English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ B ] / Boutique

Boutique traduction Portugais

120 traduction parallèle
Coppelia, Kuğu Gölü, Gisèle, Uyuyan Prenses, Les Sylphides, La Boutique...
Copplia, Lago dos Cisnes, Giselle, A Bela Adormecida... Les Sylphides, La Boutique.
Vicky gösteride harikaydı, küçük bir Dresden çoban kızı.
Vicky estava maravilhosa em Boutique. Como uma pequena pastora de Dresden.
Mantzoni sokağında bir çatı katı satın alıp bir de butik açabilirim!
Posso comprar um apartamento de cobertura na rua Manzoni e pôr uma boutique! Você está louca!
Canni konusunda da haklısın.
Assim é melhor a boutique, ou possivelmente as antiguidades!
Yukarıda bir mağaza var. Bayan giysisi satıyorlar.
Há uma boutique ao cimo das escadas, uma boutique de senhora.
Hemen Lucille'in butiğine git.
Quero que vás á Boutique da Lucille.
Bir dakika sonra başka güzel parçalar dinleyeceğiz... ama öncelikle, saat başına on dakika kala, KRML'deki yayınımız... Carmel Çiftlik Alışveriş Merkezi'nin... maceracıların, gerçek erkeklerin mağazasının reklamıyla sürecek.
Teremos mais sons ligeiros dentro de um minuto, mas primeiro, a 10 minutos da uma hora, estamos a transmitir da KRML, no Carmel Rancho Shopping Center, terra do bucaneiro, a boutique do homem.
Style Butik'te.
Style Boutique.
Style Butik'le koku reyonu arasında benim sorumluluk bölgemdesin.
Está na minha jurisdição que vai desde a Style Boutique até às Fragrâncias Pessoais.
Neil Khyatt'nın butiği için şu pencere planını hazırlamak için, ama...
Ia fazer a decoração da montra da boutique do Neil.
Eğer Paul ararsa, ona geç saate kadar butikte çalışacağımı söyle.
Se o Paul ligar, diz-lhe que vou trabalhar na boutique até tarde.
Fakat baska kanit gerek. Geç kaldin. Teresa Ramayans'in butiginden geliyorum.
Venho da "boutique" da Teresa Ramayans.
Pavilion'daki Shalini's butikte çalışıyorum. Ara sıra oraya gelirdi.
Trabalho na boutique Shalini no Pavilion.
La Cienega'daki en iyi butiği açarız.
Seria a melhor boutique do La Cienega Boulevard.
Burası benim standım. Hayatta Kalma Butiği.
Esta é a minha tenda, e é a Boutique de Sobrevivência.
Bir şey çok önemli. Hayatta Kalma Butiğinde benim felsefem her şeyin 3 S kuralına uymasıdır. Yani savunma, saygınlık ve sevimlilik.
Uma coisa muito importante na Boutique de Sobrevivência, é a minha filosofia de que tudo obedeça aos três "p", que são protecção, prestígio e perfeição.
Hepsini geri götürdüm.
Levei todas para a boutique.
Seninle Zocalo'da, Galaktik Butiğin yanında buluşalım.
Encontramo-nos no Zocalo, ao pé da Boutique Galáctica.
Evet, şey, benim ilk tercihim Rodeo Caddesinde bir butikte çalışmaktı, ama burası da olur.
A minha primeira opção era trabalhar na boutique do Rodeo Drive, mas tudo bem.
Halka acik bir yerde bir görüsme ayarlayacaz, mesela buz pateni pistinde veya bir butikte.
Marcamos um encontro num lugar público, como num ringue de patinagem ou numa boutique.
Main Caddesi'ndeki elbise mağazasının karşısında.
Fica ao lado da boutique na Main.
Leonardo Butiği.
Boutique Leonardo.
Bodega Körfezi'ndeki Leonardo Butiği.
Boutique Leonardo em Bodega Bay.
17 numaralı model, "The Clip Joint" e.
Manequim número 17 : "Boutique da Tesourada".
Beverly'deki şu butiğe gidelim.
