Brüt traduction Portugais
78 traduction parallèle
Evet, Tommy, brüt 1200-1300 Dolar kazanıyor.
Ele factura uns 1.200 brutos.
Ne var ki brüt gelirimizle birlikte giderlerimiz de arttı.
Nossos gastos aumentaram com as lucros.
Wilkins, şu şilin, net mi brüt mü?
Wilkins, este xelim, é líquido ou ilíquido?
Anımsa, sana mucit dersek, brüt üzerinden pay alırsın.
Lembre-se que, se dissermos que foi você o inventor, vai ter parte no negócio.
- Brüt.
- Näo, brutos.
Tek hatırladığım Brüt tıraş losyonu kullandıkları ve yoğun bir ağız gargarası kokusu olduğu.
- Estava escuro. O único que posso vos dizer é que todos pesteavan o perfume Lavoria.
15 ülkeye sattım ve brüt 4 milyon dolar bekliyorum.
Vendi-o para 1 5 países e vejo um total de 4 milhões.
Brüt rakam bu.
Brutos.
Şimdi, daha ilham verici bir not, büyük şahsi hesaplardan... bir aylık brüt komisyonun ofis rekoru... Bud Fox'a gidiyor.
Agora, um tópico mais interessante, o novo recorde da empresa para o montante de comissões mensais ilíquidas dos clientes abastados vai para o Bud Fox.
Doğru, 120 $ brüt.
Está certo, 120 $ brutos.
Restoranlarımın son altı aydaki brüt geliri 85.000 dolar.
A minha empresa rendeu 85.000 no último semestre.
Pekâlâ... Brüt kazancının % 40'ını alırım "Brüt" ne demek?
Al, não consegues vender sapatos e roubar a Kelly ao mesmo tempo?
Tesisis 5.75ine de sen sahip olacaksın... Tabii brüt.
Serás dona de cinco e três quartos por cento de tudo... ilíquidos.
Kendim için sadece önemsiz bir maaş istiyorum, bir de brüt hasılattan pay, tüm karlardan % 25 pay, günlük 300 dolar, şirket arabası ve ev.
Para mim, peço apenas um salário nominal, mais uma fatia das receitas de bilheteira, um bonus de 25 % em qualquer coisa acima do break-even, $ 300 de despesas por dia, o uso de um carro da companhia e alojamento.
Geçen yılın yüzde 18'ine ulaştık. Üçüncü çeyrek brüt fazla söze gerek yok ama yeni bir rekor.
Subimos 18 % bruto acima do terceiro trimestre do ano passado e isto, podemos confirmar, é um novo recorde.
Brüt ulusal üretim gelişti.
Há uma tímida reacção do produto interno bruto!
Ve bunun için brüt 23.739 dolar alıyoruz.
Por isso, recebemos 19,572 € ilíquidos.
Brüt denizinde yüzüyoruz ve net ağına yakalandık.
Julga-se que o grosso é da grossa, mas o limpo é que nos limpa.
Ki bu da nettir, brüt değil.
Isso liquido, não bruto.
Rakamlara günlük 100,000 $ bunlar brüt rakam.
As minhas contas mostram os números a 100,000 por dias antes dos pagamentos.
Nüfusun yüzde 53,5'ini oluşturuyorlar ve brüt gezegen gelirine neredeyse hiç katkıları olmuyor.
Constituem 53,5 % da população e contribuem com virtualmente nada para o produto interno planetário.
Bu da brüt gelirdir, net gelir değil.
Do rendimento bruto, não líquido.
Brüt. Buna fahişelik ücretinden aldığınız pay da dahil mi?
Isso inclui a vossa fatia na prostituição?
Bu yucky ve huysuz ve brüt.
É nojento e duro e bleah.
Çünkü NiggerNet'te fena halde paketlendiğin ve piyasa değerinin sıfır ile brüt ulusal borç arasında bir yerde olduğu yazıyor.
Porque, na NiggerNet, dizem que foste despedido... e o teu valor líquido está entre zero e a dívida nacional bruta.
