Boîte traduction Portugais
30 traduction parallèle
Alt kattaki kulüpten rahatsız değil misiniz?
Isso não vos incomoda, esta "boîte" nocturna... por baixo da vossa casa?
Şey... Kulüp mü?
uma "boîte" nocturna?
- Kulüp mü?
- Pela boîte?
Bu'pis kokulu hayvan nu'kurtarmakla devrimci adaleti ifsat etmeye cüret ettin.
Ao salvar este "boîte de stinkyweed" tentou perverter a justiça revolucionária.
- Bir kulüpte falan tanışmıştır diye düşündüm.
- Ele podia tê-lo conhecido na boîte.
- Bir ara bir kulüpte L.L. ile tanışmıştım.
- Falei com LL uma vez, numa boîte.
Gece kulübünün kapısında tanıştığın biriyle eve gider miydin?
Levarias para casa a primeira pessoa que visses à saída de uma boîte?
- İlk tanıştığın kişiyle eve gideceğini söyledin,
- Disseste que levarias para casa a primeira pessoa que visses à saída de uma boîte.
Hadi, Amerika'da bile liseli kızlar striptiz yapmaya giderler.
Contrato a pequena, e tu recebes a massa. Na América, as miúdas vão à escola de dia. E à noite, trabalham na boîte.
Beni bir striptiz kulübüne götürdü.
Eles levaram-me à boîte.
Striptiz kulübüne mi gittin?
Foste à boîte?
Miky mi? Kulüp sahibi.
O dono da boîte.
Amerikan lokantalarında yumurtayla yapılan gözlemenin Paris'teki en iyi yemeklerle yarıştığını biliyor muydun?
Sabe, há algo nas frigideiras dos restaurantes americanos que torna os ovos rivais dos melhores boîte de déjeuner de Paris.
Önce hangi kulübe gitsek acaba?
Vejamos, para que boîte vamos hoje?
Artık kulüplerden haberim olmadığına inanamıyorum.
Não acredito que não conheças mais nenhuma boîte.
Bir kulüp seçin işte, tamam mı?
Pessoal, escolham uma boîte, tá?
- Nerede? Olmaz, Jerry. Başka bir kulübe gitmenin zamanı değil şimdi.
Não, Jerry, não é hora de ir para outra boîte.
Sao Paulo'daki o klüpte?
Numa boîte em São Paulo?
Yabancı kadınlarla gece kulübüne gidiyorum.
Vou à boite com duas miúdas estrangeiras.
Evet. "Gurugu" adında bir klüpte.
Sim, mesmo aqui a dois passos, numa "boite" chamada Gurugu.
Gece kulübünün yeri konusunda beni destekler diye umuyorum.
Vou falar da licença para a boite.
- Şöyle hoş bir klüp yada benzeri bir yer olabilir
Transformá-la numa boite!
Silklands Gece Kulübü.
Boite Silklands.
Pek havalı bir yer değil, ama...
Está bem. Fica em Sullivans. E é um tipo... de boite.
Boktan bir eğlence mekanı.
É uma boite local.
Fiyakalı özel kulübüne girmek için bir yol buldum.
Entrei na boite exclusiva e pretensiosa dele.
Ben İtüzümü denen şu korkunç kulüpteyim.
Onde estás? Estou nesta boite horrível.
Yılbaşı arifesinde, İtüzümü kulübündeki patlamada 236 kişi öleli 1 ay oldu.
Faz um mês desde foram mortas que 236 pessoas, na explosão do Ano Novo, na boite Nightshade.
Fotoğraflamak istediğim bir gece kulübüne aldı beni.
Vamos a uma boite subterrânea que quero fotografar.
Senin bağdaki en sıkı düğümlerden olmadığını biliyoruz, ama pis bir gece kulübü mü?
Todos sabemos que tu não és o nó mais apertado nas docas, mas uma boite de quinta?