Buluruz traduction Portugais
3,937 traduction parallèle
Eğer gidemiyorsan, gidecek başka adam buluruz.
Se tu não consegues continuar, nós encontraremos alguém que consiga.
Her zaman buluruz.
Fazemos sempre isso.
- Kanıt buluruz o zaman.
- Então, nós vamos encontrar provas.
Zayıf noktalarını buluruz.
Nós encontraremos os pontos fracos dela.
Bunu göndereni bulursak Carlos'un ölmesini isteyen kişiyi de buluruz.
Se descobrimos quem mandou isso, saberemos quem queria o Carlos morto.
Buradan sonra örnek vatandaşlar oluruz şansımız varsa iş buluruz...
Tipos como nós, vamos tornar-nos cidadãos modelos? Arranjar emprego? Se tivermos sorte, talvez a recolher o lixo.
İki-üç kilometre kadar gider ve başka bir yer buluruz.
Andaremos alguns quilómetros e, depois, encontraremos um lugar.
Yates'i buluruz ve bu iş sona erer.
Encontramos o Yates e isto acaba tudo.
Bu konuda konuşalım, bir çözüm buluruz.
Vamos conversar e chegaremos a uma solução.
Anlaşıldı. Sizin için adını buluruz.
Vamos descobrir.
Elektrik gelecek. Yarın gelirsin. Senin için kesecek birilerini buluruz.
Olha, a energia vai voltar, tu voltas amanhã e alguém a corta.
Buluruz bir şey.
Vamos ver como.
- Onları biz buluruz.
- Vamos encontrá-los.
Şerif, bodrumu arasak, kalıbımı basarım eksiksiz bir metamfetamin laboratuarı buluruz.
Xerife, aposto que se procurar na cave, vamos encontrar um laboratório de metanfetaminas.
Onu buluruz, anlatacağı farklı bir hikaye olacak eminim.
Tenho certeza que ele terá uma história diferente para contar.
Belki burada buluruz.
Talvez iremos encontrar aqui.
Tekrar buluruz.
- Havemos de encontrá-la novamente.
Tekrar buluruz.
Voltaremos a encontrá-la.
Tuvalet buluruz.
Vamos encontrar uma casa de banho.
Sanıyorum, Palmer'in beynini incelersek,... corpus callosum'unda azalmış bağlantı buluruz. Bu da olağanüstü hayal gücüne sebep oluyor. Ama aynı zamanda,... paralimbic yapısında ciddi işlevsizlik,... ahlaki olarak kısıtlı...
Presumo se avaliarmos o cérebro do Palmer, veremos uma diminuição nas ligações do corpo caloso, que explica a sua habilidade criativa, e, ao mesmo tempo, uma significativa disfunção nas estruturas paralímbicas, sugerindo um nível de restrição moral
Bir-iki tohum, bal falan buluruz.
Tipo, ir atrás, caçar alguma coisa.
Bir yolunu buluruz.
Pensaremos em alguma coisa.
Adım gibi eminim seninle birlikte arabanızı buluruz.
Aposto que nós os dois conseguimos encontrar o carro sozinhos.
Çok uzağa gitmiş olamaz, onu buluruz.
Não pode ter ido longe, vamos achá-la.
Bu buluşmayı kendi avantajımıza çevirmek için bir yol bulmalıyız, belki deponun nerede olduğuna dair bir ipucu buluruz.
Temos que achar um modo de tornar esta reunião nossa vantagem, tipo talvez desocbrir uma pista onde fica esse tal armazém.
Eğer Michael Braxton buradaysa onu buluruz.
Se o Michael Braxton estiver aqui iremos encontrá-lo.
Eğer doğru olanını bulabilirsek o zaman itleri de buluruz.
Se conseguirmos achar a correcta então encontraremos os Rafeiros.
Öldürmek istiyorsan Jeremy'i buluruz.
Se queres matar, vamos achar o Jeremy.
Buluruz.
Vamos encontrá-lo.
Birbirimize dönmenin bir yolunu hep buluruz.
Nós achamos sempre uma maneira de voltar para a outra.
Buck'ı bulursak Bambi'yi buluruz.
Ele pode perseguir veados. Encontrámos Buck, encontramos o Bambi.
Bu noktayı bulduğumuz müddetçe geri dönüş yolumuzu buluruz.
Desde que encontremos este ponto, encontramos o nosso caminho de volta.
Onu bulursak, Deathstroke'u da buluruz.
Se o encontrarmos, encontraremos o "Exterminador".
Gemiyi yarın buluruz.
Vá lá. Encontramos a nave amanhã.
12 civarı bir durum raporu alacağım, ve tahmini 18'de çözümü buluruz.
Vamos ter mais em 12 horas, estimo uma solução em 18.
Karnımızı doyurduktan sonra Aiden'ını buluruz.
Quando estivermos saciados, vamos encontrar o nosso Aidan.
Bunu sana sürekli söylüyorum. İstediğin kadar kaç ve saklan, biz seni her zaman buluruz.
Estou-te sempre a dizer - - podes correr e esconder-te, mas vamos sempre encontrar-te.
Sana bir doktor buluruz ya da bir büyü.
Vamos arranjar-te um médico... ou... encontrar um feitiço.
Şimdi buluruz.
É aquilo que estamos prestes a descobrir.
Dostumuzdan kurtulduktan sonra yiyecek bir şeyler buluruz.
Depois compro algo para comer após livrarmo-nos do nosso amigo.
Umarım Murphy, bizi, ona yardım ettiğimiz için öldürmeden bir şey buluruz.
Com sorte, pensamos nalguma coisa antes de o Murphy nos matar por a ajudarmos.
Gerekirse bir yerden kırıcı buluruz.
- Com um martelo, se for preciso.
Onlar bizi bulamasa da biz onları buluruz ve hayatımıza kaldığımız yerden bir şekilde devam ederiz.
Se não nos encontrarem, encontramo-los. E podemos continuar a nossa vida.
Bir çaresini buluruz.
Mas resolveremos o problema.
Buluruz.
Hora de descobrir.
Şimdi gidip, sonra yeniden toplanır ve ne yapacağımızı buluruz.
Vamos embora, organizamo-nos e decidimos o que fazer.
Bir yolunu buluruz.
Vamos arranjar uma solução.
Onlar gelir bir yolunu buluruz.
- Eles vêm aí e encontraremos uma solução.
İstasyonda bekle ve oraya geldiğimde, onu beraber buluruz.
Fica na estação, e iremos procurá-la juntos, quando eu chegar aí.
Eski arkadaşları görürüz, belki yenilerini buluruz.
Ripadas e sincronizadas por : PT-Subs Rips
Biz onu buluruz.
Nós encontramo-lo.