Vamos aquela boutique em Berverly.
Dolaptaki elbiseleri butiğe inip bırakır mısın?
Pode ir lá baixo à boutique e devolver os fatos que estão no guarda-fatos?
Güney Sahil Butiği yangın satışı yapıyor. Güney Sahil Butiği mi?
A Boutique South Coast vai fazer uma venda relâmpago.
Yangın satışları mı var?
A Boutique South Coast? Vai fazer uma venda relâmpago?
Uluslararası butik otellerin finansörüyüz.
Estamos a financiar um hotel internacional Boutique.
Bir gün döneceğim, Hollywood'da yıldız olacağım.
Um dia, eu terei uma boutique para modelos... lá em Hollywood.
Tropicana'daki "Erotik Butik"'ait.
The Erotica Boutique na Tropicana.
Aşk Dükkanı.
É a Love Boutique.
Tasarımlarımdan bazılarını el örgüsü üreticisi Huddersfield değerlendiriyor. Bir de Brighton'da ceketlerimle ilgilenen bir butik var.
Há uma firma em Huddersfield interessada nos meus modelos e uma boutique em Brighton adora os meus casacos...
Çok zaman oldu. Sanırım şu aralar Ledbury Yolunda bir butikte çalışıyor.
Acho que está a trabalhar numa boutique na Ledbury Road.
Ben, küçücük bir butiği dünya çapında 217 mağazaya dönüştüren bir kadınla evliyim.
Casei-me com uma mulher que transformou uma pequena boutique em 207 lojas para adolescentes, por todo o mundo.
- Butik hala sende.
- Tu ainda tens a boutique.
Söyleyeceği sürede paketi Beverly Hills'deki bir butikte ona verirsem Nadia'yı bırakacak.
Se o entregar numa boutique em Beverly Hills a tempo, ela diz que liberta a Nadia.
Butikten Estelle'i ararım.
Vou ligar à Estelle da Boutique.
Neyse, bir antika dükkânında umutsuzca dolanıyordum. Sonra karşıma çıktı.
Porém isso pode ser, eu folheei esta boutique de antigüidades, desesperado completamente e ela / isto estava lá.
Lanet olası ot butiği işimi elimden aldı.
Com a boutique da erva perdi...
Butiğe gitmeliyim.
Tenho que ir, a boutique.
Sence otelin butiğinde satıyorlar mıdır bundan?
Achas que eles vendem isto na boutique do hotel?
Hayır, aldığımız yere geri sattım.
Não, vendi-o na mesma boutique.
Zavallı masaja gelen bütün müşterilerini, onunla Jemba Juice arasına, yeni dükkan açan lisansız bir masaj salonuna kaptırdı.
O coitado perdeu todos os clientes que costumavam aparecer para uma boutique de massagem sem licença que abriu entre o seu consultório e o Jamba Juice.
Adı Will Sykes. Soho'daki bir butikte güvenlik görevlisi.
Seu nome é Will Sykes, ele é segurança de uma boutique no SoHo.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama Amy Bennett bağışladığı iki bluzu kullanılmış elbiseler satan bir dükkanda bulduğunu söyledi. Amy Bennett kullanılmış mallar mı satın alıyor?
Não sei como lhe dizer, mas, esta tarde, a Amy Bennett viu duas blusas doadas por ela numa boutique de roupa usada.
Ama Butik Seyahat Seyahat Butiği'nde, beklediğinden fazlasını almıştı.
Mas na boutique de viagens, Travel Boutique, Ela encontrou mais do que esperava.
Butik Seyahat Seyahat Butiği, Charlotte Charles'ın cinayeti için 50.000 $ ödül koydu.
Boutique de viagens, Travel Boutique, ofereceu uma recompensa de $ 50.000 pelo assassinato de Charlotte Charles.
Butik Seyahat Seyahat Butiği'nin yöneticisi.
Gerente da butique de viagens, Travel Boutique.
Butik Stella.
Boutique Stella.
- Bayıldım!
BOUTIQUE SNOB RESERVADO O DIREITO À DISCRIMINAÇÃO É lindo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]