
Por acaso, não gostas de música bluegrass, pois não?
İlk bluegrass konserini nasıl buldun?
O que achaste do teu primeiro espectáculo Bluegrass?
Pekâlâ, Sosyal Darvinizm konusu ile giriş yapacağım ardından da Yıldız Çağı adı altında Büyük Toplumlardan, hırsız baronlardan ve bu ülkedeki servet eşitsizlik konusunda bir tartışmaya gireceğim. Peşinen de Public Enemy'nin "Güçle savaş" şarkısının bluegrass getirip bitireceğim.
Vou começar com uma citação contra o Darwinismo social, depois uma discussão sobre a Era Dourada, os barões ladrões, a Grande Sociedade, como acabámos com uma grande disparidade de riquezas no país e depois acabo com uma versão bluegrass de "Fight the Power"
Bluegrass Festivali var ve biz...
Há um festival de música country e vamos...
Buradan ayrıldıktan sonra onu ilk defa 10 yıl sonra Bluegrass festivalinde, belediye başkanıyla, idari yargıçla ve Clover vadisindeki diğer zengin insanlarla birlikte gördüm.
A única vez que o vi desde que partiu há 10 anos foi no festival de música bluegrass, lado a lado com o Presidente da câmara, o juiz executivo. Tudo ricalhaços de Clover Hill.
Buradan ayrıldıktan sonra sadece bir defa 10 yıl önce Bluegrass festivalinde gördüm. Belediye başkanı, ilçe başkanı, Clover Hill'deki bütün zenginlerle sıkı fıkıydı.
A única vez que o vi, desde que partiu, foi há dez anos foi no Festival Bluegrass, muito amigo do presidente, com os jurados executivos todos aqueles ricaços de Clover Hill.
Buradan ayrıldıktan sonra sadece bir defa 10 yıl önce Bluegrass festivalinde gördüm. Belediye başkanı, ilçe başkanı, Clover Hill'deki bütün zenginlerle sıkı fıkıydı.
A única vez que o vi desde que partiu há 10 anos foi no festival de música bluegrass, com o Presidente da câmara, o juiz executivo.
Bluegrass'dan bahsettim mi?
Falei do bluegrass?
Bluegrass müzik yapabiliriz.
Fazemos bluegrass.
Hatta mavi çim eyaletini terk etme fikrini bile değerlendirdim.
Até já pensei em deixar o estado do Bluegrass.
Bluegrass Bölgesi Kentucky
REGIÃO DE BLUEGRASS KENTUCKY
Ne tür? Country, bluegrass, blues, ve diğer müzikler müzikoburları neşelendirmek için.
Country, bluegrass, blues e outros tipos para quem tem um apetite voraz pela música.
Geleneksel halk müzisyeni.
Músico de Bluegrass-Folk.
O günden sonra da Bluegrass müzik grubu çok iyi bir yükselişe geçti.
Desde então, a banda dele tem tido imenso sucesso. Começámos por brincadeira e de repente tornou-se algo sério. É uma loucura.
Beni asla salmayacaklarını biliyorum, ama evim Kentucky'de bir hapishaneye nakledilmek isterim, böylece Bluegrass'teki tepeleri yeniden koklayabilirim.
Eu sei que nunca vou ser libertada, mas gostava de uma transferência de volta a casa, para uma prisão no Kentucky, para poder sentir o cheiro das colinas de Bluegrass outra vez.
Bluegrass'teki tepeler dışında Kentucky'le başka bir bağlantıdan bahsetti mi?
Além das colinas de Bluegrass, ela falou de alguma outra ligação a Kentucky?
- Bluegrass Tasarruf ve Kredi bankası SL krizi sırasında 1992'de iflas etmiş. - Bankayı aradın mı?
- Telefonaste ao banco?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]