English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Bordeaux

Bordeaux traduction Portugais

228 traduction parallèle
Bordeaux'da oturan halamın mektubu.
Uma carta da minha tia que vive em Bordéus.
Eskiden çok güzel bordo şarabında ıstakoz haşlıyorlardı.
Costumavam fazer uma lagosta muito boa com um Bordeaux tinto.
Hala ıstakoz yaparlar ama, ama bordo şarabı artık yok.
Ainda fazem a lagosta mas sem o Bordeaux tinto.
Bordeaux?
Um Bordéus?
Yani De Wendeller, Henri Bordeaux ve yaşlı Mareşal gibi adamlar tarafından.
Homens como De Vendel, Henri Bordeaux, e pelo seu velho marechal.
Henüz Kanada'ya değil, ama Bordeaux, Fransa ve İspanya'da da bir kaç tane.
No Canadá ainda não, mas em Bordéus, na França. Algumas em Espanha...
"Bordeaux'un güneyindeki kasaba ışınlar tarafından yok edilmiş"
"Cidade a sul de Bordéus devastada por um raio."
Schmulski, Krakow'dan bir tüccar, ve Annette, Bordeaux de bir kız öğrenci, günlük olağan hayatlarını yaşıyorlar, yüzlerce kilometre ötede kendileri için bir yer hazırlandığını bilmiyorlar.
Schmulski, um comerciante em Cracóvia, e Annette, uma aluna em Bordéus, vivem as suas vidas diárias, sem saber que já têm, a mil quilómetros das suas casas, um lugar reservado.
Niçin? Kendi başına Bordeaux'ya gidebiliyorsa, kalan yolu niçin gelemesin?
Se ela pode chegar a Bordéus sozinha, porque não pode vir o resto do caminho?
Ve daha sonra gece yarısı Bordeaux'ya varış...
E depois, chegar a Bordéus à meia-noite...
Diyelim bordo şarapları :
Nem sei bem, mas como Bordeaux, temos :
Eşinizin cesedini Paris-Bordeaux hattı tren yolunda, rayların yatında yatarken bulduk.
Descobrimos o corpo do seu marido, no leito... da linha férrea do Paris-Bordeaux.
Bordeaux'daki yetkililer trendeki kompartımanını aramışlar.
As autoridades de Bordeaux procuraram as coisas dele no comboio.
İyi bir şişe Bordeaux açalım.
Conseguimos! Sim.
Hey, duyduğuma göre devam eden bir savaş var.
tome alguma coisa. Vamos abrir uma garrafa de um bom Bordeaux.
Bordeaux'da fabrikaları var.
Tem fábricas em Bordéus.
Kullanılan iki klasik çözelti vardır, biri Bordeaux'dan, diğeri Burgundy'den.
Há dois tipos de preparação clássicas : A calda bordalesa e a calda borgonhesa.
Hangisini istersiniz?
O que é que preferem? Bordeaux?
Bordeaux?
Borgonha?
Hangisini istersiniz? Bordeaux, Burgundy?
E um bom crémant para fazer o Picard feliz.
Bir Bordeaux Rouge.
É Bourbon Rouge.
Buradaki çoğu insan "claret" yi "Bordo" dan ayıramaz maalesef.
A maioria dos hóspedes não distingue um bordeaux de um clarete.
Şimdi, kırmızı şarap iyi gider.
E, neste caso, teria preferência por um Bordeaux tinto.
Bu saatte kırmızı şarap mı?
Um Bordeaux tinto, ao almoço?
Şahane bir Bordeaux şarabı ile küçük bir elma şarabını bile.
E um vinho Bordeaux de uma pequena sidra!
İçeriği zengin, rengi güzel. Bu bir Bordeaux.
Corpo vermelhão com raios de violeta, lindo brilho.
Harika bir Bordeaux şarabı.
É um Bordéus. Um grade vinho de Bordéus!
Bordeaux Donanma Tıp Fakültesi. # Doktorluk...
Escola do serviço de saúde da marinha e Faculdade de Medicina de Bordéus.
- Pontet
- Bordeaux.
- Latour, Bordeaux.
Pontet-Latour.
- Güzel bir Bordeaux.
- Um bordeaux amigável.
Sana Bordeaux'a bilet aldım.
Comprei-te um bilhete para Bordéus.
Mario'ya şunu söyleyebilirsin şu Polack, şu Gil Turko... Saat 4 : 20'de Bordeaux'a gidecek olan trende olacaklar.
Podes dizer ao Mário... que o polaco... o tal Gil Turko... vai estar no comboio que parte para Bordéus às 4h20.
Bu gece Bordeux'da Aiida'yı oynayacağız.
Esta noite encenamos Aída na ópera de Bordeaux.
Tavşan alalım öyleyse ve ufak bir şişe Bordeaux.
Coelho à caçador com uma garrafa de Bordeau.
1982 ürünü Bordeaux. Her zaman işe yarar.
Um bordeaux, 1982, funciona sempre.
Mezgit şarabı mı?
Merluza bordeaux?
Chalet Bordeaux nasıl yardımcı olabilirim?
Olá, como posso ajudar?
Bordeaux.
Um Bordeaux.
Ha ha ha! Güzel bir bardak Bordeaux, ha?
Que bela taça de'Bordeaux'esta, ãh?
- Bir Bordeaux.
- É um Bordeaux.
Bordeaux!
Bordeaux!
Mor bir tane gördüğümü hatırlıyorum.
Lembro-me de ver um bordeaux.
Belki bir bardak bordo şarabı istersin?
Queres um copo de Bordeaux?
Bir şişe Bordeaux falan.
Talvez uma garrafa de Bordeaux.
Bir Bordeaux,'52.
Um Bordeaux... 1952.
Bu daha çok vişne rengiydi.
Era mais bordeaux.
Evet, kesinlikle bir sürü bordo şarabı istiyorum.
Sim, gostava de uma boa garrafa de Bordeaux.
Bu Bordeaux yöresinde bir köyden.
Isto é um vinho raro de uma obscura aldeia de Bordéus.
Bordo zaten claret'dir.
O bordeaux é um clarete.
Bordo bir claret'dir, pekala.
- O bordeaux é um dos claretes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]