Bright traduction Portugais
178 traduction parallèle
The same old stars are twice as bright Reckon I'm in love
As mesmas velhas estrelas são duas vezes mais brilhantes Acho que estou apaixonada
Etrafı tutup şehrin güneyindeki bankaya girdiler.
O dela, dele e um do banco de Bright City.
seninle konuşmaya geldim, belki birşeyler yapabiliriz diye düşündüm, belki birlikte onları kasaba dışında karşılıyabiliriz.
Pensei que se soubesses que eles não iriam entrar até ao pôr-do-sol, talvez tivesses assuntos para tratar em Bright City ou algo do género.
Brown, sen, Bush, Mosby, sizler, şehre mahkemeye götürmek için eşlik edeceksiniz.
O Brown, tu, o Bush, o Mosby, estão designados para levá-los a Bright City para julgamento.
* Parlak ve ışıldayarak *
Bright, shining
- Is the sun bright?
- O sol está brilhante?
"Her yer parlak...."
"All is bright..."
Hayır olmadı, Kimberly. Şekeri ağzına yuvarlayarak atacaksın! .
Aqui está outro cheque dos Cosméticos Patty Bright.
Parlak ışık'tan... Parlak Işık'tan alalım.
Hum, "bright light", desde "bright light".
Parlak ışık, küçük parlak ışığım...
Bright light, my little light
Öyleyse o hergeleye bunun bir Parlak Çocuk Alarm durumu olduğunu söyle.
Diz a esse filho da puta que isto é um alerta Bright Boy.
Tekrar ediyorum : Parlak Çocuk Alarm durumu.
Reptito : alerta Bright Boy.
- Bright Road.
- Bright Road.
Evet. "Bright Cone No. 2"
Sim, Um Cone Brilhante Número Dois.
On a bright Hawaiian Christmas day
On a bright Hawaiian Christmas day
The stars were bright
The stars were bright
Bay Bright...
Sr. Bright...
Üniversiteye geri döneceğim. Parlak fotokopi kağıdının fiyatından daha fazlasını öğrenmek için.
Vou voltar para a faculdade para saber mais do que o preço do papel "Opti-Bright" para fotocopiadoras.
- Bayan Bright?
- Sra, Bright?
Uh, millet, bu Lee Bright, Carl'ın karısı.
Uh, pessoal, esta é a Lee Bright, a esposa do Carl.
Bangor Daily News'ten Dana Bright.
Dana Bright, Bangor Daily News.
Dana Bright.
Dana Bright.
Büyük olanın ne olduğunu söylemeden, sen, "Dana Bright," deyiverdin.
Mas não disse o que ela tinha de grande e disseste "Dana Bright."
Söyle ona, Dana Bright'tan uzak dursun.
Diz-lhe que se mantenha longe da Dana Bright.
Babam bir şey öğrenmeyecek çünkü ona söylemeyeceksin.
Pois. O pai não vai saber de nada, Bright, porque tu não lhe vais dizer.
Bright kes şunu.
- Bright, já chega.
Bright mı? ( Zeki )
Bright?
Merak etme Bright.
Não te preocupes, Bright.
Bright.
Bright!
Bright bırak onu!
Bright, solta-o!
Bright ile çok iyi arkadaşlardı.
O Bright e ele eram amigos.
Bright arabadan fırlatılmıştı. Neler olduğunu hatırlamıyor.
O Bright foi projectado do veículo, não se lembra do que aconteceu.
I don't know if it's cloudy or bright
"Não sei se está nublado ou brilhante"
Sea Bright'ta biraz durmam gerekiyor.
- Tenho de parar no Sea Bright.
Ama bu "Bright Young Things" tam bir çöplük ve yakılmak için işaretlendi.
Mas este "Jovens Brilhantes" é pura obscenidade e fica connosco. O quê? Não há palavrão nenhum no livro!
Kitabın adı "Bright Young Things", değil mi?
"Jovens Brilhantes", era este o título, certo?
Seni ışıktan tanıyamadım.
I didn't recognize you in the bright lights.
Natalie Connor, Dana Bright.
Natalie Connor, esta é a Dana Bright.
Ya o Dana Bright?
E aquela Dana Bright?
- John Bright, 55, bir buçuk metreden düşmüş.
- John Bright, 55 anos, queda do palco.
Bright'ın örneği.
Está em nome de Bright.
- Bay Bright, ne kadar rahat.
- O vereador Bright. Exacto.
Bright'ın, Williams olacak değil mi?
De Bright para Williams?
Bright eve gidiyor Jerry.
O Bright teve alta, Jerry.
- Meclis Üyesi Bright'i hatırlıyor musun?
- O quê? - Lembras-te do vereador Bright?
John Bright.
John Bright.
Mükemmel.
Bright.
Bu bir yatırım, baba.
Ouve. " A Patty Bright Company está à sua procura,
Beni dinle.
" para distribuir uma nova linha de Cosméticos Patty Bright.
Öyleyse içinde olsun istiyorsun!
- Sou uma rapariga Patty Bright.
- Dana Bright mı?
- A Dana Bright?