Böldüğüm için özür dilerim traduction Portugais
491 traduction parallèle
İşini böldüğüm için özür dilerim canım.
Desculpe interromper o seu trabalho.
Böyle mutlu bir aile toplantısını böldüğüm için özür dilerim ama işimiz var.
Peço desculpa por interromper esta agradável reunião de família... mas o tempo urge.
Böldüğüm için özür dilerim.
Desculpem pela interrupção.
Partinizi böldüğüm için özür dilerim.
Desculpe por afastá-lo da festa.
Böldüğüm için özür dilerim efendim ama size bir telefon var.
Desculpe interrompê-lo. Uma chamada para si.
Konuşmanızı böldüğüm için özür dilerim, senyora.
Lamento interrompê-lo.
Meditasyonunuzu böldüğüm için özür dilerim, ama...
Peço desculpa por perturbar a vossa meditação, irmãos, mas...
Böldüğüm için özür dilerim Sör Arnold, Sör Humphrey Bakanın konuşmasını onaylarsanız Meclis'e göndereceğim.
Peço desculpa pela interrupção Sir Arnold e Sir Humphrey, mas se pudesse assinar esta versão do discurso final do Ministro, para eu poder levá-lo directamente para o Parlamento...
Böldüğüm için özür dilerim Bakanım, fakat başlamamış bir şeyi durduramazsınız.
Peço desculpa pelos jogos de palavras, Sr. Ministro, não se pode parar algo que ainda não começou...
Dansı böldüğüm için özür dilerim, ama bu haberi hepiniz duymak istersiniz.
Desculpem por interromper a dança, mas de certeza querem ouvir as notícias
Dokunaklı sahneni böldüğüm için özür dilerim.
Uma vez aprendido como manipular o ambiente digital, pode literalmente enviar-se para todos os telefones na agenda.
Böldüğüm için özür dilerim.
Peço desculpa por interromper.
Tekne gezinizi böldüğüm için özür dilerim.
Tenho pena de ter estragado o teu dia no barco.
Sizi böldüğüm için özür dilerim, fakat acelem var.
Desculpem interromper, mas estou com pressa.
Tatilinizi böldüğüm için özür dilerim. Ama bu görüşmenin, büronun gündelik koşuşturması haricinde yapılması daha iyi.
Desculpe estragar-lhe o feriado, mas é melhor termos esta conversa num dia em que não há cá gente.
- Böldüğüm için özür dilerim.
- Peço desculpa.
- Oyunu böldüğüm için özür dilerim.
Peço desculpa pela interrupção.
Böldüğüm için özür dilerim, Bay Blunt.
Lamento interromper, Sr. Blunt.
Ciddi soruşturmanızı böldüğüm için özür dilerim.
Desculpa interromper a tua investigação tão séria.
- Mulder. - Akşamını böldüğüm için özür dilerim.
- Desculpa interromper a tua noite.
Böldüğüm için özür dilerim. Biraz görüşebilir miyiz? Ah, evet.
Desculpe a interrupção, dá-me uma palavrinha?
Kardeşlerim, hassas bir konudan ötürü eğlencenizi böldüğüm için özür dilerim.
Irmãos, permitam que interrompa este bacanal de forma imediata.
Böldüğüm için özür dilerim ama korkarım tutuklusunuz hanımefendi.
Peço desculpa pela interrupção, mas temo que esteja presa.
Böldüğüm için özür dilerim. George Hale'dan bir telefon var.
Tem uma chamada de um George Hale.
Bay Skinner, böldüğüm için özür dilerim, ama Ajan Mulder sizi görmekte ısrar ediyor.
Sr. Skinner, lamento muito interromper, mas o agente Mulder exige falar consigo.
Böldüğüm için özür dilerim Sayın Başkan.
Desculpe interromper.
Eğlencenizi böldüğüm için özür dilerim.
Mas o que lançar a primeira pedra tem de ser alguém que não seja diferente.
Böldüğüm için özür dilerim ama ilgilenmemiz gereken işler var.
Desculpem interromper, mas temos negócios a tratar.
İkindi çayınızı böldüğüm için özür dilerim, Bay Shannon.
Desculpe se lhe interrompi o lanche, Sr Shannon.
Ama böldüğüm için özür dilerim.
Mas desculpa interromper.
Çalışmanı böldüğüm için özür dilerim, ama Bay Steinbrenner ve ben senin bu kadar azimle çalışmana minnettarız.
Desculpe a interrupção, mas Mr. Steinbrenner e eu gostaríamos que soubesse o quanto apreciamos as horas que tem dado à empresa.
Amiral, değerlendirmenizi böldüğüm için özür dilerim ancak sunmak istediğim bazı yeni deliller var.
Almirante, peço desculpa por interromper a sua deliberação, mas tenho novas provas a apresentar.
Böldüğüm için özür dilerim, ama, acil bir durum var.
Desculpem interromper, mas é um caso urgente.
Böldüğüm için özür dilerim efendim ama burada Julian'ı arayan bir çift ziyaretçi var ve onları hemen görmek ister diye düşündüm.
Desculpe interromper, senhor, mas estão aqui duas pessoas à procura do Julian e pensei que ele gostaria de as ver.
Böldüğüm için özür dilerim.
Peço desculpa pela interrupção.
Hey, Scully, benim. Yemeğinizi böldüğüm için özür dilerim.
Desculpa interromper o jantar.
Böldüğüm için özür dilerim.
Miss Messini? Desculpa interromper.
Böldüğüm için özür dilerim.
Lamento interromper.
Bunu böldüğüm için özür dilerim ama...
Desculpe interromper, mas...
Jackie, konuşmanı böldüğüm için özür dilerim.
Nada mal, Jim. Jackie, lamento ter interrompido assim.
Böldüğüm için özür dilerim.
Desculpe pela interrupção.
- Böldüğüm için özür dilerim.
- Desculpem ter interrompido.
Böldüğüm için özür dilerim.
Desculpem a invasão.
Böldüğüm için özür dilerim!
Desculpe por interromper
Bay Olchin, böldüğüm için özür dilerim.
Desculpe interromper a sua reunião.
- Sevişmenizi böldüğüm için özür dilerim.
- Desculpa interromper a vossa sessão.
- Pardon, böldüğüm için özür dilerim.
- Desculpe, lamento interromper.
Böldüğüm için özür dilerim.
Desculpem interromper.
Ve böldüğüm için özür dilerim.
Boa tarde.
Yasınızı böldüğüm için sizden özür dilerim matmazel...
Desculpe a intromissão na sua dor
Randevunu böldüğüm için çok özür dilerim. Aslında tam zamanında geldin.
Lamento ter interrompido aquela intimidade a dois, mas é o meu carro que está em jogo.