Burden traduction Portugais
35 traduction parallèle
Burden!
Burden!
Hey, Jack Burden.
Ei, Jack Burden!
Adım Burden. Jack Burden.
Chamo-me Burden, Jack Burden.
Bu karım Lucy, Bay Burden.
Esta é a minha mulher Lucy, Mr. Burden.
Evim, Burden Adası'ydı. Kanoma'dan sadece 200 km. uzakta.
A minha terra era Burden's Landing, a 210 Kms de Kanoma City.
Burden Adası'nda yaşadığımız iyi zamanlara.
A todos os bons momentos que tivemos em Burden's Landing.
Burden Arazisi ayda bir yer.
Burden's Landing é um lugar na Lua.
Ama giderek Anne'den ve Burden Arazisi'ndeki hayattan daha uzaklaştım.
mas afastava-me cada vez mais da Anne e da vida em Burden's Landing.
Ben, Jack Burden da o defteri tutar, rakamları toplardım.
E eu, Jack Burden, tratava da contabilidade.
Burden Adası'nda kalan bir şey varsa, o da onurdu.
Se alguma coisa restava em Burden's Landing era honra.
Yol hep bir yere çıkıyordu : Burden Arazisi'ne ve yargıca.
E o trilho ia dar sempre ao mesmo lugar a Burden's Landing e ao Juiz.
Jack Burden.
Jack Burden.
Ama daha çok Brian Jones için, galiba bizi o sunacaktı. Ya da Eric Burden onu sunacaktı, ya da tam tersi. Hatırlayamıyorum.
Mais para o Brian Jones, que nos apresentaria, e o Eric Burden, que o apresentaria, ou vice-versa.
Bay Jack Burden'ın Yatak Odası Sekreteri.
Secretário para o quarto do Sr. Jack Burden.
- Jack Burden.
- Jack Burden.
Memnun oldum, Bay Burden.
Prazer em conhecê-lo, Sr. Burden.
Bay Jack Burden. Nasılsınız?
Sr. Jack Burden, como está, Sr.?
İnancımı koruyacağım, Bay Burden. Yapacağım şey bu.
Vou manter a fé, Sr. Burden, é o que vou fazer.
Suç Hatalı Yapılan Yangın Çıkışında Yazan JACK BURDEN
Culpada a construção deficiente da escada de emergência
Sen Jack Burden mısın?
É o Jack Burden?
Politikaya girdiğinizi söylüyorlar, Bay Burden.
Dizem que está na política, Sr. Burden?
Ama böyle gömülü ne olabilirdi? Burden Kıyısı gibi bir yerde.
Mas o que poderia estar enterrado lá, num lugar como Burden's Landing?
Yargıç şu anda uyuyor, Bay Burden.
O juiz está a dormir a sesta, Sr. Burden.
Burden'a En Yüksek Gazetecilik Şeref Ödülü
Distinção máxima de Jornalismo dada a Burden
Chronicle Muhabiri Burden Ödül Aldı
Repórter do Chronicle, Burden, distinguido
Öyle karamsar bir etkileyiciliği var ki... Genç bir Richard Burden gibi.
Ele tem uma intensidade tão apelativa, é como um novo Richard Burns.
Zoe Burden, üst düzey yönetici, Mergers and Acquisity
Zoe Burden, Directora, Fusões e Aquisições
Gerek yok biz -
Noèeva seu burden.
"Hey, tom istediğim guitar çalmaktı " ve şarkı yazmaktı derken burden tom bunların ortasında kaldım.. "
Ei, tudo o que eu quero fazer é tocar guitarra e escrever uma canção!
ThePacev İyi Seyirler...
- Burden of Truth ]
İyi seyirler.
S04E08 "A Burden of Blood"
* You have always carried a very heavy burden.
Sempre carregou um fardo muito pesado.
* My son will know the burden soon enough.
O meu filho vai saber quanto pesa o fardo em breve.
Hala devam ediyor. Affınıza sığınıyorum, siz FBl'dan mısınız?
Sou o Agente Burden, do FBI, este é o Agente Phillips.
Since I laid my burden down. â ™ ª Chicago'da her tür göçmen vardı :
Chicago tinha um misto de imigrantes...