Bucky traduction Portugais
441 traduction parallèle
Ne haber Bucky!
Olá, Bucky!
At onu.
Vai buscar o Bucky.
Neden ona dokundun?
Vai ao rebanho. Traz o Bucky e diz aos homens.
Bucky'e git. Sürünün yanına git.
- Vem comigo, Billy.
Bucky'e git ve adamlara anlat.
- Tenho de apanhar o McSween.
Hey, Billy.
O Bucky não quis vir. Não quis ouvir.
Bucky gelmedi. Dinlemedi.
Nenhum deles.
Bucky'i hatırlar mısın?
Lembra-se do Bucky?
Bucky şimdi nerede?
Aonde ele está agora?
Bucky öldü.
Morreu.
Bucky!
Bucky!
Bucky.
Bucky.
Sadece Bucky'nin parası değildi.
Não foi só o dinheiro do Bucky.
Bay Bucky'in siparişi.
- O pedido do Sr. Bucky.
Güle güle Bucky Duck.
Adeus Buck, querido.
- Bana bakarsın, değil mi Bucky?
- Tomas conta de mim, não tomas, Bucky?
Yogi Berra, Lou Piniella Bucky Dent, Billy Martin Dallas Green Dick Hauser, Bill Virdon Billy Martin Stump Merrill, Billy Martin Bob Lemon, Billy Martin Gene Michael, Buck Showalter... George, bunu benden duymadın!
O Yogi Berra, o Lou Piniella o Bucky Dent, o Billy Martin o Dallas Green, o Dick Hauser o Bill Virdon, o Billy Martin o Stump Merrill, o Billy Martin o Bob Lemon, o Billy Martin o Gene Michael, o Buck Showalter...
Sen aşağılık bir yalancısın.
- É um mentiroso descarado. - Bucky, por favor.
- Bucky'yi iyi tanır mısın? - Hayır, hiç tanışmadık.
Conheces o Bucky há muito tempo?
Bay Bucky Terranova.
Bucky Terranova.
Bucky, lütfen.
Por favor...
Bucky'nin aptal olmadığını herkes bilir.
O Bucky não é parvo.
Halkın- - Bucky Terranova demişti ki- -
A necessidade de substan... O Bucky disse-me...
- Bucky kim?
O Bucky?
- Bucky Terranova, menajerim.
Qual Bucky?
Tom Orr ona demiş ki- -
Bucky Terranova, o meu agente, disse que o Tom Orr lhe disse..
Ama Bucky'ye göre Tom- -
Não, mas...
Bucky Terranova.
Bucky Terranova.
Hayatını buna ihtiyaç duyanların sırtından kazanıyorsun.
Bucky, tu ganhas a vida com gente assim.
Bucky'yle konuştum, burada olduğunu söyledim.
Disse ao Bucky que tu estavas cá.
Bucky bile bilmez bunu.
Nem o Bucky sabe disso.
Hayallerini yıkmak istemem ama Bucky's Fondue Hut'da... -... sana yemek ısmarlama isteği uyandırmıyorsun.
Lamento, mas não me inspiras sequer um jantar no Bucky's Fondue Hut!
Lanet olsun Bucky. Zaten buralarda korunacak bir şey yok.
E também não há aqui nada para guardar.
Şimdilik her şey yolunda Bucky?
Até agora tudo bem, não é, Bucky? Não acho, Ray Bob.
Bucky, ne yapmaya çalışıyorsun?
Bucky, o que estás a fazer?
Hiç pes etmiyorsun değil mi Bucky?
Tu nunca desistes, pois não, Buck?
Kendini nasıl hissediyorsun Bucky?
Como te sentes agora, Bucky?
Bucky Dent çıkıyor.
Bucky Dent prepara-se para bater.
- Şanslı Bucky, dostum.
O sacana do Bucky sortudo.
Bucky neyin geldiğini biliyor.
Muito alto. O Bucky sabe o que esperar.
Onlar beni vurmadan beş tanesini indirebileceğimi biliyorum. Ne dersin Bagi?
Que dizes, Bucky?
İşten çıkarılmam için çok kötü bir zaman, biliyorsun kocam Bucky'nin doku nakli tutmadı.
É mesmo uma má altura para ser despedida. Sabes, o meu marido, Bucky, o agrafo de pele não agarrou.
Günaydın, Bucky.
Bom dia.
Evine dön, Bucky. Evine dön, oğlum.
- Vá para casa, BucKy.
Sakın yapma Bucky!
Não faça isso!
Yaşlanmadan önce eğer Bucky çıkıp o parayı yerse şaşırmayın.
O terceiro representante na competição... é do Presídlo Glenboro.
- Bucky, lütfen.
- Bucky, por favor.
Bucky Terranavo'yla tanıştın mı?
Conheces o Bucky Terranova?
Bucky, gel.
Bucky, vem cá.
- Bucky.
Bucky.
Bucky!
Bucky, então?