Browser traduction Portugais
34 traduction parallèle
Onları asıl ürküten asıl problem Microsoft browser pazarı üzerinde tekel elde edecekti ve bu tekeli tabiki kötüye kullanacaklardı.
Agora o problema real foi que eles temeram que a Microsoft alcançassem monopólio no mercado de navegadores e que eles, então, usassem este monopólio para distorcer os padrões
İnternet tarayıcım "Fry'ı" arattı ve Philip J. Fry ismine bir film buldu.
O meu browser da Internet ouviu-nos dizer a palavra "Fry" e encontrou um filme sobre o Philip J. Fry para nós.
Örneğin tarayıcılı iMac'i olan on yaşındaki kızın...
Tens uma filha de 10 anos, com um iMac e um browser.
Güvenli bir tarayıcı ve en son çıkan güvenlik duvarını kullanıyorum.
Uso um browser seguro e... e a mais recente protecção de firewall.
Kullanıcılar dosyalarını yedekleyebilir ya da bilgisayarını, takvim ve adres defterini sistemle eşzamanlı kullanabilir.
- Podem-se guardar os ficheiros. - Sincronizar os computadores, calendários, moradas. - Favoritos do browser.
Tarayıcı kayıtlarını, telefon kayıtlarını hatta alışveriş listesini bile istersiniz ve sonra da sormadan alırsınız.
Quer o histórico do browser, os registos telefónicos, até mesmo a lista de compras, levem sem perguntar.
Iphone Tarama Geçmişi...
Histórico do Browser do Iphone
- Cep telefonunda bir internet tarayıcısı var.
- O telemóvel tinha um browser.
Bilgisayarından hangi saatteki filmlere baktığını bulmak 20 dakikamı aldı.
Demorei quase 20 minutos a ver o histórico do teu browser para ver que sessões tinhas pesquisado.
Şu şey var ya- - Hayır, mükemmel bir menüsü vardı.
O que tem o "browser" espectacular.
John ve Devon'ın ikisi birden internet tarayıcılarında benim web sitemin açıldığını söylediler.
Tanto o John como a Devon disseram que encontraram o browser aberto no meu site.
O halde internet geçmişini araştıralım.
Podemos ver o histórico do browser dele.
- Siteye daha önce girilmiş.
- O site estava no histórico do browser.
Tarayıcı geçmişime bakmaz, değil mi?
Ela não vai verificar o histórico do browser, pois não?
Tarayıcında.
No browser?
Jack. Az önce Stammets'in çalışma istasyonunun web geçmişine baktık...
Estivemos a ver o histórico do browser dele.
Benny, sistemdeki geçmişini göz atman gerekiyor, tamam mı? - Telefon kayıtları, ne varsa.
Benny... analise o histórico do browser em busca de registos e outras coisas.
Web geçmişini sil!
O histórico do browser... limpa-o!
Brian! İnternet geçmişini sil!
O histórico do browser...
Wells'in bilgisayarındaki dosyalara bakarken onun internet tarayıcısı geçmişinde bunu buldum.
Estava a verificar os arquivos do computador do Wells quando vi isto no browser.
İş yerinden tanıdığım birine sordum ve bana arama geçmişimin dolu olabileceğini söyledi.
Falei com um colega de trabalho, que disse que talvez o histórico do meu browser estivesse cheio.
Şimdi bu konuya bir açıklık getirmek adına... Web tarayıcısına GDO + tehlike + soru işareti yazdığımda karşıma ilk çıkan... videoyu sizlere göstereceğim.
Agora, a fim de explorar todo esse problema, gostaria de colocar o primeiro vídeo que apareceu no meu browser quando escrevi "OGM" juntamente com "perigo"
Bilgisayara "Tor browser" yükledim bile.
Já tenho um Browser anónimo instalado.
Google eski bir program internet tarayıcına bağlı her şey. Ve arama motoru uygunsa...
O Google está ultrapassado, depende do browser que está a usar e se o motor de busca é compatível...
Amerikan hücresinin internet geçmişini analiz ediyordum.
Analisei o histórico do "browser" da célula americana.
Tamam girdim. Tarayıcı geçmişi üçlü şifrelenmiş.
O histórico do browser é triplamente encriptado.
Mail hesabının linkini web tarayıcına yaz.
Entra na tua conta da EarthLink no browser.
Web tarayıcısı için bir kod.
- É o código para o browser Web.
Bu ilk Web tarayıcısı, CERN'in görüntüleme ve düzenleme araştırmaları için ilk taslağı.
Este é o primeiro browser da Web, é rudimentar e o CERN fê-lo para ver e editar a pesquisa.
Eğer olay Web tarayıcısıysa ve bu kadar kolay yazılabiliyorsa, büyük bir olay değil demek ki.
E se a grande ideia aqui é o browser, e é assim tão fácil de construir, então não é grande ideia.
Tor Tarayıcısı'nı başlatıyorum.
Estou a iniciar o Tor Browser.
Tarayıcı sekmesi nedir söyle.
Diz-me o que é um browser tab.
Ama işler bitince, paran bir rahibenin yaşamından daha temiz olacak.
Mas o seu dinheiro estará mais limpo que o histórico do browser de uma freira.