Burt traduction Portugais
1,965 traduction parallèle
- Burt nasıl tepki verdi?
- E qual foi a reacção do Burt?
Burt Gösterisi için büyümüş olabilirsin.
Estás a fartar-te do "Programa do Burt".
Ayrıca söz veririm, hiçbir zaman Burt Gösterisi'nden sıkılmayacağım.
E prometo que nunca me vou fartar do "Programa do Burt".
Burt, ipucu lâzım.
Burt, dá-me uma ajuda.
Burt! Ağabeyin Bruce geldi, dışarı çık!
Está aqui o teu irmão Bruce.
Bir yangın alarmının pillerine bakıyordum ve... Buraya muhabbet etmek için gelmedim Virginia. - Burt nerede?
Estava... a testar a bateria de um alarme de incêndio, e... sabes que mais, não vim para conversar, Virginia.
- Burt!
O Burt?
Burt işten geri dönünce ona iletmeni- -
A sério? Quando o Burt regressar, diz-lhe...
Burt, o çamaşır odası benim kadın krallığım, tamam mı?
Burt, aquela lavandaria é o meu espaço, percebes?
- Burt- -
- Burt...
Neden gitmesine izin verdiniz?
Como pudeste deixá-lo partir? Relaxa, Burt.
Sakin ol Burt, beş Şükran Günü'nde bir geleceğini söyledi.
Ele disse que voltava a cada cinco Dias de Acção de Graças.
Burt, bu aptallık!
Burt, isto é de doidos! Não te preocupes.
Burt, o adam hapse girdi.
Esse tipo foi para a prisão! - A sério?
Kaçırma olduğu sanılan olay, bu adam tarafından yapılan bir düzmece çıktı. Yerel iş sahibi ve internet yıldızı Burt Chance.
O que se acreditava ser um rapto, acabou por ser uma brincadeira, conduzida por este homem, trabalhador local e sucesso da Internet.
Eğer sadece Jimmy ve Burt ölürse Umut Virginia'ya gidecek, değil mi?
Se morrerem apenas o Jimmy e o Burt, a Hope fica com a Virginia, certo?
- Jimmy ve Virginia ölürse, Umut Burt'e gidecek. - Evet.
E se morressem apenas o Jimmy e a Virginia a Hope fica com o Burt.
Burt, sen Umut'a tek başına nasıl bakacaksın?
Como tencionas tomar conta da Hope sozinho, Burt?
Büyüttüklerini sanmıyorum, Burt.
Acho que não fazem, Burt.
Günaydın, Burt.
Bom dia, Burt.
- Şimdi ben de kafayı ona taktım, Burt.
Eu também quero perceber, Burt.
Burt Bigalow : Çim Jigolosu mu?
Burt Bigalow, o gigolô das relvas?
- Tak şu şapkayı, Burt.
- Toma a cartola, Burt.
- Teşekkürler. Burt, bunu bizim için yapıyormuşsun numarası yapma şimdi.
Não finjas que fazes isso por nós, Burt.
Ciddi misin, Burt?
A sério, Burt? Os bíceps?
N'olmuş Burt bir kadınla kur yaptıysa?
O Burt seduziu uma mulher? O que importa?
Burt. Burada ne yapıyorsun?
Burt, o que está aqui a fazer?
Sensin bakırlı.
O Burt é feito de cobre...
Burt, ben temizlikçiyim.
Sou uma empregada de limpeza, Burt.
Burt 15 dakika oldu.
Burt já passaram quinze minutos.
- Merhaba. Ben Burt Chance. Köşede oturuyorum.
Olá, sou o Burt Chance, vivo aqui perto.
Bu Burt.
Este é o Burt.
Burt, seni bunları görmek zorunda bıraktığı için üzgünüm.
Burt, lamento se o comportamento dele o colocou nesta posição.
Burt, neden başkalarının hayatlarına dahil oluyorsun?
Burt, porque te metes na vida das outras pessoas?
Burt yaptı. Burt, Burt!
- Foi o Burt, foi o Burt!
Üzgünüm, Burt.
Desculpa, Burt.
Burt'le birlikteydi.
Bom, ele estava com o Burt.
- Burt, hadi Meksika'ya gidelim.
- Burt, vamos para o México.
Şu yüzünü yıkarsan burada yaşamamıza izin verecekler.
Lavas a cara e podemos ficar ali. Calma, Burt.
Dikkat et, Burt. Haberlerdeki ona benzeyen çocuğu hatırlamadın mı?
Lembras-te da história daquele miúdo que se pintava como ele?
Burt, şuna baksana.
Burt, olha para isto.
Burt.
Burt.
Burt, kes şunu.
Burt, pára.
- Soğuk gecelerde seni yatağımıza alıp- - - Burt.
E, nas noites frias levo-te para a nossa cama.
Bu güzel anı berbat etmeyelim.
- Burt... Não vamos estragar um bom momento.
Aynı o baloncu adam gibi.
Sim, Burt.
Kahretsin Burt!
Bolas, Burt!
Selam, Burt.
Olá, Burt.
Burt!
Burt!
Ne önemi var, Burt?
Qual é a diferença, Burt?
Burt çok sakardır.
O Burt é tão trapalhão!