Breadstix traduction Portugais
30 traduction parallèle
- Breadstix, evet. - Breadstix'de yemek yediğinize inanamıyorum. - Keşke yemeseydim.
E parece um depósito de lixo da selva.
Breadstix, 8 : 00'de.
Breadstix, às 20h.
Vay be, adı Breadstick olan bir yer için bunlar gerçekten berbat.
Para um sítio chamados Breadstix ( gressinos ), estes são uma porcaria.
Breadstix?
No Breadstix?
Sen ve ben saat 20 : 00'de, Breadstix?
Nós os dois, às oito, no Breadstix?
İki kişilik yemek, hem de benden Breadstix'de.
Jantar para dois, por minha conta... no Breadstix.
Breadstix!
Breadstix!
Git kirala ve sonra da Breadstix'in online menüsüne bak da beni ara çünkü bunu kazanacak birisi varsa biziz.
Ouve, pensa nisso, então, da uma olhada na ementa online do Breadstix, e liga-me, porque vamos ganhar isso!
Niye bu kadar büyüttün anlamıyorum topu topu Breadstix'de bir yemek.
Não sei qual a importância disso, É só um jantar no Breadstix.
Affedersin ama Breadstix'e hiç gittin mi?
Desculpe, ja foste ao Breadstrix?
Breadstix'in vejetaryen yemekleri de fena değil. Kötü sayılmazlar.
Digo-te, Breadstix tem almôndegas vegetarianas, elas são... elas são boas.
Breadstix'i severim.
Eu adoro o Breadstix.
Ve Breadstix'deki o yemeği kazanacağız ve sonunda dışarıda normal bir gece geçirebileceğiz.
Vamos ganhar aquele jantar no Breadstix, e então ter finalmente um encontro normal.
Breadstix'de dibi görünmeyen salata tabakları var gidene veya bayılana kadar doldurmaya devam ediyorlar.
Só estou a dizer que no Breadstix tem doses enormes de salada, Que eles repõe, até te ires embora ou passares mal!
Çünkü biz Breadstix'e gidiyoruz.
Porque nós vamos Ao Breadstix!
Evet, çabuk olun. Breadstix'e girmem lazım artık.
- Sim, vão logo, preciso ir ao Breadstix.
Çünkü Breadstix'te bir yemek kazanmak istiyorsak çalışmak için beraber çok vakit geçireceğiz.
Nós vamos ter que passar muito tempo a ensaiar Se quisermos ganhar o jantar no Breadstix.
Senin tek istediğin Breadstix'te beleş bir yemekti.
O que tu querias era um almoço grátis no Breadstix.
Sevgililer Günü'nde seni Breadstix'e götürmeme ne dersin?
E que tal deixares que te leve até ao Breadstix, no Dia dos Namorados?
Telafi edebilirsin. Breadstix'te yemeğe gideriz ve hallolur.
Podes recompensar-me, vamos jantar ao Breadstix, e depois já está tudo resolvido.
Lauren Zizes... benimle yarın akşam Breadstix'e gelir misin?
Lauren Zizes, vens comigo ao Breadstix, amanhã à noite?
Breadstix?
Breadstix?
Beni tanımayan Breadstix müşterileri adım Kurt Hummel ve birinci Yalnız Kalpler Kulübü yemeğine hoş geldiniz.
Para os frequentadores do Breadstix que não sabem quem eu sou, eu sou o Kurt Hummel, e sejam bem vindos ao meu primeiro jantar do Clube Corações Solitários.
Sam'le bu akşam Breadstix'e gidip, İngiliz taklidi yapacağız.
Eu e o Sam vamos hoje à noite ao Breadstix fingir ser britânicos.
Ve dedim ki, " Buna neden,
E eu disse, "porque não continuamos a conversa ao jantar, no Breadstix?"
Breadstix'te yemekle devam etmiyoruz? " Buraya 20 yıldır geliyoruz.
Vimos aqui há 20 anos.
Sadece ben, hayatımın tek aşkı var, ve sonra Breadstix'te yemek yeriz.
Apenas eu, o verdadeiro amor da minha vida, e depois jantamos no Breadstix.
Breadstix'te de yer ayırttım.
Também tenho mesa marcada no Breadstix.
Cuma günü Breadstix'e daha erken gitmeliyiz çünkü Lima Limelight'da Julie Andrews gecesi yapıyorlar arka arkaya Mary Poppins, Sound of Music ve Princess Diaries.
O que te leva a pensar que eu sei onde o Jason está? Ele é teu filho, é meu meio-irmão. Não sejas sarcástica, Spencer.
Breadstix, film, Breadstix, film, Breadstix, üç tane film, her hafta sonu.
- Suprime essa necessidade.