Carmel traduction Portugais
121 traduction parallèle
Ve bu yüzden hala hıçkıra-hıçkıra ağlıyor.
E ainda continua a soluçar de dôr por isso. - Onde está Carmel agora?
"Carmel." - Bu kadar yeter.
"Carmel!"
Belki, Mary ile Carmel'in gerçekte nasıl kişiler olduklarını anlatabileceğinizi düşündük.
Nós pensámos que talvez você pudesse contar-nos... como eram realmente Mary e Carmel.
Ya Carmel?
- E Carmel? - Ela também era excepcional.
- Carmel geri döndü.
- Carmel regressou.
O gece Carmel'e, Windward'tan ayrılması gerektiği söylenmişti.
Nessa noite, à jovem Carmel... foi dito que devia deixar Windward.
Carmel ölü ağcın yanında uçurumun kenarına ulaştı.
Carmel atingiu a falésia junto à árvore sêca.
Bir anlığına mücadele ettiklerini gördüm. Sonra, Carmel kolunu kaldırıp Mary'ye vurdu ve yere serdi.
Por uns momentos, vi-as lutando, então, Carmel levantou o seu braço...
Ondan hep nefret ederek, gece-gündüz demeden Carmel'in yaşaması için çabaladım!
Lutei pela vida de Carmel dia e noite, Odiando-a todo o tempo!
O son gece, Carmel'e gitmesi gerektiğini kim söyledi?
Nessa última noite, quem lhe disse a Carmel que tinha de partir?
Carmel'in gitmesini isteyenin Mary olduğunu kabul ederek.
Reconhecendo que foi Mary quém disse a Carmel para partir.
Carmel'in, Mary Meredith'i öldürdüğünü söylüyor.
Ela diz que Carmel matou Mary Meredith.
Carmel'in tedavisiyle uğraşmış.
Tratou de Carmel depois.
... Meredith'in modeli, Carmel Quesada. İki ciğerde zatürree var. "
Carmel Quesada, a modelo de Meredith, pneumonia bilateral.
- Bayan Holloway Carmel'i öldürmüş.
A menina Holloway assassinou Carmel? - Doutor.
- Carmel olmalı. - Değildi.
- Devia ser Carmel.
O halde, Carmel'in de bir bebeği oldu!
Então Carmel também tinha um bebé?
Bebekleriyle geri dönmeden önce Carmel'i götürdükleri yer.
- Para onde levaram Carmel... antes deles regressarem com o seu bebé.
Bence Mary, Carmel'in çocuğunu evlatlık edindi ve asla buraya dönmemesi şartıyla Carmel'e bir ev verdi.
Eu penso que Mary adoptou a filha de Carmel, lhe deu um lar e um nome na condição... de que Carmel nunca voltasse aqui.
Ben Carmel'in çocuğuyum!
Sou a filha de Carmel.
Carmel'e bebeğini bırakıp ortadan kaybolmasını söyledin. Ama Meredith buna müsaade etmedi.
Disseste a Carmel para desaparecer e deixar-te o seu bebé, mas Meredith não foi dessa opinião.
Ertesi gün Carmel'de Ward Hendricks'le karşılaştım.
Me encontrei com Ward Hendricks em Carmel no dia seguinte.
Ward Hendricks... şimdiden Carmel'e dönmüş mü?
Ward Hendricks disse... Oh, ele já voltou para Carmel?
Tuhaf, küçük Carmel kentinde, KRML istasyonu ortamı kızıştırıyor.
Confiante e a abastecer a KRML na exótica Carmel-junto-ao-Mar.
Carmel'de, Susinos adında yeni açılmış müthiş bir Meksika lokantası var.
Há um novo sítio mexicano fantástico em Carmel, chamado Susinos.
Ben Carmel'e gidip deterjan alacağım.
Acho que vou a Carmel ver se encontro um dissolvente.
Bir dakika sonra başka güzel parçalar dinleyeceğiz... ama öncelikle, saat başına on dakika kala, KRML'deki yayınımız... Carmel Çiftlik Alışveriş Merkezi'nin... maceracıların, gerçek erkeklerin mağazasının reklamıyla sürecek.
Teremos mais sons ligeiros dentro de um minuto, mas primeiro, a 10 minutos da uma hora, estamos a transmitir da KRML, no Carmel Rancho Shopping Center, terra do bucaneiro, a boutique do homem.
Carmel'deki Su Yatagï Moteli'nde garsondur.
È empregada no Water Bed Motel, em Carmel.
Beni Santa Barbara'dan aldı. Carmel'a geldiğimizde benimle evlenmek istedi.
Apanhou-me em Santa Barbara, quando chegámos a Carmel ele queria casar-se comigo.
Judith'nin doğum günü var Partiden sonra onunla kalacağım.
A Judith faz anos. Vou ficar em Carmel, depois da festa.
- Carmel Enstitüsü'nde hasta var mı?
- Algum doente do Instituto Carmel?
Bu Carmel dağı kilisesi.
Esta é a igreja Monte Carmel.
Highway ile Carmel'in köşesi.
Auto-estrada da costa por Carmel.
Carmel adındaki bir sokak fahişesi, 10. Caddede, kafasında bir torbayla bulundu.
Uma prostituta chamada Carmel apareceu asfixiada na 10th Avenue.
Dün geceki saldırıyla ilgili bir bağlantı bulmuş olabiliriz. Son zamanlarda bir Carmel'e rastladın mı?
Você prendeu uma Carmel durante uma rusga da Brigada de Costumes?
Carmel de ne?
- Quem é a Carmel?
Carmel buradan altı sokak ileride öldürülmüştü.
A Carmel foi morta a seis quarteirões daqui.
Carmel, ilk ölen fahişe.
- A Carmel foi a primeira vítima.
Carmel başından sert bir darbe almış çöp torbasıyla boğulmuş ve bir seks pozisyonunda bırakılmıştı.
A Carmel levou uma pancada na cabeça, foi asfixiada com um saco do lixo e foi deixada numa posição insinuante.
Carmel zenciydi. Ara sokakta bulundu.
- Carmel é negra e estava num beco.
Carmel davasında, suç mahallindeki kanıtlar bozulmuş.
- Alteraram o primeiro local de crime.
Carmel'in parmaklarında, lateks eldivenlerindeki pudradan vardı.
A Carmel tinha talco das luvas de látex nos dedos.
Carmel'de!
Carmel!
Karılarının manastırdaki rahibeler gibi olmasını istiyorlar.
Esperam que as mulheres vivam como as freiras do Colégio de Mt. Carmel.
Karilarinin manastirdaki rahibeler gibi olmasini istiyorlar.
Esperam que as mulheres vivam como as freiras do Colégio de Mt. Carmel.
Sanýrým akşam yemeği için Carmel için helikopter iptal edeceğiz.
Acho que é melhor cancelar o helicóptero para o jantar em Carmel.
Model'in ismi Carmel'miş.
O nome da modelo era Carmel.
- Carmel şimdi nerede?
- Morta.
- Ya Carmel?
E Carmel?
Carmel yarışlarına ben bakarım.
Eu vou ver da Carmel.
Teşekkürler, Carmel.
Obrigada, Carmel.