Cambridge traduction Portugais
577 traduction parallèle
Ben Cambridge'te idim. Bunun ona vurmanla ne ilgisi var?
- Eu estive em Cambridge.
Belki biraz daha uzaklara gitmelisiniz, Cambridge gibi mesela.
Talvez seja melhor mais longe... Digamos, Cambridge.
En iyisi Cambridge'ye gidelim.
Tens razão. Que seja Cambridge.
Ben de Cambridge'deki Armalar Kurulunun iyi bir yer olacağını düşündüm.
Por isso... Pensei que o College Arms em Cambridge seria um bom sitio.
Harvard, Hopkins, Cambridge.
Harvard, Hopkins, Cambridge.
Kör uçusla ilgili her seyi de Harvard, Hopkins ve Cambridge'de ögrendiniz.
Também aprendeu sobre o voo cego em Harvard, Hopkins e Cambridge?
Cambridge'gidecekti, ama şimdi bir şavaçı olup, genç yaşta evlenecek.
Estava para ir para Cambridge, mas agora tem que ser um guerreiro e casar cedo.
- Cambridge'de okumadın mı?
- Não andou em Cambridge?
Cambridge'den sonra seni bir yerde görmüş olmalıyım.
Acho que o devo ter visto algures depois de Cambridge.
Cambridge'den kalkan 15 : 00 treni şu an Peron 1'e yanaşmaktadır.
O comboio a entrar na plataforma um é o comboio da 1 hora proveniente de Cambridge.
Evimde kiracı olan Profesör Marcus'a, neresiydi o Cambridge'den bir valiz gönderilmiş.
É um baú. O Professor Marcus, que vive comigo, espera um baú de, onde é que era?
Kendisi bugün...
Cambridge. Ele parte hoje...
Cambridge'den Marcus adına gelen bir valiz. Evet doğru.
Vindo de Cambridge, para Marcus.
- Tüm bunlar Cambridge'de oldu.
- Chama-se Cambridge.
Savaştan önce Cambridge'de Doğu dilleri okutuyordum.
Ensinei línguas orientais em Cambridge antes da guerra.
Neden? Cambridge'de öğretmenlik vesaire.
Professor em Cambridge e essas coisas.
Sonra, Cambridge ve Cambridgetown adlarını... insanlar karıştırmaya başlamış.
E era costume trocarem o correio... entre Cambridge e Cambridgetown.
Çünkü, Cambridgetown'lıların kullandıkları harfleri... Cambridge'liler de kullanıyordu.
Assim, cartas que eram para uma pessoa em Cambridgetown... iam parar a uma pessoa em Cambridge.
Cambridge ve...
Cambridge e...
Cambridge'e geri dönüp.. sivilceli yüzlü öğrencilere eski uygarlıkların.. gizemini öğretmek istemiyorum.
Mas não tenho vontade de ir para Cambridge, e ensinar um monte de imbecis os mistérios das civilizações antigas.
- Cambridge'den genç bir arkadaş.
- Um jovem amigo de Cambridge.
Unutmuşsun, Cambridge'de doğu dilleri derecesi almıştım.
Esqueceste-te de que tirei Muito Bom a línguas orientais em Cambridge.
Ama burası Cambridge'in Mongolian bölgesi.
Mas esta é a secção mongólica de Cambridge.
Cambridge, aslında, ve ben doktora yapıyorum.
Bem, na verdade, é Cambridge, e eu sou estou ainda a terminar o meu doutoramento em Filosofia.
Cambridge'den ayrıldığımdan bu yana, ben -
Bem, desde que sai de Cambridge...
Cambridge'i terk ettiğimde, ben
Bem, quando deixei Cambridge, eu...
Cambridge'deki okulum.
O meu colégio em Cambridge.
Cambridge'de küçük bir kulübe?
Uma casinha de campo bonitinha em Cambridge?
Oxford ve Cambridge'de okuyanlar.
Tinham estudado em Oxford ou em Cambridge.
Rhinehart bu keşfi Cambridge'te yaptı.
Sim, foi o Rhinehart que fez a descoberta, em Cambridge.
Cambridge,... İngiltere.
- Cambridge, Inglaterra?
Cambridge'den mezun olduktan sonra neler yaptığını merak ediyordum.
Perguntei-me o que irias fazer depois de te formares em Cambridge.
Cambridge'de emlak yönetimi okumuş.
Ele estudou gestão imobiliária em Cambridge.
Burada, İngiltere'deki Cambride Üniversitesinde atomun doğasının anlaşılması için atomlar birbirleriyle çarpıştırıldı ve nasıl sektikleri gözlemlendi.
Foi aqui na Universidade de Cambridge em Inglaterra, que a natureza do átomo foi pela primeira vez percebida, em parte projectando átomos contra átomos, e observando como eles ressaltavam.
Burası, Cambridge Universtesindeki Cavedish Laboratuarı atom bileşenlerinin ilk keşvedilği yer.
Este é o Laboratório de Cavendish na Universidade de Cambridge, onde os constituintes do átomo foram pela primeira vez descobertos.
Nötron, elektron ve proton gibi burada Cambridge Universitesinde keşvedilmişti.
E assim como o electrão e o protão, foram descobertos aqui, na Universidade de Cambridge.
Emily ve çocuklar, Cambridge'e taşınıyor.
Ela e os miúdos vão mudar-se para Cambridge.
Emily döndüğünde Cambridge'e gidecek, Eddie de burada kalacak.
E quando ela voltar, vai para Cambridge e ele fica aqui.
Cambridge'deki ilk günümüzde olduğu gibi yine ateşli ve heyecanlı.
O Harold está cá. Intenso como sempre. Como no primeiro dia em Cambridge.
Cambridge'deki ilk günüm birinci sınıfların akşam yemeğiyle bitti.
O meu primeiro dia em Cambridge acabou com o jantar dos caloiros, uma coisa sumptuosa.
" Cambridge yıldızı sildi süpürdü.
Vitória total para estrela de Cambridge.
CAMBRIDGE ÜNİVERSİTE DÖRTLÜSÜ OLAYLARI YÖNETİYOR
O QUARTETO DE CAMBRIDGE DOMINA A COMPETlÇÄO
Cambridge'de atletik başarı ile hep gurur duymuşuzdur.
Aqui em Cambridge, sempre tivemos orgulho nas nossas proezas atléticas.
Ben, her şeyden önce, bir Cambridge'liyim.
Acima de tudo, sou um homem de Cambridge.
Onu Cambridge'de mahvetmezlerse.
Oxalá não o estraguem em Cambridge... Cumprimenta!
Özür dilerim acele ediyorum, ama Cambridge'te olmalıyım.
Desculpe estar com pressa, mas tenho de ir a Cambridge.
Oxford, Cambridge mezunları var. Onlara ayak uyduramam.
Com educação em Oxford e Cambridge, como me poderia'encaixar'neles.
- Hayır, Cambridge.
- Não. Cambridge.
Bu Cambridge Astronomi Atlası değil mi?
E o Atlas de astronomía de Cambridge.
Aynı Cambridge'deki'Ahmak Haylazlar Derneğine'kabul edildiğimdeki gibi.
Parece a altura em que fui iniciado no grupo dos sodomitas parvos em Cambridge.
Seni Cambridge'de görmeyi ummuştum.
Esperava que fosses para Cambridge.