Hesap açığının brüt kazancın % 3 altında olması lazım.
O défice deve manter-se abaixo dos 3 % de GNP.
Hayır, bu brüt olacaktır.
Não, isso seria nojento.
Brüt olduğunu.
Que nojento.
Ve brüt eti-soyarak konuşma ile durur?
E, assim, paras com essa conversa nojenta da carne esfolada?
Kızların sevdiği diğer şeylerse Jimmy Choos, Dolce and Gabbana,... ve Sri Lanka'nın brüt ulusal gelirinden bile daha fazla eden üstü açık arabalar.
Outra coisa que as raparigas adoram são Jimmy Choos, Dolce Gabbana e descapotáveis mais caros do que o PIB do Sri Lanka.
Evet. 507 milyon, brüt.
Sim. 507 milhões, brutos.
Eğer haklı çıkarsak, ürün marjımız, şirketinizin 12 aylık brüt karına 500 puanlık bir ekleme yapar.
Se tudo correr bem, a sua empresa terá um lucro de 5 % dentro de 12 meses.
Sihirli Brüt'te Tamino.
Tamino em "A Buzina Mágica".
Brüt ve net borç karşıtlığı iyice anlaşılmaz hâle gelmişti.
A linguagem está algo imprecisa assim como a marca contra a obrigação liquida.
Bir dükkânın ortalama brüt geliri 500.000'in üzerinde ve şu sıralar, insanlar karbonhidrata kuşkuyla yaklaştıkları için bir dereceye kadar ucuza da kapatabiliriz.
Uma loja em média tem lucros na ordem dos 500 mil, e neste momento, a ideia é que as pessoas não acreditam nos hidratos de carbono, por isso podemos chegar a elas se lhes dermos um desconto.
- Brüt gelirin yüzde 10'u.
- 10 % dos vossos lucros.
Yıllık brüt maaşın ne kadar?
Quanto dinheiro faz por ano, antes de tirar os impostos?
Şey, öyle görünüyor ki her bir işyerinin bir gecedeki kaybı yıllık brüt gelirlerinin % 10'u kadar bu da yıllık gelirin büyük miktarda yanlış beyanı demektir.
- Bem, parece que cada negócio perdeu numa noite, até 10 % da sua receita bruta anual. O que indica uma enorme sonegação de receita.
Geçen yıl, brüt ücretim 17.600 dolardı.
No ano passado, em remuneração bruta, ganhei 17.600 dólares.
Altında "brüt" yazılı bir şekilde göğüslerimin resmini bültende yayınladın.
Colocaste uma foto dos meus peitos no quadro de avisos. Com uma legenda que dizia "nojo".
Bu paralar net mi brüt mü?
Os números são estes?
"... brüt getiri. "
"... rendimento bruto. "
Öyleyse... 625,761 $ brüt... 74,316.47 $ eksik 551,414.53 $.
Então... 625.761 dólares brutos... menos os 74,316.47... é igual a... 551.414,53 dólares. Correto.
"Bir sivile yasadışı madde kullandırmaya teşebbüsten... brüt suistimal."
"Má conduta por envolvimento na tentativa de administrar... uma substância ilegal a um civil."
Her şeyi göz önünde bulundurursak, yine de brüt kârımız iyi.
Tudo ponderado, ainda assim é um bom negócio.
Sana arazinin gerçek ederinden gelecek brüt karın yüzde 20sini teklif ediyoruz.
Estamos dispostos a oferecer-lhe 20 porcento dos lucros, com base no valor que as terras tiverem.
Brüt varlıklarım, gerçek borç miktarım ve değer endeksim.
Os meus activos brutos, o meu fluxo de débitos real, o meu índice de valor.
- Ben brüt kârı finanse etmelerinden korkuyorum.
- Estou preocupado por causa das margens.
Artı dört otelin hepsinin de aylık brüt gelirlerinin yüzde beşi, Bay Corleone.
De todos os quatro hotéis, Sr. Corleone.
Brüt derken şaka mı ediyorsun? Güzel dekorasyon.
- Belo estofado!
Brüt.
É o grosso.